Muazzez İlmiye Çığ öldü
Arkeolog, dilbilimci ve Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ 110 yaşında öldü. Çığ'ın başkanlığını yaptığı HZİ Nöropsikiyatri Vakfı, 80'lerde devrimci tutsaklar üzerinde tıbbi deney yapmakla suçlanmıştı.

Fotoğraf: Sezgin Pancar/AA
Arkeolog, dilbilimci ve Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti. Çığ’ın ölüm haberini yazarı olduğu Kaynak Yayınları duyurdu.
Kaynak Yayınları’ndan yapılan açıklamada, “Türkiye'nin aydınlanma mücadelesinin yorulmak ve yaşlanmak bilmeyen değerli bilim kadını, son Sümer Kraliçesi, değerli yazarımız Muazzez İlmiye Çığ'ı kaybettik. Ailesinin, okurlarının ve ülkemizin başı sağolsun” ifadeleri kullanıldı.
1914 yılında Bursa'da doğan Muazzez İlmiye Çığ, 1919’da ailesiyle beş yaşındayken Çorum’a taşındı. 1931'de Bursa Kız Muallim Mektebi’nden mezun olan, 1936 yılında Ankara Üniversitesi'nde Hititoloji bölümüne başlayan ve 1940’ta mezun olan Çığ, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde çalışmaya başladı. Sümer, Asur ve Hitit uygarlıkları üzerine çalıştı.
Çığ'ın Sümer tabletlerinin çözümlenmesi üzerine yaptığı çalışmaları içeren "Sümerlilerde Tufan, Tufan Hikayeleri ve Nuh Tufanı" adlı kitabı bulunuyor.
HZİ VAKFI, DENEYLER VE ÇIĞ TARTIŞMASI
1980'li yıllarda, Metris Cezaevi'nden alınan devrimcilerin üzerinde HZİ Nöropsikiyatri Vakfı'nda ilaç denemeleri yapılmıştı. Vakfın yönetim kurulu başkanlığını Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, deneyleri ise kardeşi Dr. Turan İtil ve Ayhan Songar yürütmüştü.
Evrensel Yazarı Ertuğrul Ünlütürk, Muazzez İlmiye Çığ hakkında bir yazısında şöyle yazmıştı:
"Bizler geçmişle yaşamıyoruz, ama geçmişi de hiçbir zaman unutmuyoruz. Günümüzde laiklik ve çağdaşlık örtüsüyle gezenlerin, sırtında cübbe taşıyanların geçmişte neler yaptığını hatırlamamız, onları tanımamız ve tanıtmamız gerekiyor.
1984 yılında, ülkedeki bütün cezaevleri devrimci tutsaklarla tıka basa dolu durumdayken içeriden birtakım haberler almaya başladık. Metris cezaevinden bazı devrimciler, iradeleri dışında tıbbi muayeneye(!) götürülüyordu. Götürüldükleri yer, HZİ Nöropsikiyatri Vakfı'nın Gayrettepe'deki merkeziydi. Burada, devrimci tutsaklar üzerinde ABD'de piyasaya çıkacak olan bazı ilaçların denemesi yapıldı, devrimciler kobay olarak kullanıldı. Nazi Almanya'sında Dr. Mengele'nin tutuklulara yaptığı tıbbi denek uygulamasının aynısı burada yapıldı. Bu vakıf, ülkedeki her vakıf gibi Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kontrolü altında olması gerekirken, devletin cezaevlerinden devrimcileri alıp ilaç tekellerinin amaçları doğrultusunda kullandı. Bu vakfın yönetim kurulu başkanı Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ'dı; kardeşi Dr. Turan İtil de vakfın yöneticisi ve deney yürütücüsü idi. Bu deneylere ünlü doktor Ayhan Songar'ın da katıldığı iyi biliniyor. Vakfın ismi, Muazzez İlmiye Çığ ve Turan İtil'in anneleri Hafize Zekeriya İtil'in ad ve soyadının baş harflerinden oluşmuştu. Dr.Turan İtil, tutukluların kobay gibi kullanıldığını, ABD'de yayınlanan bir tıp bültenine yazdığı makalesinde itiraf etti; zaten şimdi ABD'de yaşıyor ve New York Üniversitesinde öğretim üyeliği yapıyor. Yani sırtında yine cübbe var. Deneylerin sonuçlarını eş-dost sohbetlerinde açıklayan Ayhan Songar birkaç yıl önce yaşamını kaybetti. HZİ Vakfı ise 1990'da devrimciler tarafından kullanılmaz hale getirildikten sonra tabelayı indirip dükkanı kapatmak zorunda kaldı ama suçları bakidir.
O dönemde vakfın yönetim kurulu başkanı olan Muazzez İlmiye Çığ'ın vakıfta olan bitenden haberi var mıydı bilemiyorum ama sonradan mutlaka haberdar olmuştur. Bu olayın kamuoyunda epey konuşulduğu fakat yalanlanmadığı ve olayın üzerine cübbe örtüldüğü de ayrı bir gerçektir.
Geçmişimizle yüzleşmekten korkmayacaksak ve yüzleşmekten yanaysak eğer, cübbelerin altındaki yüzleri de kuşkusuz tanıyacağız ve hatırlayacağız.
Sapla samanın birbirine karıştığı, cübbelerin altında çağdaşlıktan dem vurulduğu bu dönemde her cübbede bir keramet aranacaksa bizim daha çok işimiz var." (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et