Evrensel’in manşeti | Yetersiz bakiye

Bütçeden çocuklara ‘yetersiz bakiye’ düştü. Okullar pislik içinde, bir öğün ücretsiz yemek çok görüldü. Ücretsiz kreş ve sosyal yardıma da yeterli pay ayrılmadığı için şiddetli yoksulluk altındaki 3.5 milyon çocuk, 5 çocuğun can verdiği faciaya benzer riskler altında.

EĞİTİM YATIRIMLARI AZALIYOR

Milli Eğitim Bakanlığının bütçe teklifi bugün Mecliste görüşülecek. İktidar, 1 trilyon 452 milyar liralık bütçe için “Aslan payını ayırdık” dese de nüfusun 4’te 1’ini kapsayan bu alan için ayrılan pay devede kulak. Bütçenin yüzde 80’i maaş gibi zorunlu ödemelere ayrılırken, eğitim yatırımlarına ayrılan pay 23 yılda yüzde 17.38’den yüzde 9.7’ye düştü.

PİS OKUL, KARANLIKTA EĞİTİM

Bu tercihin faturası çocuklara, velilere ve eğitimcilere çıktı. Personel açığı nedeniyle pis okullarda eğitim gören çocukların güvenliği de sağlanamaz hale geldi. Yeterli okul olmaması nedeniyle ikili öğretimle karanlıkta eğitim dönemi başladı. Öğretmenler yoksulluğa mahkum edilirken, okulların tüm eksikleri için bağış adı altında velilerin cebine el atıldı.

YEMEK YOK, VAAZ VAR

Artan yoksulluk nedeniyle çocukların beslenme çantaları boş kalırken, iktidar çocuklara bir öğün ücretsiz okul yemeğini ve bir şişe suyu çok gördü. Yemek için 190 milyar liralık harcamayı yapmayan iktidar, 4-6 yaş arası çocuklar için Kur’an kursları açacak Diyanetin Din Hizmetleri ve Din Eğitimi Birimine 127 milyar 269 milyon 146 bin TL ayırdı.

ONLARCA ÇOCUK CAN VERDİ

İzmir Selçuk’ta 5 çocuğun can verdiği yangın, Türkiye’de çocukların içine itildiği cehennemi de gözler önüne serdi. Adana’da 3, İstanbul’da 9, Maraş’ta 3, İzmir’de 2, Hatay’da 2, Bursa’da 8, Konya’da 3… 2021 aralık-2024 kasım tarihleri arasında en az 43 çocuk yangınlarda can verdi, onlarca çocuk yaralandı. Her facianın altından yoksulluk ve devletin sorumluluğunu yerine getirmediği gerçeği çıktı.

ÇOCUKLARIMIZ İÇİN KAYGILIYIZ

Resmi verilere göre Türkiye’de okul öncesi 3.5 milyon çocuk şiddetli yoksulluk içinde. Yardım alan çocuk sayısı 169 bin, devletin ücretsiz kreş sağladığı çocuk sayısı ise sadece 2 bin 836. Özel kreş ücretleri 15 bin liradan başlıyor. Esenyurt’ta gıda fabrikasında çalışan kadın işçi, 7 yaşındaki çocuğunu evde bıraktığını söyleyerek “Çocuğumuz için çalışıyoruz ama çocuklar için çok kaygılıyız” diyor.

BÜTÇE KUTSAL AİLEYE, DİN PROPAGANDASINA

Selçuk'ta beş çocuğun yanarak can verdiği günün ertesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu 1. toplantısı düzenlendi. Bakanlar ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş söz aldı, “kutsal aile” propagandası yaptı; yerli-milli ailenin güçlendirilmesi için yapılanları anlattılar.

SORUMLU BAKANLIK VE DEVLET

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Selçuk’ta yaşanan faciadan 40 saat sonra açıklama yaptı: “Yakından takipteyiz.” AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin de “18 kere eve gittik. Her şeyi paraya bağlıyorsunuz” demişti. Açıklamalara tepki gösteren İnsan Hakları Savunucusu Hacer Foggo, devletin sorumluluğu aile ve kadının üzerine yıkan anlayışının facialara neden olduğunu söyledi. Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Kasım Karataş da “Sorumluluk Bakanlığın ve devletin” dedi.

5 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARA 1 YAŞINDA ÇOCUKLARI EMANET ETTİREN DÜZEN

Kendi derinleştirdikleri yoksulluğu görünmezleştirmeye çalışanlar. Ama bu ülkede çocuklar açlıktan bayılıyor, hastalanıyor, yoksulluktan ölüyor! Yok deyince yoksulluk ortadan kalkmıyor.

Bugün kadınları çocuklarının üzerine kapıyı çekip çıkmaya mecbur bırakan şey; kamusal, ücretsiz, nitelikli çocuk bakım hizmetinin olmaması, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçesinden her ay Diyanet İşleri Başkanlığına 4-6 yaş Kur’an kursuna giden çocuk başına para aktarımı yapmak yerine ücretsiz, nitelikli, yeterli sayıda kreş, çocuk bakımevi açılmasına bütçe ayırmaması.

BÜYÜMEDEN ANNEN SANA, ÖLÜM ALACAK

Hayatta kalmak, hayatta tutabilmek adına o barakadan çıkmak zorunda olan anneye çocuklarının bakımı için destek sunması gerektiğini, en azından en büyüğü beş yaşında olan çocukların evde tek başına kalamayacağını fark etmemiş olmaları mümkün değil. Asıl sorumluları biliyoruz oysa, deprem bölgesine büyük destek sunduklarını iddia edenler, mesela!