Bu bütçe hasta eder!
2025 Sağlık Bakanlığı bütçesi tercihleriyle hasta edecek! Genel bütçeden yüzde 10 pay alamayan sağlık bütçesinde aslan payı koruycu sağlık hizmetleri yerine şehir hastaneleri patronlarına akacak.
Fotoğraf: Sercan Küçükşahin/AA (Arşiv)
Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul
Türkiye’de uzun zamandır ticari bir hizmet gibi sunulan sağlık hizmetine erişim giderek güçleşiyor. Hastanelerde randevu bulamayanlar acil servislere yığılırken, aylar sonraya verilen MR sıraları, bulunamayan ilaçlar, aşıya erişimdeki zorluklar, kaderine terk edilen kamu hastaneleri, sağlıkta artan şiddet ve özel hastane çetelerinin devletten para almak için yenidoğan bebekleri ölüme gönderdiği vahşetle yüz yüzeyiz. Tüm bu koşullar altında 2025 yılı Sağlık Bakanlığı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna geliyor. Sağlık Bakanlığının verilerine göre 2023’te 973 milyon 519 bin 87 kişi hekime müracaat etmiş. Bu sayı nüfusumuzun 10 katından fazla. Tek başına bu rakam bile sağlık sisteminin ve bütçesinin yurttaşları sağlıklı kılamadığını gösteriyor.
SAĞLIĞIN PAYI YÜZDE 10’U BULMADI
Karşımızda halk sağlığının korunması ve kamusal sağlık hizmetlerinin geliştirilmesini yine unutan bir sağlık bütçesi var. 2025’te AKP’nin merkezi bütçeden Sağlık Bakanlığına ayırdığı bütçe 1 trilyon 20 milyar 317 milyon TL. Bir önceki yıla göre sağlık bütçesinde yüzde 39’luk bir artış var. Ancak bu artış bırakalım sağlık alanının sorunlarına merhem olmayı resmi enflasyonun bile altında kaldı. Öte yandan sağlığa merkezi bütçeden ayrılan pay da yüzde 10 bile değil.
BÜTÇENİN YÜZDE 73’Ü TEDAVİYE
Sağlığı sadece ‘şifa’ yani hastalıktan kurtulma, iyileşme olarak algılayanların sağlık bütçesi de buna uygun. Sağlık Bakanlığının 2025 bütçesinden koruyucu (önleyici) sağlık hizmetleri için ayrılan pay 273 milyar 585 milyon TL. Bu rakam toplam bütçenin 4’te 1’inden bile az ve geçmiş yıla göre artış ise yüzde 34 ile sınırlı. Sağlık Bakanlığının önümüzdeki yıl için tedavi edici sağlık hizmetlerine ayırdığı pay ise 733 milyar 273 milyon TL. 2018’de AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın şehir hastaneleri için ‘Şehir hastanelerinin inşallah müşterisi bol olacak’ sözlerine uygun olarak toplam sağlık bütçesinin aslan payı hasta edilenlerin tedavi süreci rantına akacak.
SAĞLIĞI KORUMADA YETERSİZ
Bütçe Meclise gelmeden çıkarılan aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliği zaten sıkıntılı olan 1. basamak, koruyucu sağlık hizmeti sunan aile sağlığı merkezi çalışanlarını isyan ettirdi. Eziyet yönetmeliğine karşı kasımda 3 gün iş bırakan sağlık emekçileri geri adım atılmadığı için aralıkta 5 gün daha iş bırakacak. Aile hekimliği sistemindeki sıkıntılar Bakanlık verilerinde de gizlenemiyor. Bakanlık aile hekimlerine performans dayatması yaparken ASM’lerde aşıya erişimdeki sorunlar sürüyor. Halk sağlığı açısından 15 yaş ve üzeri bireylerde obezite görülme sıkılığının yüzde 30’a yakın olması, tam izlenen bebek oranının yüzde 90’da kalması, meme kanseri taramalarının yüzde 40’ı geçmemesi ve kızamık vakalarındaki artış sağlık alanındaki koruyucu sağlık hizmetlerinin yetersizliğini ortaya koyuyor.
AŞI CANDIR AMA PARALIDIR!
