Seyit Aslan Samsun'da: Yaygın asgari ücrete karşı yaygın mücadele
Samsun’da yerel basınına açıklamalarda bulunan Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, emekçilerin yüzde 60’ının asgari ücrete mahkum edildiğine dikkat çekerek ortak mücadelenin önemini vurguladı.
Fotoğraf: Evrensel
Samsun’da yerel basınına açıklamalarda bulunan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, emekçilerin yüzde 60’ının açlık sınırı altındaki asgari ücrete mahkum edildiğine dikkat çekerek, bu nedenle tüm sendikalar ve emek örgütlerinin ortak mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.
2025 bütçesinde vergi yükünün yine çalışanların sırtında olduğunu anlatan Aslan, “İşçilerin, kamu emekçilerin, küçük üreticilerin sırtından toplanacak vergiler, onların emekleriyle oluşan değerlerin, oralardan toplanan kaynakların sermayeye aktarıldığını, hazırlıklar yapıldığını görüyoruz. Yine Cumhurbaşkanlığı dün gece yayımlamış olduğu genelge ile önümüzdeki yıl içerisinde toplamda sermayeye 30 milyar dolarlık vergi teşvikleri ayırdı” dedi.
TİSK, MÜSİAD, TÜSİAD, TOBB ve ticaret odaları gibi patron örgütlerinin asgari ücretin yüzde 17 ila yüzde 25 bandında artırılmasını önerdiklerine dikkat çeken Aslan, bunun milyonlarca işçiyi açlık sınırının altında bir ücrete mahkum etmek anlamına geleceğini söyledi.
Bugünkü asgari ücretin yıl sonu itibarıyla açlık sınırının 3 bin lira altında kaldığını kaydeden Aslan, “Bu asgari ücretle geçinmek mümkün değil. Bu konuda işçi emekçilerin, bütün sendikaların, emek örgütlerinin ortak mücadele etmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü Türkiye'deki çalışan işçilerin yüzde 60'ı artık asgari ücret düzeyinde bir ücretle hayatını sürdürüyor” dedi.
"SORUNU ÇÖZME NİYETLERİ YOK"
Cumhur İttifakının Meclisin açılışından bu yana Kürt sorunuyla ilgili açıklamalarını ve kayyım atamalarına dair gelişmeleri de değerlendiren Aslan, “Bugün hem Erdoğan'ın hem Bahçeli'nin bu sorunu çözmek gibi bir niyetleri olmadığı, insanları beklentiye sokmak üzere hamleler yaptıkları, karşısında birleşen güçleri dağıtmak üzere hamle yaptıklarını da ifade etmek isterim. Türkiye'de bir Kürt sorunu var ve bu sorunun eşit haklar temelinde çözülmesi, Kürt halkının da Türk halkının da eşit koşullarda bir arada yaşaması için demokratik, halkçı çözümün mutlaka sağlanması yönünde adımların atılması gerekir” diye konuştu. (Samsun/EVRENSEL)
Sermayeye ‘Çayırhan’ mezadı: Stratejik kurumları üç kuruşa satıyorlar
Tek adam yönetiminin ülkeyi nereye getirdiğinin bir haftaya sığan fotoğrafıdır!
‘America’ mı, ‘Amerika’ mı?
Yargılama sürelerini kısaltmak iktidarın görevi
150. Yazı - Üçüncü Mektup
