"Dersim'e ve Seyid Rıza'nın mirasına sahip çıkmaya devam edeceğiz!"
87 yıl önce idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşları Dersim’de anıldı. Anmada Seyit Rıza ve Dersim’e dönük yapılan açıklamalara tepki gösterildi, soykırımla yüzleşme çağrısında yapıldı.

Fotoğraf: Evrensel
Dersim Emek ve Demokrasi Platformunun çağrısıyla, 87 yıl önce Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşları için Dersim’de anma düzenlendi.
Platformun çağrısıyla Sanat Sokağı’ndan Seyit Rıza Meydanı’na ağıtlar eşliğinde yürüyüş yapılırken, programa DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Dersim Dernekleri Federasyonu, Dersim Barosu, Dersim Belediyesi eş başkanları, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Anma çerağların uyandırılması ve saygı duruşuyla başladı. Dersim Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklamayı Emek Partisi Dersim İl Örgütü Başkanı Ergin Tekin okudu.
“ACILAR HÂLÂ TAZE”
Platform adına açıklamayı yapan Emek Partisi (EMEP) İl Başkanı Ergin Tekin, “Aradan 87 yıl geçmiş olmasına rağmen halkımızın acıları hâlâ taze ve yakıcı” dedi. Bu trajediyi unutmanın mümükün olmadığını ifade eden Tekin, “Seyid Rıza ve yol arkadaşları başta olmak üzere, bu katliamda kurşunlanan, süngülenen, bombalanan, uçurumlardan atılan, yakılan, zehirlenen, idam edilen, sürgün edilen ve katledilen tüm insanlarımızın anısını yüreğimizin en derininde hissediyoruz. Onların hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz” diye konuştu.
Fotoğraf: Evrensel
“ÖZÜR DİLEMENİN GEREĞİ YAPILMADI”
“Dersim Tertelesi bu ülkenin karanlık tarihinin aydınlatılmayan ve yüzleşilmeyen bir sayfası olarak durmaktadır” diyen Tekin sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu katliamı organize eden ve doğrudan sorumluluğu bulunan tüm siyasi aktörler tarihin karşısında suçludur. Katliamın üzerinden 87 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ resmî bir özür dilenmemiş, arşivlerin tamamı açıklanmamıştır. 2011 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Eğer devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve literatürde böyle bir şey varsa ben özür dilerim ve diliyorum’ demiştir. Ancak bu söylem, Dersim Tertelesi gibi büyük bir trajedi üzerinden siyasi malzeme yapılmış ve esasen muhalefeti baskılamak için kullanılmıştır. Çünkü özür dilemenin gereği olan adımlar atılmamış, arşivler açılmamış, adalet sağlanmamıştır. Dahası, bugün iktidarın ortağı olan MHP Genel Başkanı ‘Türkiye’de Dersim diye bir il yoktur’ diyerek Dersim halkının kimliğini ve tarihini inkâr etmektedir. Her zaman olduğu gibi, Dersim ve Seyid Rıza gündeme geldiğinde, ‘Dersim yoktur, sonunuz aynı olur’ diyen milliyetçi şovenlere bir kez daha hatırlatıyoruz: Ne söylerseniz söyleyin, Dersim’e ve Seyid Rıza’nın mirasına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Dersimlilerin talepleri açıktır ve biz bu talepleri bir kez daha yineliyoruz:
- Resmi bir özür dilensin ve bu özür kamuoyuyla paylaşılsın!
- Seyid Rıza ve idam edilenlerin mezar yerleri açıklansın!
- Dersim 1937-38-39 sürecine dair tüm arşivler eksiksiz olarak açıklansın.
- Katliam sürecinde sürgün edilenlerin ve ailelerinden koparılan çocukların tam listesi açıklansın; kayıpların akıbeti araştırılsın ve kamuoyuyla paylaşılsın!
- Dersim ismi ve eski yerleşim yerlerinin adları iade edilsin.
- Halkımızın dili ve inancı üzerindeki baskı ve asimilasyon politikalarına derhal son verilsin”.
SEYİT RIZA’NIN TORUNU: MEZAR YERLERİMİZİ SÖYLEYİN
Fotoğraf: Evrensel
Tekin’in ardından Seyit Rıza’nın torunları Seydali Polat ve Menşure Doğan söz aldı. Doğan konuşmasında, “1938’de isyan eden insanları bugünle bağdaştırmak gerekirse 5 masum çocuğun sefaletten yanmasıdır. Mezar yerlerimizi söyleyin. Artık alacak bir bedeliniz yok. Şunu iyi bilin ki bizden sonra yetişen çocuklarımız muhakkak bir gün sizden bu bedeli alacaktır.”
“DERSİM’İ ANLAMAK KÜRT’E YÖNELİK ZULMÜ ANLAMAKTIR”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise Dersim’in geçmişte soykırımdan geçirildiğini bugün ise doğasıyla yok edilmek, insanıyla boşaltılmak istendiğini söyledi. “Bugünkü iktidarın en büyük özelliği bize tarihimizi, kimliğimizi unutturmaya çalışmasıdır” diyen Koçyiğit şu sözlerle devam etti: “Soykırımdan geçirilen 70 bin masumun suçu Kürt olmaktı, Kızılbaş olmaktı, baş eğmemekti, teslim olmamaktı. Dersim’i özünden, kimliğinden alıkoymak istiyorlar. Biz kefensiz toprağa düşenlerimiz için hesabını sormaya, hakikati açığa çıkarıncaya kadar mücadele etmeye borçluyuz. Dersim size hiçbir zaman boyun eğmedi. Tek bir Dersimli de kalsa tek bir Kızılbaş da kalsa bu mücadele devam edecek.” (Dersim/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et