20 Kasım 2024 16:00

Aile hekimleri 'eziyet yönetmeliği'ne karşı iş bırakacak: Çözüm yerine birinci basamağı bozmak istiyorlar

“Eziyet yönetmeliğine” karşı daha önce iş bırakan sağlık emekçileri 2-6 Aralık’ta yeniden iş bırakacak. BDS Başkanı Dr. Mengücük, "Bakanlık çözüm üretmek yerine birinci basamağı bozmak istiyor" dedi.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, ‘Eziyet yönetmeliği” diye adlandırdıkları aile hekimliği ödeme yönetmeliğinin geri çekilmemesi üzerine 5-7 Kasım tarihlerinde iş bırakan ASM çalışanlarının 2-6 Aralık tarihlerinde yeniden iş bırakacağını açıklayarak, Sağlık  Bakanlığın tüm uygulamaları ile birinci basamak sağlık hizmetini bozmaya çalıştığını söyledi. Mengücük "Sağlık sisteminin tüm problemlerinin sağlık çalışanına yüklendiği, hastaların tek muhatap olarak çalışanı gördüğü bir ortamda Sağlık Bakanlığı tüm bu sorunlara çözüm bulacağına, daha nitelikli bir sağlık hizmeti gerçekleştirilmesini sağlayacağına sorun üstüne yeni sorunlar ekliyor" diye konuştu.

Aile hekimleri, ebeler ve sağlık çalışanları sözleşme ve ödeme yönetmeliğinin geri çekilmemesi üzerine Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarmak üzere 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 gün iş bırakıyor. Sağlık çalışanları geniş katılımın gerçekleştiği 5-7 Kasım 2024 tarihleri arasındaki iş bırakma eyleminde sağlık çalışanlarının taleplerini göz ardı eden Sağlık Bakanlığını uyarmak üzere eylemlerini tekrarlıyor.

"BAKANLIK SORUNLARIN ÜSTÜNE YENİ SORUNLAR EKLİYOR"

Konuya dair açıklama yapan Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, Bakanlığın tüm uygulamaları ile birinci basamak sağlık hizmetini bozmaya çalıştığını söyledi. Dr. Mengücük "Sağlık Bakanlığı, hasta ile hekim, hasta ile ebe ve hemşire arasına sağlık söz konusu olduğunda asla olmaması gereken sayı, formül ve birtakım denklemleri sokarak karşılıklı güven ilişkisini bozuyor. Biz hasta ve sağlık çalışanı arasına meslek ilkelerine uymayan ve hastanın da yararına olmayan herhangi bir hesap girmesini istemiyoruz. Sağlık sisteminin tüm problemlerinin sağlık çalışanına yüklendiği, hastaların tek muhatap olarak çalışanı gördüğü bir ortamda Sağlık Bakanlığı tüm bu sorunlara çözüm bulacağına, daha nitelikli bir sağlık hizmeti gerçekleştirilmesini sağlayacağına sorun üstüne yeni sorunlar ekliyor" uyarısında bulundu.

Yönetmelik ile başta iş güvencesi olmak üzere özlük ve mali haklarını yasalara aykırı şekilde ihlal ederken, hastaların sağlık hakkına da dolaylı olarak müdahale ettiğini anlatan Dr.  Derya Mengücük, "Sağlık Bakanının, yönetmeliği savunurken akılcı ilaç kullanımı, kronik hastalıkların tarama ve takibi, aile hekimliğinin güçlendirilmesi gibi iddialarının gerçekle ilgisi olmadığını anlamak için sadece günlük bakılan hasta sayısına ve hastaya ayrılabilen muayene süresine bakmak yeterli" diyerek açıkladı.

"BAKANLIĞIN SAYI VE KATSAYI OLARAK GÖRDÜĞÜ HER YAŞTAN HASTALARDIR"

Mengücük ayrıca, "Yönetmelik ile mesleki olarak uygun olmayan, çalışanın kendisinden kaynaklanmayan kriterlerle ücretlerinde kesinti yapıyor. Özellikle ebe ve hemşirelerin yoksulluk sınırı altında, hekimlerin ise biraz üstünde ücret aldığı durumda haksız şekilde ayrıca kesinti kabul edilemez. Ayrıca kendi elinde olmayan koşul ve şartlar öne sürülerek ve belirsiz hedefler üzerinden değerlendirip sözleşme yenilememek açıkça hukuksuzluktur" diyerek mücadele edeceklerini anlattı. "Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmetini acil başvuru sayısı, yıllık toplam muayene sayısı, tetkik ve yoğun bakım yatak sayısı gibi sözde başarı sayıları ile değerlendirirken kronik hastalık takiplerini de verilerin elektronik ortama girilmesi olarak görüyor. Yeterli süre, yetki ve donanımı sağlamıyor ama aşırı iş yükü arasında imkansız olanı istiyor. Bakanlık sayı, katsayı ve rakam görüyor. Biz ise bebeği, genci, çocuğu, hastayı, yaşlıyı ve her birinin farklı ihtiyacını biliyor ve görüyoruz. Biz sayıları değil öncelikle insanı, sağlığını ve şifasını önemsiyoruz. Yönetmelik ve formüllerle geçimimizi tehdit etseler de böyle bilmeye ve görmeye devam edeceğiz. Emeğimizin karşılığını, işimizin özel ve önemli sorumluluğunun karşılığını almak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Performans, katsayı, formül, vergi gibi çok sayıda değişken ile manipüle edilen, gasp edilen değil emekliliğe yansıyan, insanca yaşamı ve çalışmayı sağlayan, yıpranma ve aldığımız risk ve sorumluluğun karşılığı olan tek kalem ödeme talebimizden vazgeçmeyeceğiz." (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ekrem İmamoğlu'nun yargılandığı 'ihaleye fesat' davası 8 Ocak'a ertelendi

SONRAKİ HABER

İHD: Türkiye'nin zaten zayıf olan çocuk hakları karnesi daha da düşüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa