13 Kasım 2024 18:09

Kamuda Tasarruf = yurtlarda sefalet

Zeren Ertaş cinayetinin üzerinden 1 yıl geçmiş olup, sorunlarımız aynen hatta daha da kuvvetli devam etmektedir.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İzmir Kız KYK Yurdu'ndan bir öğrenci

 

Gençlik ve Spor Bakanlığı aracılığıyla bu yılki bütçe duyurularını 2023 yılına ait bütçe verilerinin sonuçlarıyla ele alırsak, her bir genç başına düşen miktarın samimiyetsiz rakamlar olduğu açıkça görebiliriz. Bütçedeki bu pay, temel yaşam standartlarımızın altında ve bizi geri ödemeli kredi kapsamında zor duruma sokmaya devam ediyor. Ayrıca, devlet yurtlarında barınan bizlerin yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik bir bütçe olması beklenirken bu sene gibi her yıl üniversitelerimizin açılışı çeşitli sebeplerle erteleniyor.

KAMUDA TASARRUFUN BARINMAYA ETKİSİ

“Kamuda Tasarruf” tedbirleri kapsamında bu sorunlar derinleşerek sürecin olumsuz bir ivme kazanmasına yol açmıştır. Genelgede, “personel görevlendirmeleri” başlığı altında görevli sayılarının ve görev sürelerinin asgari düzeyde tutulması gerektiği belirtilmiş ve buna dayalı olarak çalışan personel sayıları azaltılmıştır. Maaş düzeyleri aynı tutulup iş gücünden fazlası yüklenmiş, böylece personelin verimliliği olumsuz etkilenmiştir. Bundan dolayı, yurtlarımızdaki ortak alanlarımız; odalarımız, banyolarımız, yemekhanelerimizde zaten ağır koşullar daha da ağırlaşmıştır. Çoğunlukla yaz aylarında böcek ve sivrisinek sorunları yaşanmakta, yurt gibi yüksek nüfus yoğunluklu alanlar bulaşıcı hastalıklar için uygun ortamlar yaratmaktadır. Hijyen sorunu yemeklerimizde de kendini göstermektedir. Al-götür, kahvaltı ve akşam yemeği gibi öğünler çoğu zaman tarihi geçmiş ya da taze olmayan ürünlerle hazırlanmakta, bu da bütçe sorunlarından kaynaklandığı söylenmekte. Ürünlerin alındığı yerlerle görüşüldüğünde ise daha ucuz olan bu tür ürünlere talep olduğu belirtilmektedir. Hijyenin eksik olduğu ortamlarda, az sayıda personelle yapılan yemekler, çoğu zaman yenmeyecek düzeyde olup sağlığımızı tehdit etmektedir. Öğünler için belirlenen 110 TL’lik bütçeyle çoğu zaman sadece su alarak yemekhaneyi terk etmek zorunda kalıyoruz ve yemek ihtiyaçlarımızı kendi bütçemizden karşılamak durumunda kalıyoruz.

DEVLET GÖREVİNİ YAPMIYOR

Devlet sorumluluklarını ihmal ediyor. İçinde bulunduğumuz günler, acı bir ihmalin daha yıldönümüdür. Zeren Ertaş cinayetinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen asansör problemleri dahi devam ediyor. Yurtlarımızın kişi sayısının zorlanmasıyla kişisel alanlarımız ortadan kaldırılmıştır. Bu durum, çalışma alanlarımızın, materyallerimizin, depolama alanlarımızın ve çamaşırhanelerimizin verimsizliğine yol açmakta, kısıtlamalarla daha da zor bir duruma sokulmamıza neden olmaktadır. Son zamanlarda yaşanan kadın cinayetleri, taciz ve tecavüz vakalarındaki cezasızlık, bizleri tedirgin etmektedir. Yurtlarımızın çevresindeki ışıksız, kamerasız ve güvensiz alanlar da güvenlik sorunu oluşturmaktadır. Bu sebeple, yaşam alanımıza müdahale edilmesini istemiyoruz. Yurt müdürlüklerine ve CİMER’e yapılan başvurulara rağmen, taleplerimize ya yanıt verilmemekte ya da yurttan atılma gibi tehditlerle karşılaşmaktayız. “Denetim” adı altında yapılan göstermelik sunumlarla şikayetlerimiz asılsız gösterilmektedir.

Bizlerin taleplerine sessiz kalındığı ve temel haklarımızın ihlal edilmeye devam edildiği sürece, sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz. Temel haklarımızın güvence altına alınmasını talep ediyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Tasarruf edilecek şey yurtlar değil

SONRAKİ HABER

Almanya'da aşırı sağcı AfD'nin yasaklanması için 113 milletvekili başvuruda bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa