Madencilikte denetime rağmen 'istenmeyen hadiseler' yaşanabiliyormuş
Bütçe görüşmelerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar’ın sunumunda madenlerdeki iş cinayetlerine ilişkin, "denetimlere rağmen istenmeyen hadiseler yaşanabiliyor" sözleri dikkat çekti.
Fotoğraf: Anka
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmeleri, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında başladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bakanlığının bütçesine ilişkin milletvekillerine sunum yaptı.
Bayraktar, madencilik sektörünü daha güvenli ve sürdürülebilir hale getirmeyi amaçladıklarını belirterek "2023 yılında 8 bin 828, 2024 Ekim sonu itibarıyla ise 7 bin 833 saha denetimi yaptık. Yıl sonuna kadar yaklaşık 9 bin saha denetim sayısına ulaşacağız. Söz konusu denetimlerde radar, sonar, drone, elektronik takip ve dijital uyarı sistemleri gibi teknolojileri de kullanmaktayız" dedi.
Bayraktar, madenlerde denetimler yapılmasına rağmen “istenmeyen hadiseler yaşanabileceğini” kaydederek, 13 Şubat'ta Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen toprak kaymasında 9 işçinin hayatını kaybetmesine değindi. İhmallere değinmeyen Bayraktar, olayın ardından arama kurtarma çalışmalarından övündü. Madene karşı pek çok kentte ve köyde protesto eylemleri gerçekleşip, çevre katliamlarına dikkat çekilen, ÇED raporlarına rağmen faaliyet yürütülen saha çalışmalarını es geçen Bayraktar, "Madenciliği çevreyle uyumlu şekilde yürüterek, faaliyetlerin sonlandığı alanları doğaya yeniden kazandırıyoruz” iddiasında bulundu.
TÜRKİYE’NİN NİJER PLANLARI
Maden ithalatının 40 milyar dolar olduğunu söyleyerek, Nijer’de altın sahalarında 2025 yılında üretime başlayacaklarını söyleyen Bayraktar, “Hammadde arz güvenliğimiz kapsamında, Asya’dan Afrika’ya farklı coğrafyalarda faaliyetlerimize ara vermeden devam ediyoruz. Bu çerçevede, Nijer’de arama çalışmaları yürüttüğümüz altın sahalarından birinde 2025 yılında üretime başlamayı planlıyoruz. Pandemi sonrası yaşanan hammadde tedarik sorunları ve artan emtia fiyatları, madenlerin mümkün olduğunca yerli kaynaklardan temin edilmesi mecburiyetini bir kez daha ortaya koymuştur. 2023 yılında kömür ve altın dahil, ara ve uç ürünler hariç olmak üzere, toplam madencilik ithalatımız yaklaşık 40 milyar dolardır. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak, maden üretimimizi güvenli ve sürdürülebilir şekilde artırmak için çalışıyoruz.”
- Türkiye, son on yılda, yandaş sermaye grupları ile Afrika'da hızla yayılan bir güç olarak öne çıkıyor. Bu genişleme, Somali'den başlayarak kıtanın geneline yayılan yatırımlar, sağlanan askeri ve ekonomik desteklerle kendini gösteriyor. Afrika’da Türkiye’nin büyüyen izine dikkat çeken haberimizde Erdoğanlı yıllarda Afrika’ya nasıl “el” atıldığına dikkat çekmiştik.
TTK CAN ÇEKİŞİRKEN İŞÇİ SAYISI İLE ÖVÜNDÜ
TTK’da yıllardır süren özelleştirme ve rödevans karşılığında işçi sayısı düşürülürken, Bayraktar bu konuda da sektörde çalışan işçi sayısıyla övündü: “Madencilik sektörü, emek yoğun bir sektör olup şu anda yaklaşık 155 bin insanımıza istihdam imkânı sağlamaktadır. Üretimin ve verimliliğin artırılması ile yerel ekonominin desteklenmesi amacıyla, sadece Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda bu yıl toplam bin 867 kişi iş başı yapmıştır.”
ENERJİ İTHALATI FATURASI 70 MİLYAR DOLAR
“Petrol ve doğal gaz sektörlerimizdeki ithalatımıza bakacak olursak geçtiğimiz yıl; ham petrol ve petrol ürünleri 49 milyon ton, LPG 4 milyon ton ve doğal gaz 50 milyar metreküp olarak gerçekleşmiş olup, 2023 yılındaki toplam enerji ithalatı faturamız yaklaşık 70 milyar dolardır” diyen Bayraktar, şöyle devam etti: “Bu yüksek ithalat rakamlarının dış ticaret açığına olumsuz etkisi, yurt içi ve yurt dışında arama ve üretimlerimizi artırmamızı zorunlu kılmaktadır. Bu amaç doğrultusunda dört derin deniz sondaj gemisi, iki sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın en önemli ve modern arama ve üretim filolarından birini kurduk. Aynı zamanda bu alanda tersine beyin göçünü de sağlayarak kendi insan kaynağımızı güçlendirdik” dedi.
“DOĞAL GAZIMIZ 3,5 MİLYON HANE İHTİYACINI KARŞILADI”
Anka'da yer alan habere göre Karadeniz'deki doğal gaz keşfini hatırlatan Bayraktar, “Sakarya Gaz Sahası’nda geçtiğimiz yıl bütçe görüşmeleri döneminde günlük 3,8 milyon metreküp olan üretimimiz bugün itibarıyla yaklaşık iki katına ulaşarak 7 milyon metreküpe çıkmıştır. Diğer sahalarımızla birlikte toplam yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselterek 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğal gaz üretimimizle karşılar hale geldik. Sakarya Gaz Sahası’ndaki üretimin artırılması için yaptığımız planlama kapsamında bir adet yüzer üretim platformunu envanterimize kattık. Adeta deniz üstünde bir sanayi tesisi olan ve 2026 yılında üretime alacağımız bu Platform ile birlikte günlük üretimimizi 20 milyon metreküpe çıkaracağız. Yani hanelerimizin yarısının gaz ihtiyacını kendi gazımızla sağlamış olacağız. Bir taraftan mevcut sahada üretimimizi artırırken, diğer taraftan yeni sahalarda sondajlara devam ediyoruz. Karadeniz’de saha geliştirme çalışmalarımız kapsamında Abdülhamid Han Gemimiz 9 Kasım 2024 tarihinde yeni bir sondaja başlamıştır” dedi.
Bayraktar ayrıca, "Tüm vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gaz faturalarında 2023 yılında 328 milyar TL, 2024 yılının on aylık döneminde ise 275 milyar TL devletimiz tarafından karşılanmıştır. Halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğe düşük kademede yüzde 60, yüksek kademede yüzde 40; doğal gaza ise yüzde 63 destek uygulanmaktadır" dedi. Bayraktar, yenilenebilir enerji yatırımlarının izin süreçlerinin kısaltılması gerektiğini vurgulayarak, "Bakanlıklarımızla birlikte 48 ayı bulan uzun izin süreçlerini 24 ayın altına düşürecek bir model üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu. Bayraktar, 2024'te Şırnak, Hakkâri, Van başta olmak üzere toplam 84 sondajın tamamlandığını ve bu sayede 66 milyon varillik yeni rezerv keşfedildiğini bildirdi.
YATIRIM HEDEFLERİ
Bayraktar, Azerbaycan ile bu yıl sona erecek doğal gaz tedarik anlaşmasının ise 2030 yılı sonuna kadar uzatıldığını bildirerek, BOTAŞ’ın da, uluslararası firmalarla yıllık 5,6 milyar metreküplük uzun dönemli LNG tedarik anlaşmaları imzaladığını belirtti.
Yeni yatırım planlarına ilişkin de konuşan Bayraktar, “Önümüzdeki 11 yılda mevcut rüzgâr ve güneş kurulu gücümüzü dört katına çıkarmayı hedefliyoruz. 5 bin MW gücünde deniz üstü rüzgâr santrallerinin kuracağız” diyerek 2035 yılına kadar elektrik iletim altyapısına yaklaşık 28 milyar dolar tutarında yatırım yapmayı hedeflediklerini belirtti.
Akkuyu Nükleer Enerji projesine ilişkin de konuşan Bayraktar, “Bugün itibarıyla dünyadaki en büyük nükleer güç santrali şantiyesi olan Akkuyu’da, tüm ulusal ve uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak dört nükleer reaktörün inşası aynı anda devam ediyor. Halihazırda yaklaşık 30 bin kişi bu projede istihdam edilmekte olup, işletme aşamasında ise 4 bin kişiye sürekli istihdam sağlanacaktır. Akkuyu Nükleer Güç Santrali tümüyle devreye alındığında Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak ve yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatı ile 35 milyon ton karbon salımını önleyecektir” dedi.
KAMU BİNALARINDA TASARRUF HEDEFİ YILLIK 6 MİLYAR LİRA
Bütçe görüşmelerinde kamu tasarrufları da gündemindeydi Bayraktar’in: “Ortaya koyduğumuz bu hedeflere ulaşmak için, kamu ve özel sektör birlikte, 2030 yılına kadar 20 milyar doların üzerinde enerji verimliliği yatırımı gerçekleştireceğiz. Bu yatırımlar sayesinde önümüzdeki 15 yılda 46 milyar dolar değerinde enerji tasarrufu sağlayacağız. Kamu binaları için enerji tasarrufu hedefi Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 2030 yılına kadar asgari yüzde 30 olacak şekilde belirlendi. Hedefimiz bu kapsamda kamu binalarında 2030 yılına kadar yıllık 6 milyar TL enerji tasarrufu sağlamaktır. Diğer taraftan, iklim değişikliği ile mücadelenin önemli araçlarından biri olan karbon fiyatlamasına yönelik Emisyon Ticaret Sistemi’nin altyapısı EPİAŞ bünyesinde hazır hale getirilmiş olup, İklim Kanunu’nun yasalaşmasına müteakip devreye alınacaktır.” (EKONOMİ SERVİSİ)