Ravago işçisi: İş güvencesi biz işçilerin anayasasında en önemli madde

Ravago işçisi

Ben Ravago’da çalışan bir petrokimya işçisiyim. Patronun sözleşme öncesi bir dönemde biz maaşlarımıza alacağımız ücret zammını tartışırken, toplamda 67 arkadaşımızı işten çıkarmak istediğini öğrendik. İşverenin gerekçesi ise satıştaki ve üretimdeki düşüş. Haziran ayında fabrikada bulunan EYT ve önceden emekli olan işçiler zaten çıkartılmıştı. 1 Ocak 2024 itibariyle 3’lü vardiya sisteminden 4’lü vardiya sistemine geçiş yapılmış bu sebeple fabrikaya bir vardiyayı dolduracak kadar işçi alınmıştı. Haziran ayında EYT’li olan işçilerin çıkartılmasıyla beraber onların yerine de tekrar işçi alımı yapıldı.

“RAVAGO’YA SENDİKALI VE İŞ GÜVENCESİ VAR DİYE GELDİK”

Bu işten çıkarmalar meselesi gündeme geldiği bir haftadan beri hepimiz için stresli bir çalışma hayatı geçiyor. Fabrikada en son işe başlayan arkadaşlarımızdan biri, ‘’Biz Ravago’ya sendikası olduğu için yani iş güvencesi olduğu için geldik. Daha önce çalıştığımız yerlerde sendika yoktu dolayısıyla bir iş güvencesi de yoktu. Ama şimdi bakıyoruz sendikanın olduğu işyerinde bile iş güvencemiz yok’’ derken bir başka arkadaşımız ise, ‘’Madem satışlarda düşüş var madem işten çıkarma yapacak bizi niye işe alıyor. Eğer işten çıkartılırsam önceki işyerinde yıllarca olan tazminatımı yakıp geldim. Ne olacak şimdi bu durum, bu mağduriyetim ne olacak’’ diyerek tepkisini gösteriyor. İş görüşmelerinde bizlere, Ravago’yu bir basamak gibi görmeyin, burası gelişen bir yer diyerek kalıcı eleman arıyoruz diyeneler bugün bizi geçici olarak görüyor.

“PATRON BİRAZ AZ PARA KAZANDI DİYE HAYATIMIZLA OYNUYOR”

Yani her bir işçi arkadaşım bu sorunu tartışırken hem kendi iş güvencemizin ne olduğuna dair kaygılı hem de hangi mesai arkadaşımız için işsizliğin kapıda olduğunu düşünüyor.  Bazı arkadaşlarımızın sağlık sorunları var eğer buradan çıkartılırsa nerede iş bulacaklar? Zaten işsizlik her gün artıyor, iş bulmak zorlaşıyor. Hele bir de kış ayında nasıl iş bulacak, bulacağız diye düşünüyoruz.  Bazıları yeni evlenmiş, eşi hamile ya da yeni çocuğu olmuş. Birçok işçi zaten ülke ekonomisinde hayatta kalabilmek için ağır borç yüklerinin altında eziliyor. Hatta bir kısmının maaşında haciz bile var. İşverenin zarar ettiği satış yapamadığını ileri sürerek işten çıkarmaya çalıştığı işçilerin genel durumu böyle. Bir arkadaşımın da dediği gibi ‘’Zarar dedikleri kardan zarar etmek. Adam geçen yıla göre biraz az para kazandı diye hayatımızla oynuyor.’’ 

Tüm bunlar olurken elbette gözümüz kulağımız sendikamızın bizi nasıl koruyacağında. Toplu sözleşme öncesi işverenin bu hamlesi yarın sözleşme masasında ücretlerimizden çalışma koşullarına kadar bizi baskılamak için yeniden önümüze gelecek. Bu yüzden aslında bugün işten çıkarmalara dair bir söz söylemeliyiz. Bunu da kim gider kim kalır hesabı yapmadan tek bir ses ile sendikamız aracılığıyla duyurmamız gerektiğini düşünüyoruz. İş güvencesi biz işçilerin anayasasında en önemli madde, bunu savunmak da sendikamızın en öncelikli görevidir.