Yaşadıklarımızın duyulmamasının sebebi CİTÖB olmaması!
Kampüste yaşanan şiddet ve taciz olaylarının duyulmuyor oluşunun sebebi CİTÖB gibi üniversitenin her alanına yayılabilecek bir kurumun olmamasıdır.
Emek Su SAYDAM
Dokuz Eylül Üniversitesi
Cinsel Tacizi Önleme Birimleri üniversitelerde herhangi bir şiddetle karşı karşıya kaldığımızda başvurduğumuz ve bizi ilgili mercilere yönlendiren bir mekanizma olarak işler. Şiddeti önleyici çalışmalar yürüten bu birimler, toplumsal cinsiyet eşitliği alanında aydınlatıcı faaliyetler düzenler. Üniversitelerde CİTÖB’lerin kuruluşu bir ihtiyacın karşılığı, bir kurumsallaşma çabasıdır. Ulusal ve uluslararası yasal mevzuata dayanır. CİTÖB komisyonu üniversitenin tamamına erişebilmek ve üye temsilini kapsayıcı bir biçimde yapabilmek açısından her fakülte, enstitü ve yüksek okuldan bir akademisyen, konuyla ilgili pozisyonlarda çalışan idari personel (Öğrenci İşleri Dekanı, MEDİKO’ya bağlı psikiyatrist, Rehberlik Merkezinden psikolog, Genel Sekreter yardımcısı, güvenlik amiri, sendika temsilcisi, Öğrenci Faaliyetleri Koordinatörü) üniversitenin bu alanda faaliyet yürüten öğrenci kulübünden ve Öğrenci Temsilciliği Kurulu’ndan olmak üzere birer öğrenciyi içerme hedefindedir. Bu komisyon, cinsel taciz vb. fiillere maruz kalan kişilerin ihtiyaçlarının değerlendirilmesini ve gerekli psikolojik hukuki tıbbi konuların takibini sağlar. CİTÖB’ün şiddeti önleyici bir birim olması sürdürdüğü farkındalık çalışmaları sayesindedir. Örneğin yaş grubumuzda en çok karşılaşılan flört şiddeti hakkında yapılan etkinlikler sayesinde ilişki içinde şiddet olarak tanımlamayacağımız ama sonrasında fiziksel ya da cinsel şiddete dönüşme ihtimali yüksek bu ilişki biçiminin farkında olmamızı sağlar ve dolayısıyla şiddeti önler. Birçok üniversitede öğrencilerin ve toplulukların imzaladığı dilekçelerle CİTÖB talebi karşılık bulmuş ve CİTÖB’ler kurulmuştur. CİTÖB’ün kurulu olduğu çeşitli üniversitelerden birinden aldığımız verilere göre yılda ortalama 70-80 şiddet olayı başvurusu CİTÖB ofisine bildirilmiştir. Kampüste yaşanan şiddet ve taciz olaylarının duyulmuyor ve bilinmiyor oluşunun sebebi CİTÖB gibi üniversitenin her alanına yayılabilecek ve böylece en geniş temsiliyeti sağlayabilecek bir kurumun olmamasıdır.
CİTÖB’ÜN GEREKLİLİĞİNİ DAHA DERİNDEN HİSSEDİYORUZ!
Şiddet faillerinin cezasız kaldığını ve şiddeti önleyici tedbirlerin alınmadığını gündeme gelen birçok olayda görüyoruz. Dokuz Eylül Üniversitesinde CİTÖB hakkında yürüttüğümüz tartışmalarda üniversitede böyle bir birimin kurulması gerektiğini ve özellikle kampüs içinde ya da dışında şiddete ve tacize maruz kalmış arkadaşlarımızın bu ihtiyacı daha derinden hissettiğini görüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda yaşanan kadın cinayetleri ve gerçekleşen eylemler sürerken DEÜ’de de uzun zamandır olmayan kitlesel bir eylem gerçekleşti. Kadına şiddetin çeşitli politikalarla büyütüldüğünü ve yaşadığımız hiçbir alanda can güvenliğimizin olmadığını bilen bizler güvenli kampüs ve güvenli yaşam talebimizi bu eylemde de dile getirdik. DEÜ de bir çoğumuzun ilk defa gördüğü bu birliktelikten sonra karşılaştığımız “eylem yaptık ama sorun hala devam ediyor, her gün başka bir şiddet olayı gündeme geliyor, şimdi ne yapacağız” gibi yaklaşımlar aslında kampüsümüzden başlayarak öreceğimiz güvenli yaşamı CİTÖB talebiyle birleştirerek, mücadeleyi devamlı ve sürekli bir hale getirmemiz gerektiğini bir kez daha gösteriyor. Bulunduğumuz her alanda yaşamımızı tehdit eden bu politikalara karşı Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak kampüsümüzden başlayarak güvenli yaşam talebimizi CİTÖB dilekçe kampanyası etrafında büyütüyoruz. Sene başından beri yaptığımız etkinliklerde CİTÖB’ü kendi üniversitemizde nasıl kuracağımızı topluluk üyeleri ve DEÜ öğrencileri grubundaki arkadaşlarımızla tartıştık. Her birimizin ilişkide olduğu topluluklarla konuşması, sınıfında ve bölümünde dilekçe kampanyasını örgütlemesi kararını aldık. Diğer üniversitelerde de olduğu gibi DEÜ’de de bu talebin karşılık bulması, öğrencilerin toplulukların ve akademisyenlerin desteği ve çalışmaya katılmasıyla mümkündür. Sürece dahil ettiğimiz sıra arkadaşlarımızla birlikte CİTÖB talebini büyüteceğiz.