200 yıllık cami 10 yıldır restorasyon bekliyor: "Madencilik faaliyetleri engel oluyor"
Maden’de yurttaşlar Cami-i Kebir’in madencilik faaliyetleri sebebiyle restore edilmediğini söylüyor. Bütçede kültür varlıkları ve tarihi yapılar için yeterli kaynak aktarılmadığını belirtiyorlar.
Fotoğraf: Özkan Zülfikar/Evrensel
Özkan ZÜLFİKAR
Elâzığ
Elâzığ’ın Maden ilçesinde bulunan 200 yıllık Cami-i Kebir için 2014 yılında restorasyon kararı alınmasına rağmen herhangi bir restorasyon faaliyetine henüz başlanmadı. 1792 yılında yapılan caminin minaresi ise 1899’da inşa edilmiş. Cami-i Kebir ve minaresi 15 Eylül 2010 tarihinde 1. grup korunması gereken kültür varlığı olarak tescillenmişti. Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 20 Ekim 2014 tarihinde proje caminin restorasyonu, rölevesi ve restitüsyonu için onaylanmıştı. Aradan 10 yıl geçmesine rağmen henüz bir çalışma başlatılmadı.
ŞİRKET DOĞAL OLMAYAN AFET RİSKİNE NEDEN OLDU, MAHALLE BOŞALTILDI
Yöre halkı, ülkede birçok yerde işletmesi bulunan ve doğaya verdiği tahribatlarla sık sık gündeme gelen Yıldız SSS Holdingin ‘bu işin içerisinde parmağının’ olduğunu ifade ediyor. Şirket tarafından Camikebir Mahallesi’nin tehlikeye atıldığı kaydedilirken, holdingin plansız maden çıkardığı ve maden atıklarının üst üste yığılarak doğal olmayan yolla heyelan riski oluşturduğu ifade ediliyor. Dolayısıyla 19 Haziran 2019 yılında tarihi yapılarında içinde bulunduğu Cami-i Kebir Mahallesi ‘afet riskli alan’ ilan edilerek boşaltılmıştı.
Konuya ilişkin 5 Haziran 2024 tarihinde Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a cevaplaması için soru önergesi sunmuştu. 13 Kasım 2024, süresi geçtikten sonra Bakandan gelen cevapta, “Söz konusu alanın afet bölgesi ilan edilmesinden dolayı Cami-i Kebir ve minaresi için restorasyon çalışmalarına başlanamamıştır” cevabı verildi.
Yine HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç de Bakanlıkça cevaplanması için Cami-i Kebir’in restorasyon faaliyetlerini sormuştu. 13 Kasım 2024 yılında gelen cevapta şu ifadelere yer veriliyor: Cami-i Kebir’in 2025 yılı yatırım programı çerçevesinde değerlendirilmesi düşünülmektedir.
TARİHİ YAPILAR ŞİRKETE KURBAN MI EDİLİYOR?
Madenliler, Plan ve Bütçe Komisyonunun cuma günü görüşmesi beklenen Kültür ve Turizm bütçesinde Cami-i Kebir için de bütçe ayrılmasını talep ediyorlar.
Maden sakinlerinden Şaban Yürekli, “Elâzığ Milletvekili Gürsel Erol’a da derdimizi anlattık. Bütçe görüşmelerinde konuya dair bir şeyler söyleyeceğinin sözünü verdi. Elâzığ milletvekilleri başta olmak üzere Meclisimizin tüm milletvekillerini göreve davet ediyorum. Madenliler olarak bir an önce restorasyon işleminin başlamasını talep ediyoruz” diyerek tarihi tescilli yapıların bir şirkete ‘kurban’ edilmesinin engellenmesini istedi. Yürekli, “Camimizin restorasyonu ile birlikte yeni bir kent meydanı oluşturularak, ilçemizin tarihi dokusunun muhafaza edilmesini ve bir şirketin çıkarları uğruna kurban edilmemesini istiyoruz” dedi.
"BÜTÇE, TALAN BÜTÇESİ OLARAK HAZIRLANIYOR"
EMEP Elâzığ İl Yöneticisi Murat Köse, “Konuya ilişkin vekilimiz Sevda Karaca’nın vermiş olduğu soru önergesine 15 gün içerisinde cevap verilmesi gerekirken 132 gün sonra cevap verilmiştir. Tarihi yapının restorasyonunun sürüncemede bırakılması gibi soru önergemiz de sürüncemede bırakılmıştır” diyerek Bakanlığı eleştirdi. Cuma günü yapılacak olan bütçe görüşmelerinde kültür varlıkları ve tarihi yapılar için de kaynak aktarılması gerektiğini vurgulayan Köse, “Bütçenin büyük çoğunluğu savaşa ve silahlanmaya ayrılıyor. Hazırlanan bütçe işçileri, emekçileri kapsamadığı gibi holding patronlarının ve sermayenin bütçesi oluyor. Görüşülen bütçe bu ülkenin tarihi varlıklarını koruyacak bir bütçe olmayacağı gibi rantçılara, talancılara sunulacak bir bütçedir. 2025 yılı bütçesi talan bütçesi olarak hazırlanıyor” dedi.
YERLİLİK VE MİLLİLİK RANTA KADAR
İktidarın her dönem ‘yerli ve milli’ söylemlerini hatırlatan Köse, “Söz konusu rant ve talan olunca savunduğunuz milli değerleri bile yok sayabiliyorsunuz. Sözünü verdiğiniz restorasyon işlemini bile yapmıyorsunuz. Bizler buradan konunun takipçisi olacağımızın ve her zaman halkımızın yanında olacağımızın sözünü veriyoruz” ifadelerini kullandı.