12 Kasım 2024 19:30

EMEP'li Bayhan Ticaret Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuştu: Adını sömürücüleri ihya etme bakanlığı yapın

Ticaret Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşan EMEP Milletvekili İskender Bayhan: "Gelin en azından bir gerçeği kabul edin ve bakanlığınızın adını değiştirin. sömürücüleri ihya etme bakanlığı yapın".

Fotoğraf: EMEP

Paylaş

Ticaret Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz alan  Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan,  “Büyüyen Türkiye değil, büyüyen emekçi halkın ekonomisi değil.  Büyüyen bir avuç ihracatçı zenginin, tekelin serveti. Gelin en azından bir gerçeği kabul edin ve bakanlığınızın adını değiştirin. Zengin tüccarları, sömürücüleri ihya etme bakanlığı yapın. Çünkü bütçenize ve icatlarınıza yakışan tek isim budur” dedi.

Bayhan, “Türkiye’nin çıkarlarını büyük ihracatçı sermayedarların, sömürücü burjuvaların çıkarlarına eşitleyip, onların büyümesini marifet sayıyorsunuz. Yetmiyor bakanlık bütçesinin büyük çoğunluğunu onlar için kullanmakla övünüyorsunuz. Ama aslında şecaat arz ederken sirkatin söylüyorsunuz. Büyüyen Türkiye değil, büyüyen emekçi halkın ekonomisi değil.  Büyüyen bir avuç ihracatçı zenginin, tekelin serveti. Çünkü ticaret stratejinizin büyümesinin temel dayanağı ucuz emek gücüdür, yoğun sömürüdür.Bu ülkenin yeraltı-yerüstü kaynaklarının yerli ve yabancı tekellere alınıp satılmak üzere altın tepside sunulmasıdır” diye konuştu.

Bakan Ömer Bolat’ın sunumuna atıfta bulunan Bayhan, “19 serbest bölgede toplam 2 bin 89 firma olduğunu ve bunların 522’sinin yabancı sermayeli olduğunu söylüyorsunuz. Yaklaşık 100 bin kişi istihdam ediliyor diyorsunuz.Ama bu bölgelerde çalışan on binlerce işçinin emekçinin çalışma ve yaşam koşullarına dair tek bir satır yok sunumunuzda. Ücretleri ne durumda, tek bir satır yok. Bu fabrikaların sahipleri, çalışma koşulları ve sendikal haklar açısından mevcut anayasa ve yasalara bile uymuyor.  Bu ülkede sendikacıların örgütlenme çalışması için serbest bölgelere girmesi bile yasak sayın Bakan.Tuzla serbest bölgede bulunan bir ABD tekelinin şubesi TKIS Blinds bunun son örneklerinden. ABD’li sömürücüler bir yandan ikinci fabrikalarını açmaya hazırlanıyor; bir yandan da sırf sendika üyesi oldular diye 9 işçiyi tazminat haklarını da gasp ederek kapı önüne koyuyor.İşçiler günledir hakları için serbest bölgenin girişinde kurdukları çadırda hakları için direniyorlar” dedi.

İktidarın Çinleşmeyi-Bangladeş olmayı marifet saydığı bir ticaret anlayışı olduğunu vurgulayan Bayahan,  “Siz duymak istemiyorsunuz ama bu ülkenin milyonlarca işçi ve emekçisi “daha ucuza tüketip, insanca çalışıp yaşamadıkça büyümeniz ne işe yarar?​” diye soruyor.Yani sizin ihracatta övündüğünüz büyüme; bu ülkenin işçilerini, emekçilerini vahşi sömürü altında yoksullaştıran bir büyümeden öteye gitmiyor. Gözünüz büyük sermayeye, tekellere bakıyor. Kulağınız hep onları duyuyor. Diliniz onlar için konuşuyor.Arada sırada küçük üreticiyi, küçük işletmeciyi, zanaatkarı hatırlıyorsunuz o da bir işe yaramıyor. İşçilerin, emekçilerin çıkarları-hakları ise kitapçığınızın yanından bile geçmiyor” dedi.

İSRAİL DEVLETİYLE TİCARETİNİZ BÜYÜDÜKÇE FİLİSTİN’İN TOPRAKLARI KÜÇÜLDÜ!

AKP iktidarı döneminde İsrail’le ticaretin büyüdükçe Filistin’in topraklarının küçüldüğünü vurgulayan Bayhan, “10 milyar dolarları aşan ticaret hacminizle bir avuç kapitalisti Karun gibi zengin ederken, Filistin’e yılda 10 milyon dolar yardımla övünüyorsunuz.İsrail’le ticareti durduk diyorsunuz. Ama bu gerçeği yansıtmıyor. 7 ekimden sonra başlayan katliamlar aylarca sürdü. Başta Dışişleri Bakanınız olmak üzere saraydaki sermaye hizmetkârı zevat, “Aylarca siyaset başka ekonomi-ticaret başka” dedi. Hala da saflarınızda bunu söyleyenler çoğunlukta.Ne zaman ki bu ülkenin sömürülen ve ezilen halk kitlelerinin tepkisi büyüyüp iktidarınızı tehdit edecek düzeye varınca ticareti durduğunuzu açıklamak zorunda kaldınız.

Yani siz değil bu ülkenin emekçi halkı yaptırdı bunu. Bugün de ticareti kestiğinize bu ülkenin çoğunluğunu hala inandıramıyorsunuz. Çünkü bu ülkenin gençleri, gerçek Filistin dostları göz altılara, baskılara rağmen serbest bölgelerde el altından-kayıt dışı ihracat yapan sömürücüleri suçüstü yakalıyor” diye konuştu.

KAÇAK ALTIN TİCARETİ

Cari işlemler açığının büyük payını altın ithalatının oluşturduğunu ifade eden Bayhan şöyle devam etti: “Döviz çıkışını engellememiz lazım diye altın ticaretine kota getirdiniz. İşlenmiş altın ihracatında Türkiye, İtalya ile önemli bir aktör iken, şu an bu dinamiğini kaybetmiş durumda. Sektörde kayıtlı 250 bin işçi var ve istihdam her geçen gün azalıyor. Kota uygulamasının faturası işçilere kesiliyor. Ama iç piyasadaki altın ihtiyacı devam ettiği için kaçakçılık büyüyor. Bu kotayla resmi rakamlarda ithalat düşse de esasen bazı şirketlere imtiyaz tanınıyor, tekelleşme artıyor. “Dahilde işleme izni” sayesinde, şirketler aldıkları hammaddeyi Türkiye’de işleyip daha yüksek değerli bir ürüne dönüştürerek yurt dışına satıyor. Ve bu izin sayesinde vergi bile ödemiyor. Yani yine tekeller, yine kapitalist tüccarlar, sömürücüler kazanıyor. İşçiler-emekçiler kaybediyor. Bu ülkenin emekçileri dayanışma için bıraktık çeyrek altın almayı gram altın bile alamaz duruma geldi” dedi.

Bayhan, “Sonuç olarak sayın bakan size en somut önerimiz şudur. Gelin en azından bir gerçeği kabul edin ve bakanlığınızın adını değiştirin. Zengin tüccarları, sömürücüleri ihya etme bakanlığı yapın. Çünkü bütçenize ve icatlarınıza yakışan tek isim budur” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kayyıma tepkiler sürüyor: Halkın iradesi gasbedilemez

SONRAKİ HABER

Hizbullah, İsrail'in kuzeyinde askeri üs ve yerleşim yerlerini hedef aldığını duyurdu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa