16 Kasım 2024 12:36

Sivas ve Malatya’da 5 mahallenin maden sahası ilan edilmesine köylülerden tepki

Malatya’nın Kuluncak ilçesine bağlı dört mahalle ile Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Sarıca Köyü’nün maden sahası ilan edilmesi üzerine köylüler tepki gösterdi.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

Malatya ve Sivas il sınırları içerisinde yer alan Sofular, Bicir, Alvar, Çörme Mahalleleri ile Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Sarıca Köyü maden sahası ilan edildi. Sondaj çalışmalarının yapıldığı, alanın ihale edildiği, rezerv çalışmalarına başlanacağı belirtilen bölgede köylüler, madencileri bölgeye sokmamak için 24 saat nöbet tutmaya başladı.

Kayısı üretimine dayalı çiftçilik yapan bölge sakinleri, maden sahalarının açılması ile kayısı üretiminin imkânsız hale geleceğini bunun sonucu olarak da kendilerinin göçe zorlanacağını belirtiyor. Sofular Mahallesinde, MALÇEP yöneticilerinin de katıldığı toplantıda bir araya gelen 5 köyün ileri gelenleri, bir komite kurarak madenciliğe karşı mücadele kararı aldı.

Sofular Mahallesi Meydanı’nda toplanan vatandaşlara hitaben konuşan bölge sakinlerinden Abbas Çalışkan, "Amacımız burada yaşayan insanların, yaşayan canlıların, yaşamlarına son vermek isteyen vahşi madenciliğe karşı birlik ve beraberlik içerisinde mücadele etmek. Öncelikle kendi davamıza inanacağız. Yani bu davada biz ne kazanacağız ne edeceğiz, bu inançla çıkarsak ve beraberinde birleşirsek büyüye büyüye daha sonra da birbirimize inandığımız sürece kazanacağız" dedi.

“İNSANLARIN YAŞAMINI ORTADAN KALDIRIYORLAR”

Malatya Çevre Platformu sözcüsü Hasan Kaya, maden sahalarının çevreye ve doğaya verdiği zararları sıralayarak şöyle konuştu:

"Bu direnç çok çok önemlidir. Doğamıza, çevremize, ekolojik sistemimize sahip çıkma, madenlere karşı ve özellikle de siyanürlü altın arama hepinizin bildiği gibi Kanadalı şirketler. Dolayısıyla ülkenizin topraklarını, ülkenizin bağlarını, bahçelerini, arazilerini, özellikle de tarım alanlarını yok ediyorlar. İnsanların yaşamını ortadan kaldırıyorlar."

"BU MADENİ ÇALIŞTIRMAYACAĞIZ"

Sofular Mahallesinin belde olduğu dönemlerde iki dönem belediye başkanlığını yapan Ethem Körükmez, “Vahşi madenciliğin buraya gelmesi bizim yok olmamız anlamına geliyor. Bunu hep beraber defetmek mecburiyetindeyiz. Neye mal olursa olsun, bu madeni çalıştırmayacağız. Eğer bunun ucunda o ölüm varsa ona da gideriz. Hiç çekinmemize gerek yoktur. Biz kimseye memleketimizi peşkeş çekecek durumda değiliz. Amerika'da yeraltı zenginliklerinin yüzde 3'ü çalışırken, Avrupa'da kömür madeni haricinde yeraltı zenginliklerinin yüzde 4'ü çalışırken, benim memleketimin yeraltı zenginliklerinin yüzde 70'ini emperyalist güçlere peşkeş çekmeye kimsenin hakkı yoktur. Biz kendi memleketimizde torunlarımıza bırakacağımız mirası birilerine peşkeş çekilmeyeceğiz. Çektirmemiz de söz konusu değil. Sofularlı olarak, Alvarlı olarak, Bicirli olarak, Çörmülü olarak, Sarıca olarak, Karlık olarak bunların tamamına karşı çıkacağız” diye konuştu.

“TOPYEKÛN HALK OLARAK BURADA DİRENİRİZ”

MALÇEP yönetim kurulu üyesi Kemal Gedik de hukuksal mücadeleye dikkati çekerek, “Vallahi işin hukuk boyutu hukukçuları ilgilendiriyor. Ama toplumsal muhalefet beni, seni ilgilendiriyor. 86 yaşındaki Abdullah amca nerede? Abdullah amcayı ilgileniyor. Abdullah amca 86 yaşında burada direniyorsa, biz topyekûn halk olarak burada direniriz. Bizim direncimizin halkın direncinin karşısında durabilecek hiçbir güç tanımıyorum” dedi.

“KÖYÜNÜZE SAHİP OLUN”

“Köyünüze sahip olun” diyen 86 yaşındaki Abdullah Körükmez de şunları söyledi: “Halburçayır diye bir yerden, madenden dolayı köyü kaldırdılar. Köyü kaldırdılar, şimdi kimi Kangal'da, kimi burada, kimi şurada, kimi gurbette sürünüyorlar. Bunları hep hesaplayalım kardeş. Bicir Köylüsü, Alvarı, Bicir'i, Karlığı yoktur. Bu yer çalıştığı zaman. Bu pasa nereye sığar? Bu memleket nereye gider? Bunlara sahip olun. Biz bunları size teslim ediyoruz. Bizim yapacağımız iş bu. Siz de köyünüze sahip olun.”

Sofular Köyünde yaşayan ve kayısı üreticiliği yapan Müslüm Yılmaz ise şu ifadeleri kullandı:

“Biz ne zaman bir buraya şantiyeci soktuğumuz zaman bitmiştir. Otuz yıl şantiyecilik yaptım. Şantiyeci adam tabir elimdeyse veya kelimeyi kullanmayayım. Temiz bir adam değildir. Girdiği yeri batırır, çıkar gider ve biz yok oluruz.” (Malatya/ANKA)

ÖNCEKİ HABER

 Elazığ'da teleskopik yükleyicinin devrilmesi sonucu 2 çocuk işçi hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa