Mücadele seçeneği, borsayı takip etmekten daha kolay
"Biz isçiler birlik olmazsak kendi kendimize dertlenir dururuz. Dertlerimiz büyüdükçe de sanal kumar, borsa ve kripto para bataklığında boğulup yok oluruz."
Görsel: Unsplash&Pixabay
Bir enerji işçisi
Kayseri
Son zamanlarda birçok vesile ile gündemimize giren kripto para ve borsanın iş yerinde işçiler arasında nasıl ele alındığına dikkat çekmek istiyorum. Kamu işçileri arasında kripto para ve borsanın fazlaca yaygınlaşmasıyla, beraber çalıştığımız bir arkadaşın sürekli “Şu kadar kazandım, bu kadar kazandım” dediğini duyuyordum. Diğer çalışan arkadaşlar da ona “Nasıl kazandın, ne kadar kazandın, hangisine yatırdın?” gibi sorular soruyordu.
Bu konuşmalardan duyduklarımla işçiler arasında kripto parayla ilgilenenler olduğunu biliyordum. ABD seçimlerini kazananın Donald Trump’ın belli olmaya başladığı andan itibaren iş yerinde kripto para, borsa ve dolar üzerinden sohbetler çoğalmaya başladı. Bu süre zarfında çok daha fazla kişinin borsa ve kripto para içinde olduğunu gördüm. İşçilerin, yaşamımızın her alanında konuşan, “Yükseldi mi, düştü mü?” sorularını sürekli soran, kârı ve kazanmayı bekleyen bir yerde olduğunu detaylıca gözlemleme fırsatı buldum.
Bir işçi arkadaşım şöyle diyor: “Trump’ın kazanmasını Biden döneminde daha kapalı bir ABD olduğu için dünyanın para dengesi ve borsa, kripto para piyasası sabit ya da aşağı inişli bir durumdaydı. Ekonomik olarak dünya lideri konumunda olan ABD bundan sonra bir deli saçma gibi ülkeyi yönetecek, Trump sayesinde borsa ve kripto piyasasında yukarı çıkış olacağı için yatırımcıları da kâr ettirecek. Örneğin, bazı hisselerimde Trump geldiğinden bu tarafa kâr elde ettim. Bunun için 50 bin liralık bir kredi çekip yatırım yaptım. Borsada bugüne kadar bazen kâr ederken bazen de zarar ettim. Ama borsada en hareketli dönemler dünya ülkelerinin birbirleriyle gerginlik yaşadığı dönemlerdir. Çünkü gerginlikler para politikasında hareketlilik sağladığı için borsa, kripto para, döviz kurlarında inişli-çıkışlı bir süreç oluyor...”
“Neden bunu tercih ettin?” diye sorduğumda, “Bu süreçte zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oluyor. Ben de bir kamu işçisi olarak bu sözleşmeler ortadayken, alım gücüm her gün daha düşerken en azından kendi çapımda yatırım yaparken sabırlı bir şekilde bekliyorum. Az da olsa bana ay sonunu getirmemde yardımcı oluyor. Akıllı yatırım yaparsan kazanırsın. Ben 10 kazanıyorsam zenginler 100 kazanıyor. Bu kazan kazan durumu da kapitalizmin özeti” dedi.
Bir başka kamu işçisi arkadaşım da “Ben şimdiye kadar hep kaybettim. Çünkü yatırım yapıp tekrardan bozdurdum. Borsanın ve kripto paranın mantığına ters hareket ettim. Bu deli Trump’ın geçmiş döneminde de bu piyasada hareketlilik olmuştu. Şimdi tekrar seçildi, hareketlilik devam edecek gibi gözüküyor. Çünkü Trump şimdi gelir gelmez İsrail-Filistin savaşını körükleyecek. Ortadoğu’da bir süredir devam eden hareketlilik yerini daha ileri savaşlara sahne olacak. Bu durumda da borsadaki savunma sanayisine bağlı yatırım hisseleri olanlar kâr elde edecek. Dünyada derinleşen yoksulluk bizim ülkemizde daha fazla olacağı için ben de borsadaki hisselerimle günü kurtarmaya devam edeceğim. Borsa piyasasında yatırımdan kazanmak istiyorsan her riski göze alacaksın. Ben yine kredi çekip bir yerden başlayacağım” diye konuştu.
Sohbet esnasında, “Borsa, kripto para ile bu kadar uğraşıp hem maddi hem manevi olarak yorulacağınıza sendikamızdan önümüzdeki toplu iş sözleşmesi döneminde en az yoksulluk sınırında bir ücret istediğimizi talep etmek daha kolay değil mi?” diye sordum, dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. “Hangi sendikaya dile getireceksin, seni dinleyecekler mi?”, “Şimdilik dinliyor gibi yapsalar da bildiklerini okuyacaklar”, “Bu memlekette iktidar değişmediği durumda sendika yönetimleri zor değişir”, “Bunlar da iktidarın minyatürü”, “Tek adamlık, uzun yıllardır aynı kişilerin koltukta oturması, demokratik olmayan yönetim anlayışı olduğu sürece biz kendi kendimize isteklerimizi sıralar dururuz” cevaplarını aldım.
Biz isçiler birlik olmazsak, sendikalara hakim olmuş bürokratik sendikacılık ve ‘müzakereci’ anlayışa karşı mücadele etmezsek kendi kendimize dertlenir dururuz. Dertlerimiz büyüdükçe de sanal kumar, borsa ve kripto para bataklığında boğulup yok oluruz. Mücadele seçeneği, daha kolay ve ağır basmalı.