Sağlık Bakanlığı 2024 yılı bütçesinin yalnızca yüzde 28’si koruyucu sağlık hizmetleri için ayrılmışken 2025’te ayrılan pay yüzde 27 oldu. Bu düşük payın halk sağlığı ve cebi için bazı sonuçları var: “Rahim ağzı kanserini önleyen HPV aşısı aşı programına alınmadı. Kızamık vakaları 2022’de 76 iken 2023’te 3 bin 571’e çıktı (son veriler.) ASM’lerde aşıların zamanında tedariki ve aşılamada aksamalar yaşandı. Tip diyabet hastası çocukların yaşamını kolaylaştıracak gelişmiş teknolojili SGK tarafından sensörler karşılanmıyor. Herkese yapılması gereken mevsimlik grip aşısı halen ücretli. İlaçtan yüzde 10-20 arasında katkı payı alınıyor. Çocuklara yapılması gereken Meningok B, Rotavirüs ve HPV aşıları ücretli. Bin canlı doğumda bebek ölüm hızı 9.1’den 9.8’e yükseldi. Beşli karma aşılama hızı yüzde 99.5’ten yüzde 98.8’e geriledi.”
MİLYONLAR TIBBEN DE YOKSUL
Herhangi bir sosyal güvencesi olmayan, SGK’den gelir ve aylık almayan ve aylık geliri asgari ücretin 1/3’ünden fazla olan kişiler Genel Sağlık Sigortası (GSS) primlerini kendileri ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanıyor. Bu da milyonlarca insanın sağlık hakkına erişimi engelliyor. Aylık geliri asgari ücretin 1/3’ünden (6 bin TL’den) az olan kişilerin GSS primi devlet tarafından karşılanıyor. Türkiye’de aylık geliri asgari ücretin 1/3’ünden az olduğu için GSS primi devlet tarafından karşılanan kişi sayısı ise 2023’te 9 milyon 21 bini buldu.
BÜTÇEDE KARA DELİK ŞEHİR HASTANELERİ
Halkın sağlığından esirgenen kaynaklar bir süredir istikrarlı olarak şehir hastanelerini işleten şirketlere akıyor. 2024 bütçesinden şehir hastanelerine 83 milyar 697 milyon TL ayrılırken 2025’te bu rakam 104 milyar 601 milyon TL’ye çıkıyor. 2025’te sayıları 25 olan şehir hastanelerine hizmet alımı için 37 milyar kira bedeli için ise 67 milyar TL ödenecek. Kamuya ait 1001 hastane, 28 bin 54 aile sağlığı birimi varken sağlık bütçesinin yüzde 10’unundan fazlası bu 25 hastaneyi işleten şirketlere ödenecek. 2026-27’de de bu rakam artmaya devam edecek.
SAĞLIMIZI ÖZELLER SEMİRİYOR
AKP iktidarı tarafından hayata geçirilen sağlıkta dönüşüm programı (SDP) ile sağlık hizmetleri özelleşirken hastalar müşteri haline geldi. 2002’de 271 özel hastane sayısı 2023’te 2 kattan fazla artarak 565’e çıktı. 2002’de 824 olan kamu hastane sayısı ancak 1001 oldu. Artan tabii ki sadece özel hastane sayısı da değil. Türkiye’de erişkin yoğun bakım yataklarının 3’te 12’i özellerin elinde. Bebekleri ölüme gönderen özel hastane çetesiyle gündeme oturan yenidoğan yoğun bakım yataklarının ise yarısından fazlası özellerin elinde. Ama ‘rantı düşük olan’ çocuk yoğun bakım yatak sayısında özellerin oranı yüzde 10 bile değil. Tıbbı cihaz sayısında da özellerin ağırlığı var. Türkiye’deki bin adet MR cihazının 478’i, bin 359 BT cihazının 545’i, 5 bin 750 ultrason cihazının 2 bin 227’si özellere ait. Hemodiyaliz cihazı sayısında ise özeller açık ara önde. 19 bin 98 cihazın 10 bin 602’sine sahipler. Uzman hekim sayısı da farklı değil. Toplam yüz bir bin 233 uzman hekimin 31 bin 373’ü özellerde çalışıyor. 45 bin diş hekiminin ise 26 bini özellerde.
SGK’NİN PARASI ÖZELLERE AKTI
DİSK-AR’ın ‘Özel hastanelerin SGK’ye yükü’ raporuna göre, 2024’ün ilk altı ayında SGK’nin özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. 2012’den bu yana SGK’nin hasta başına devlet hastanelerine yaptığı ödeme 4.7, özel hastanelere yaptığı ödeme ise 9.4 kat arttı. Özel hastanelere başvuran hasta sayısında azalma olmasına rağmen SGK’nin özel hastanelere hasta başına yaptığı ödemenin ortalama oranı 2012’de yüzde 105 iken 2024’ün ilk altı ayında yüzde 153 oldu.