17 Kasım 2024 05:20

Bir çocuk işçinin ‘kariyer’ yolculuğu

14 yaşından bu yana çalışan Volkan, çalışan çocukların yalnız kaldığını söyleyerek, "Bu yalnızlık o kadar kötü hissettirir ki iş çocuğun afyonu olmaya başlar” diyor.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Burkay RENDE

İstanbul Esenyurt’ta yaşayan Volkan (Gerçek ismi kullanılmamıştır), 14 yaşından bu yana durmadan çalışan bir çocuk işçi.

Volkan, çalışmaya başlama kararını, “Annemin, kardeşlerime yemek almak için borç para aldığını gördüğümde çalışmam gerektiğini anladım. 14 yaşındayken bir fırında aylık 2 bin liraya sigortasız çalışmaya başladım” cümleleriyle anlatıyor. Volkan’ın anne ve babası ayrı. Annesi, bir matbaada asgari ücretle çalışıyor. Volkan, “Annem, kirayı ödedikten sonra elinde ne kalacak zaten de kardeşlerime bir şeyler alabilecek?​” diyor.

İlk çalışmaya başladığında Maraş’ta yaşayan ve orada okuluna devam eden Volkan, “Okulu bırakmak istediğimde okul da annem de izin vermemişti, çünkü derslerim iyiydi. Matematikten 90’ın aşağısında aldığımı hatırlamam” diyor.

Maraş’ta okula devam ederken, bir yandan da çalışmaya başlayan Volkan, İstanbul’a taşındığında okulu bırakıyor ve çeşitli işlerde çalışmaya başlıyor. İlk durağı bir tekstil atölyesi oluyor, sonrasındaysa bir priz imalathanesinde çalışmaya devam ediyor. Priz imalathanesinde biri hariç bütün işçilerin çocuk olduğunu söylüyor Volkan: “O da 10 yaşında işe başlamış, sonra usta başı olmuş. Sanırım o zaman asgari ücret 8 bin liraydı, biz 2 bin lira alıyorduk.”

Sonrasında bir kargo firmasında çalışmaya başlıyor ve nihayetinde sigortalı bir çocuk işçi oluyor. Volkan kargoculuk günlerini, “Kağıt üstünde işim müşteri temsilcisiydi ama yapmadığım şey kalmadı. Sabah akşam kamyonlardan yük indiriyordum, kargo dağıtımına da çıkıyordum. Orada 1.5 sene çalıştım” cümleleriyle anlatıyor. Volkan 2 ay önce bir trafik kazası geçirmiş. Sağlığı şu an işe gitmesine elverişli değil. Birkaç gün önce kargo firması yeni işçi alması gerektiğini söyleyerek Volkan’ı arayarak işten çıkartmak istemiş. Firmanın bu hamlesine dair Volkan, “Sadece tazminatımı ödeyeceklerini söylediler ama kabul etmedim. İçeride kalan izinlerim, 6 ayda bir alacağımız ikramiye ve ihbar tazminatımı da istedim” diyor.

‘GÜNDEM OLMASAYDIN SANA DA ULAŞMAZDIK’

Önceden SGK’ye birkaç kez başvurmasına rağmen bir karşılık alamayan Volkan, daha önce de gazetemizde gündem olmasıyla birlikte SGK’nin kendisiyle iletişime geçtiğini söylüyor. O görüşmeyi Volkan, “Bana destek olabilmeleri için çalışmayı bırakıp, açık liseye kaydolmamı söylediler. Karşılığında da açık lise harçlarımı yatıracaklarmış. Açık lise harcı zaten toplasan yılda 2 bin lira tutmuyordu o zaman. Ben de kabul etmedim. Onlar da prosedürün böyle olduğunu, daha fazla bir şey yapamayacaklarını söylediler. İş yerlerinde binlerce çocuk var, onlar için ne yapacaklarını sordum. Bana ‘Hepsine yetişemeyiz, sen gazeteyle gündem olmasaydın sana da ulaşmazdık’ dediler” ifadeleriyle anlatıyor.

Konu bir çocuk işçinin günlük yaşantısına geldiğindeyse Volkan, “Günde 10 saat çalıştıktan sonra zaten insanın bir şey yapmaya gücü kalmıyor. Sinemaya gideyim, gezeyim desen bunun için hem paraya hem de enerjiye ihtiyacın var. Çocuk işçilerin çoğunluğu zaten asosyaldir. Sosyalliği tanıyabilecekleri bir fırsat bulamamışlardır. Bu yalnızlık, çalışmadığın zamanlar o kadar kötü hissettirir ki bir yerden sonra iş çocuğun afyonu olmaya başlar” cümlelerini kullanıyor.

ÖNCEKİ HABER

Geceleri kayıt dışı çalışmak zorunda kalan kadınlar

SONRAKİ HABER

Seka Tekstil’de kayıt dışılık, esnek çalışma kol geziyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa