Atakaş’ta işçiler sendika hakları için direniyor
Hatay’daki Atakaş Çelik’te işten atılarak direnişe geçen Birleşik Metal-İş üyesi 3 işçi, sendika hakları tanınana ve işe geri alınana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söylüyor.
Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
Hatay
Hatay’ın Payas ilçesinde yer alan Atakaş Çelik fabrikasında çalışan Birleşik Metal-İş üyesi 3 işçinin işten çıkarılmasıyla birlikte fabrika önünde başlattığı direniş sürüyor. İşçiler işe iadelerini, patronun sendika haklarını tanımasını istiyor.
Direniş dördüncü güne girerken Atakaş patronu da baskılarını artırmış durumda. İçerideki işçilerle dışarıda direnen işçilerin bağını kesmek için bir yandan kapı önüne tırlar çeken, içeride çalışan işçilerin servisini kapı önünden içeri kadar sokan patron bir yandan da içerideki işçileri sendikadan istifaya zorluyor. Avans almak isteyen işçiler ise “Sendikaya üyeysen alamazsın, istifa et” baskılarıyla karşılaştıklarını söylüyor. Atakaş işçileri tüm baskılara rağmen örgütlülüklerini koruduklarını belirtiyor.
“SENDİKALI İŞ YERİNDE ÇALIŞMAK HERKESİN HAKKI”
6 aydır Atakaş’ta çalışan ve işten gerekçesiz bir şekilde atılan işçilerden Süleyman, gece vardiyasından çıktıktan sonra insan kaynakları tarafından çağrıldığını belirterek, “Önüme bir kağıt koyup imza at dediler, sebepsiz çıkış yazıyor. İmza atmadım tabii. Biliyoruz esas sebep sendikal çalışma” diyor.
Daha önce Başbuğ Metalurji’de çalıştığını ekleyen Süleyman şunları söylüyor: “Orada 9 yıl çalıştım. Sendikamız olmadığı için orası kapanırken de hiçbir hakkımızı alamadık. Bunu bilerek de sendikalı iş yerinde çalışmak en önemli talebim oldu. Atakaş’ta da anayasal hakkımı kullandım. İlk kez direniş yaşıyorum. Başbuğ’dayken bir eylem yapmıştık koşullarımızın iyi iyileştirilmesi için. Hatta yerel basını da çağırmıştık ama yayımlamadılar. Yaşar Baştuğ engellemişti. Burada sonuna kadar direnişimizi sürdüreceğiz, kararlıyız.”
“İNANCIM TAM, SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ”
2016 yılından beri Atakaş’ta çalışıp da 25/2’den (Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) işten atılan İzzettin ise süreci şöyle anlatıyor: “Yıllarca buraya emek verdim. Usta olarak çalışıyordum. Ayın 14’ünde çıkışımı aldım. Tabii onun öncesinde çeşitli bahanelerle baskılar vardı. Örneğin sürekli girebildiğim bir alanı ‘yasak bölge’ ilan etmişler ki operatör arkadaşlarla yıllardır gireriz, şefim de bilir. Bir uyarı dahi vermeden onu bile bahane ettiler. Vardiyadan çıkıp evime gittiğim bir gün mesaj geldi, sözleşmemin feshedildiğine dair. Bu iş yerine girdiğimizden beri yatırım şirketi olduğu için düzelecek sözleri aldık her yıl. Oyalandığımızı hissettik, artık bu işin bu insanların iki dudağı arasında olmaması gerektiğini anladık. Sözleşmeli bir iş yerinde çalışmak istedik. Kısa sürede örgütlenerek anayasal hakkımızı kullandık…”
Patronun baskısının devam ettiğini belirten İzzettin, “Fabrikada yetki alınmadan önce de sendikal çalışma yürüten arkadaşlarımızdan işten atılan oldu. Baskılara karşı içerideki arkadaşlarımızı da desteklemeye devam ediyoruz. Biz bu işe başladık, bitireceğimize dair inançla da devam edeceğiz. Sendikanın bir hak olduğunun bilincinde olmalarını da istiyorum arkadaşlarımızın. Biz eninde sonunda buraya gireceğiz” diyor.
“HUKUKİ VE FİİLİ MÜCADELE SÜRECEK”
Atakaş Çelik’te 12 Ağustos’ta yetki aldıklarını hatırlatan Birleşik Metal-İş Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan da “Türkiye’de sermayesi de devleti de işçinin örgütlenmesine karşı elinden gelen her şeyi yapıyor. Burada da durum bu; yetki alındıktan sonra işverenin itirazı oldu. Sermayenin klasik ayak oyunları gibi patron itirazını da İstanbul’daki Anadolu Adliyesinde yetkisiz bir mahkemeye yaptı. Süreci uzatmak, yaratılan boşluktan faydalanarak işçiyi sendikadan istifa ettirmek için çabaladı” ifadelerini kullanıyor.
“İçeride de işçiler sendikadan istifaya zorlanıyor” diyen Ilgan şöyle devam etti: “Burada yapılan her şey haksız hukuksuz. Bizim söylediğimiz şu, anayasal bir hak kullanıldı, ortada alınmış bir yetki var, bu işi kazanana kadar hukuki olarak da fiili olarak da mücadelemiz sürecek. Kurallı, toplu sözleşmeli, güvenceli çalışma ortamı her işçinin hakkı. Befesa grevi 61 gün sürdü. Befesa’daki kazanım bu bölgede doğru bir örnek oldu. Bölgede iyi şeyler görülmeye başlandı. Grev oluyor, örgütlenme oluyor ve bu görülüyor. Olmaz denilenler yapılabiliyormuş, Birleşik Metal-İş bunu gösterdi diyorlar.”
GREVDEKİ YOLBULAN İŞÇİLERİNDEN ZİYARET
Direnişe geçen Atakaş işçilerini, 154 gündür grevde olan Yolbulan işçileri de ziyaret etti. Bölgenin temel sorununun sendikalaşma olduğunu söyleyen işçiler, “Buna karşı birlikte mücadele etmek, örgütlenmek önemli. Patronların kendi aralarında dayanışması birliği her daim var, işçiler de birliklerini patronlara göstermeli” dedi.