EMEP Yenimahalle İlçe Örgütü 25 Kasım konulu panel düzenledi
Emek Partisi Yenimahalle İlçe Örgütü, 25 Kasım'a giderken kadına yönelik şiddet cezasızlık ve mücadele” konulu panel düzenledi.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi Yenimahalle İlçe Örgütü tarafından, “25 Kasım'a giderken kadına yönelik şiddet cezasızlık ve mücadele” konulu panel gerçekleştirildi.
Panele konuşmacı olarak Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca katıldı.
“ADALET DUYGUSU TAHRİP EDİLİYOR”
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, "Şiddet, medya için müthiş bir malzeme. Medyanın şiddet içerikleri dönemden döneme değişiyor. Eleştirel pozisyonları otoriter olmayan iktidarı görüyoruz. Ama bu 23 yılda tırpanlandı eleştirel perspektifler. Tomris Giritlioğlu'nun yaptığı nitelikli dram dizileri vardı. Farklı eleştirel pozisyonlarla yaratan dizilerle karşılaşıyorduk. RTÜK düzenlemesiyle bu alan kapatıldı. Açıkça kaba şiddet anlatımların ana konusu oldu. Şiddet her kesime yönelik. Bundan 8-10 yıl önce günde üç kadın öldürülüyor diye yazınca erkekler ‘erkekler de ölüyor’ yazarlardı. Ama erkeği de erkek öldürüyor. İktidar kriziyle asıl olarak bu çok yaygınlaştığını söylemeliyiz. Kadına karşı şiddette, savunmasız çocuklarda cezasızlık görüyoruz. Bir suç var ortada. Adalet duygusunun tahrip eden bir süreç yaşıyoruz" dedi.
“CEZASIZLIK BİR ALGI DEĞİL GERÇEKLİK”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, "Çözüm iradesi yok bu konuya ilişkin. Konuyu masa başında çalışıp, oralardan yazılı görüş almak hatta hiç almamak meseleye uzak kalmayı neden oluyor. Masa başında çalışıyorlar. Birçok dosyada şunu görüyoruz Aile Bakanlığı bir avukat gönderiyor ama asıl olarak davaya kadınlar, hak savunucuları siyasi parti temsilcileri sahipleniyor. Ve öyle ciddiye alıyor. İktidar kadına yönelik şiddetin azaldığını zannediyor olabilir. Cezasızlık bir algı değil bir gerçek haline geldi. Kadına yönelik şiddet ayrı bir türleri var. Kadınların hikayesini dinlemeyip kurumlar arasında çözmeye çalışıyorsanız bu sorunu çözmek istemiyorsunuz demek oluyor. Eşitsizlik olduğu sürece kadına yönelik şiddet asla bitmeyecektir. Bu konu politik bir konu. Mücadelenin de politik olması gerekiyor. Mesele sadece indirimlerin kaldırılması değil hakimin faille empati yapmasının önüne geçecek o motivasyonun kaldırılmasına ihtiyaç var" diye konuştu.
HER YERDE ŞİDDET SARMALI
EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "MESEM'li arkadaşlar buradaymış, liseli arkadaşlar burada. Onların bu başlık için burada olması çok kıymetli. Çayırhan'dan buraya geldim. Özelleştirmeye karşı direniyorlar. Bugün maden işçilerinin eşleri, kızları direniş alanındaydı. 3 kuşaktır o madenden hayatlarını kuran kadınlardan bahsediyoruz. Her gelene bunu anlattılar. Bu özelleştirme furyasında kadınların en büyük kaygısı ‘babalarımız madenden kazandığı parayla bizi okutamadılar. Bizim tek beklentimiz kız çocuklarını okutmak' olduğunu söylediler. Çayırhan'da bir hayat yok. O şans elimizden alındı diyorlar. Özelleştirme furyasını Yenidoğan çetesinden, Niğde'de dövülerek öldüren çocuğun annesinden biliyoruz. Her gün vahşet çıtası yükseliyor. Her yerde bir şiddet sarmalının içindeyiz. Müthiş bir öfke, korkunç bir umutsuzluk, güvencesizlik olarak görüyoruz bunu. Kadına yönelik şiddetin barbarlaşmasının bu iktidarın ve genel olarak dünya da sermayenin ihtiyacını karşılamak için olduğunu da konuşmak zorundayız" dedi.
“ÖRGÜTLÜ GÜÇ HALİNE GELMENİN ZORUNLULUĞU ARTTI”
Kadına yönelik şiddetin de işçilerin, emekçilerin meselesi haline gelmek zorunda olduğunu vurgulayan Karaca, "Kadına yönelik şiddet çok arttı. Artık gerçekliğimiz bu. Bunun konuşulması aslında mücadele olanaklarını da artırıyor. Mücadelenin hem öznelerini hem araçlarını hem mekanını hem de zamanını geniş bir hale getirdi. Çok önemli bir eşikteyiz. Öz nedenler konulmasın diye sanki aşırı sağ hareket kadınları yeniden keşfetti. Şiddetten korunmanın temel dayanağının aile olduğunu söyleyen bir damar yükseliyor. Bu önemli eşiği şiddetle yoğurmak isteyen iktidara karşı ortak kesimi olan bu mücadeleyi birlikte yürütmeliyiz. Eğitimde, sağlıkta, devletin elini atması gereken her alanda her şeyi ailenin sırtına yükleyen, bundan yararlananların kim olduğunu düşünmek gerekiyor” dedi.
Karaca, “Hak ettiğimizi yaşamak için daha talepkar olmak. Bütçe görüşmesi ise bütçede kavga ederiz. Çocuğunun bilgisayar mühendisliği isteyen fakat bir MESEM'e yazdırmak zorunda kalmasıyla çocuğunun hayallerini elinden almasının getirdiği o vicdan azabına karşı MESEM'lere karşı mücadele ederiz. Somut talepler etrafında bir mücadele örüp daha fazla kadını, genci, işçiyi o somut taleplerle birlikte örgütlü güç haline gelmesinin zorunluluğu ve olağanı da artmış demektir. Nedenleri hep konuşuyoruz. Bu derde karşı geniş birlikler haline nasıl gelebiliriz bunu tartışalım. Mücadelenin bir gövdeye dönüşmesi gerekiyor. Umudu, birbirimize güveni, yan yana gelerek dayanışmayı elimizden almaya çalışanlar var. Tek umudum böyle buluşmalar gibi bulunduğumuz her yerde bizi geriye çeken, umutsuzluğa sürükleyenlerin karşında olmak olanaklı. Temel şey irade göstermek" diye konuştu.
KADIN HAREKETİNDE ARAYIŞ
Bir katılımcı, "Bir ay önce bir eylem yaptık. Eyleme başlarken 50 kişiydik ama yürüyüşte 300 kişi olduk. Duraklardan genç kadınlar katıldı. O kadınların gözünde dehşet gördüm. Kadın hareketinde bizi aşan bir araya geliş var. Ama bunu artırması gerekiyor" dedi.
Genç bir katılımcı ise, "Yaşanan cinayetler bir gün konuşulurken bir çikolatayı bir aydır konuşuyoruz. Bunlar az konuşuluyor. Çok az gündeme getiriliyor" dedi.
Başka bir katılımcı ise, "Sabah programlarını izlerken çok üzülüyorum. RTÜK bunu engelleniyor hem mafya dizileri yetişen çocuklar buna özeniyor. Özenince eşlerini çocuklarını katlediyor. Vekillerin de göz önüne bunu alması gerekiyor" dedi. (Ankara/EVRENSEL)