EMEP Milletvekili Sevda Karaca: Bakanlık patron programına 'eğitim' deyip uyguluyor
MEB bütçe görüşmelerinde söz alan EMEP'li Sevda Karaca, "TÜSİAD, TİSK, MESS kurguluyor; Koç, Arçelik, Tüpraş vurguluyor, Milli Eğitim Bakanlığı da bu patron programına 'eğitim' deyip uyguluyor" dedi.
Fotoğraf: EMEP
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada MESEM'lerdeki çocuk emeği sömürüsüne ve iş cinayetlerine dikkat çekti "TÜSİAD, TİSK, MESS kurguluyor; Koç, Arçelik, Tüpraş vurguluyor, Milli Eğitim Bakanlığı da bu patron programına 'eğitim' deyip uyguluyor" dedi.
MESEM'lerde yaşanan iş cinayetlerine de değinen Karaca, bakanlığın konu hakkında herhangi bir istatistik açıklamadığını da hatırlatarak, "Siz sayı açıklamıyorsunuz ama en az 11 çocuk öldü kurduğunuz bu ölüm düzeninde. Siz ise patronları yalnızca 2023’te yaklaşık 10 milyar lira fonladınız. Çocukların patronlara ürettiği değer ise bunun çok üstünde" diye konuştu.
İktidarın yüzbinlerce ailenin "okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek" talebine kulak tıkadığını belirten Karaca, "Patronlardan 3 trilyon vergi almaktan vazgeçerken, tarikat cemaatlere 100 milyar harcarken, özel okul patronlarına teşvikler yağdırılırken bütçe var; okulların temizliğine, çocukların yemeğine yok!" ifadelerini kullandı.
November 14, 2024
EMEP Milletvekili Sevda Karaca'nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki MEB bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşma şu şekilde:
"AKP, devletin her zerresinde istikrarla bir sermaye programı uyguluyor. Tıpkı patronlardan talimat alınarak hazırlanan bütçeler gibi, eğitim sistemi de patron örgütlerinin talimatıyla dizayn ediliyor.
Ortada eğitim falan kalmadı, büsbütün bir sömürü sistemine çevrilmek istenen bir plan var. Bu planın maskesi de Mesleki Eğitim.
2025 MEB bütçesinde liseler arasında aslan payı meslek liselerine ayrılmış!
Öğrenci sayısı 1 milyon olan meslek liselerine 172 milyar TL ayrılırken 3,5 milyon öğrencisi olan genel liselere 161 milyar TL ayrıldı. 525 bin öğrencisi olan imam hatiplere ise 65 milyar.
2022’de haftada '4 gün iş, 1 gün okul', 'hem diploma hem ustalık belgesi', 'asgari ücretin yarısı kadar ücret' diye süsleyerek MESEM icat ettiniz. Dünya kadar reklam bütçesi ayırarak yüzbinlerce yoksul aile çocuğunu 3 kuruşa işçi olmaya yönlendirdiniz.
Her bahaneyle yağmalanan işsizlik fonu, bu sefer de eğitim hortumuyla sermayeye akıyor. Ama sermaye de çocukların kanını akıtıyor. Siz sayı açıklamıyorsunuz ama en az 11 çocuk öldü kurduğunuz bu ölüm düzeninde. Siz ise patronları yalnızca 2023’te yaklaşık 10 milyar lira fonladınız. Çocukların patronlara ürettiği değer ise bunun çok üstünde. Küçücük çocuklar hafta 5-6 gün, günde 10-12 saat, iş güvenliğinden yoksun bir şekilde sermayedarların zenginliğine garanti ediliyor.
TÜSİAD, TİSK, MESS kurguluyor; Koç, Arçelik, Tüpraş vurguluyor, Milli Eğitim Bakanlığı da bu patron programına 'eğitim' deyip uyguluyor.
