İsrail’e petrol sağlayan Azerbaycan’da çevre konferansı
Azerbaycan’ın ev sahipliği yaptığı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği “Taraflar Konferansı” COP29 zirvesinde Aliyev, petrol üretimini savundu.
Fotoğraf: Resul Rehimov/AA
Ahmed BAYRAMOV
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği “Taraflar Konferansı” COP29’a bu sene Azerbaycan ev sahipliği yapıyor. Ülkede okulları bile 20 günlüğüne tatil eden konferansta devlet başkanı petrol üretimini savundu. Ülkenin petrolünün yüzde 7’sinden fazlası ise İsrail’e gidiyor.
HAZIRLIKLAR 9 AY ÖNCEDEN BAŞLADI
Ülkede konferans hazırlıklarına neredeyse 9 ay öncesinden başlanıldı. Gelecek misafirlerin Bakü içinde rahat ulaşımının sağlanması için yollarda COP29 şeritleri hazırlandı ve kişisel araçların 1 Kasım’dan itibaren bu şeridi kullanması yasaklandı. Bazı otoyolların ulaşım için kısıtlandığı için halkın alternatif yollar kullanmak zorunda kalıyor. Zirve için Bakü içi ulaşım 140 elektrikli otobüsle destekleniyor. Azerbaycan hükümetine farklı biçimleriyle kâr sağlayacak bu konferans ve bağlı etkinliklere katılmak için 72 bin kişi kaydoldu. Oteller yüzde 92 doldu ve 2024 yılı ortalama fiyatlarına oranla otel fiyatlarında yüzde 379’luk bir artış var. Konferans için ülke geneli okullarda tahmini 20 günlük tatil ilan edildi. Üniversiteleri de kapsayan, örgün eğitime ara verilmesi Azerbaycan hükümetinin aslında eğitim konusundaki özensizliğini bir nebze de olsa gözler önüne seriyor. Yurt dışından gelen misafirler için her şeyi kolaylaştıracak adımlar atan hükümetin ilk vazgeçtiği şeylerden biri eğitim oldu.
ERDOĞAN DA KATILDI
Konferans, başladığı ilk günden beri farklı tartışmalara da sebep oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron gibi konferansa katılmayı reddeden birkaç siyasi lider dışında birçok farklı ülke temsilcisi konferansta yerini aldı. Bunlardan biri de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan oldu. Görüşmelerini basına kapalı gerçekleştiren Aliyev ve Erdoğan sonrasında ikili ilişkileri daha ileri götürme hedefleri olduğunu açıkladı. Konferansta konuşma yapan Erdoğan nükleer enerjide 2050 senesinde, 20 bin megavatlık bir kapasiteye ulaşmayı hedeflediklerini, 2024-2030 yıllarını kapsayan ulusal enerji verimliliği eylem planıyla 100 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyon azaltımı öngördüklerini belirtti. İsrail-Filistin mevzusunda ise “Bu ağır insani ve çevre felaketine sebep olanların, uluslararası mahkemelerde bunun hesabını vermeleri gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Ancak bu konuşmayı İsrail’e petrol sağlayan Azerbaycan’da yapmış olması dikkat çekti.
AZERBAYCAN’IN PETROL İHRACATININ YÜZDE 7’Sİ İSRAİL’E
Konferansın ev sahibi Azerbaycan’ın İsrail’e desteği göz ardı edilemez boyutta. Konferans başlamadan önceki gün Azerbaycan’ın Türkiye üzerinden İsrail’e petrol taşıdığı gündeme gelmişti, eylemler yapılmıştı. Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesinin eylül raporlarına göre ülkenin ihracatının yüzde 87.58’lik bir oranını petrol ve doğal gaz ihracatı kapsıyor. Aynı raporda ülkenin ham petrol ihracatının olduğu ülkeler listesinde İsrail 2.3 milyon tonluk petrolle İtalya’dan sonra ikinci sırada. Azerbaycan’ın İsrail’e olan ihracatı 1.5 milyar dolarla genel ihracatının yüzde 7.43’lük bir kesimini oluşturuyor. COP29’daki konuşmasının bir noktasında doğal kaynakları “Tanrının bir lütfu” olarak adlandıran Aliyev ülkelerin bu kaynaklara sahip oldukları ve bunları sattıkları için suçlanmaması gerektiğini savundu.
MİLLİYETÇİ PROPAGANDA HALKI ETKİLİYOR
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları 1 yılı aşmışken, saldırılar Lübnan gibi diğer Ortadoğu ülkelerine de taştı. Bu sürecin öncesinde de İsrail’le ilişkileri hep sıkı olan Azerbaycan hükümeti saldırılar başladığından bu yana da İsrail’e olan desteğini hiç kesmedi. 2020’deki Azerbaycan-Ermenistan savaşında İsrail’in Azerbaycan’a olan desteği, öncesinde “ortak düşman” diye adlandırdıkları İran’a karşı olan iş birlikleri hükümetin yürüttüğü milliyetçi-şoven politikayla bir araya geldiğinde halk arasında İsrail’e ve onunla olan ticarete karşı bir tutum sergilenmemesine neden oldu.
Halihazırda devam eden katliama karşı halkın dindar kesiminin bir tepkisi olsa da seslerini duyurabilecek bir seviyeye ulaşamıyorlar. Bakalım günlerce sürecek zirvenin devamında hangi tartışmalar öne çıkacak.