As Plastik işçilerinin direnişi kritik bir aşamada: Emeğin onuru, patronun oyunlarına karşı direnişte

Volkan SERTKAYA

Petrol-İş üyesi As Plastik işçilerinin grevi 60. gününe yaklaşırken, mücadele kritik bir aşamaya ulaşmış durumda. Patron Edip Behar, sahip olduğu sermaye gücünü, aile üyeleri (Alper-Sibel Abudaram), avukatlar, korumalar ve kolluk kuvvetleri ile organize bir şekilde kullanarak, işçilerin anayasal hakkı olan sendikalaşmayı bastırmaya çalışıyor. Tazminat teklifleriyle işten çıkarma tehdidi, çalışmak isteyenlere yüksek paralar sunarak ayrışma yaratma planları ve fason üretimi sürdürerek grev kırıcılık yapma gibi yöntemlere başvuran patron, hukuksuz bir strateji izliyor.

Yahudi asıllı olan Edip Behar üretiminin büyük bölümünü İsrail firmalarına yapıyor, küresel ağları da devreye sokarak, uluslararası siparişler alıp esnek teslimat planlarıyla fason üretimini sürdürerek, baskıyı artıyor. Bununla yetinmeyerek, sendika yasalarındaki boşluklardan yararlanıp grevi etkisizleştirmek için hukuka meydan okuyan uygulamalar yapmaktan geri durmuyor. Ancak, devletin yetkili mercilerinden gelen cüzi para cezaları dışında bu hukuksuzluğun karşısında ciddi bir yaptırımla karşılaşmamış olması, işçilerin direnişindeki haklılığı daha da anlamlı kılıyor.

İŞÇİLERDEN TARİHİ BİR DİRENİŞ: BİRLİKTE KAZANACAĞIZ!

Patronun sermaye gücüne karşı As Plastik işçileri, kararlılıkla ve birlik ruhuyla ayakta kalmayı başarıyor. Fabrikada üretimin durdurulması, işçilerin örgütlülüğün bir zaferidir. Ancak fason üretimin devam etmesi, patronun hukuksuzluk konusundaki ısrarını gözler önüne seriyor. Mahalle mahalle, ev ev dolaşıp çalışan arkadaşlarıyla görüşen, sorunlara birlikte çözüm üretmeye çalışan işçiler, dayanışma çabalarıyla direniş çadırını bir sembol haline getirmiştir.

Direniş alanında, Mavi Jeans gibi önemli markaların patronla ilişkilerini kesmeleri için kamuoyu oluşturma çalışmaları sürdürülüyor. Medya desteği sağlamak, ulusal ve uluslararası platformlarda direnişi duyurmak için her türlü aracı kullanan işçiler, hem örgütlülüğü hem de kamuoyundaki algıyı yüksek tutmayı hedefliyor.

PETROL-İŞ’TEN DAHA AKTİF BİR MÜCADELE BEKLENİYOR

İşçiler şu an sendikalı olarak grevlerini sürdürürken, mücadelede daha kararlı bir liderlik ve eylem planı gerekiyor. İşçilerin ekonomik sorunları derinleştirirken, “Kazanacağız” ruhu direnişi diri tutuyor. Ancak bu ruhun kurumsal destekle daha da pekiştirilmesi şarttır.

Petrol-İş’in hızlıca atması gereken adımlar:

- Güçlü bir kamuoyu: Medya aracılığıyla mücadeleyi ulusal ve uluslararası arenada daha görünür kılmak.

- Hukuki yaptırımlar: Çalışma Bakanı, yargı mercileri ve ilgili devlet kurumlarıyla yoğun görüşmeler yürüterek patronun hukuksuzluklarının sonlandırılması için baskı oluşturmak.

- Eylem planları: Türk-İş ve diğer işçi sendikaları ile dayanışma eylemleri düzenlemek, grev alanında kitlesel buluşmalar sağlamak.

- Eğitim ve bilgilendirme: Direniş alanında sürekli toplantılarla işçilerin bilgi seviyesini artırmak ve motivasyonunu yüksek tutmak.

- Ekonomik dayanışma: İşçilerin ekonomik sorunları karşısında sendikal dayanışmayı güçlendirmek, maddi yardımlar sağlamak.

Bu mücadele, Petrol-İş’in kararlı, güven veren ve somut eylemlerle desteklenen bir liderliği ile zaferle taçlanacaktır.

Bu mücadele ancak sendika merkezinin kararlı tutumu, güçlü eylemleri ve işçilerin kazanacağız fikrinin hakim kılınması ile kazanılabilir. Zaman kaybetmeden Petrol-İş’in daha görünür, daha kararlı, işçilere daha fazla güven veren tutum içerisine girerek daha aktif rol oynaması mücadelenin daha kısa sürede kazanılmasını sağlayacaktır.