Bakan Tekin 2015’de yazdığınız bir yazıda, FETÖ’cüleri kast ederek; 'Öğrencileri kendi toplumsal mühendislik çabaları ve gelecek planları için istemedikleri alanlara yönlendirdiler. Ben aslında mühendislik okumak istiyordum, ama dershanedeki abilerim beni buraya yönlendirdi diye serzenişte bulunan çocukları gördükçe kahrolurdum' diyorsunuz.
Biz de mühendis olabilecekken, patron partisi AKP’nin gelecek planları uğruna berbat ettiği eğitim sisteminde, düşünemez hale getirilip, daha sonra 'Senden bir şey olmaz, MESEM’e git de elin ekmek tutsun' diyerek işçileştirdiği çocukları görünce kahroluyoruz Sayın Bakan.
Yatakta olması gereken saatte atölyede çalışan, iş cinayeti haberleri gelen çocukları görünce kahroluyoruz. Laboratuvarda bilimsel eğitim görmesi gerekirken keyfekeder değişen müfredatla eğitim diye sadece din dersi verilen çocukları görünce kahroluyoruz. Tarlada çalıştığı için okula geç başlayan, taşımalı eğitim sınırlandırıldığı için ailesinden kopartılan, 4+4+4 saçmalığıyla evlendirilmekle yüz yüze bırakılan, eğitimden uzaklaştırılan 2 milyonu aşkın çocuğu görünce lanet okuyoruz.
İşsizliğe mahkum edilip gelecek umudu elinden alınan, Okulda açlıktan bayılan, konteyner okullarda ders görmek zorunda kalan çocukları gördükçe kahrediyoruz.
Bir yandan çevre bakanınız, öte yandan siz, habire deprem bölgesinde inşa edilen yapıların sayısını veriyorsunuz. Hani, nerede bunlar? Bölgedeki konteynırda ders veren eğitim emekçilerinin, depremzede anne babaların size selamı var, 'Bakanın yaptığı okulları biz görmedik' diyorlar. Bize değil, onlara bir cevap verin.
1,5 yıl geçti, hâlâ depremde zarar gören okulları inşa edemediniz ama bir parmak şıklatıp 81 ilin sanayi bölgesinin tamamına MESEM açtınız. Demek ki emir büyük yerden olunca bütçe de bulunuyor, olanak da. Bakın emirlere 1 örnek… Kasım 2022’de İTO Deri Meslek Komitesi Meclis Üyesi diyor ki: 'Ağaç yaş iken eğilir. Mesleki eğitim ortaokul seviyesinden başlamalı. Sayın Bakan bizden konu ile ilgili çalışma yapmamızı istedi.' Patronun talebi hemen karşılandı, mesleki eğitim ortaokula düştü. Ama yüzbinlerce ailenin 'okullarda bir öğün ücretsiz yemek' talebine 'bütçe yok' dendi. Sahi geçen sene size verdiğim, şu masaya koyduğum binlerce imzayı ne yaptınız Sayın Bakan? Burada söyleyin, yüz binlerce yurttaşı hiç dikkate almadım deyin.
Patronlardan 3 trilyon vergi almaktan vazgeçerken, tarikat cemaatlere 100 milyar harcarken, özel okul patronlarına teşvikler yağdırılırken bütçe var; okulların temizliğine, çocukların yemeğine yok!
Sizin bu mecliste yediğiniz öğle yemeğinin soğanlarını bile, meslek lisesi öğrencileri doğruyor, ama o çocuklar okullarında aç kalıyor.
En büyük payın ayrıldığı meslek liselerinin durumundan da hiç bahsetmiyorsunuz: Öğrencilerin %40’ı, yani neredeyse yarısı hiç okula gitmiyor. Öğrencilerin %28,5’i 9. sınıfta sınıf tekrarı yapıyor. Yani her 3 öğrenciden biri. Bu çocuklar mı hem ustalık belgesi hem diploma alacak? Siz çocukları eğitimden koparmaya bütçe ayırıyorsunuz.
Çocukları böyle kahredici bir cendereye mahkum eden sizden lafımızı esirgeyecek değilsiniz. Siz sermayenin kayyımı olarak Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunu işgal ediyorsunuz." (HABER MERKEZİ)