Çayırhan madencilerinin direnişi sürüyor: Mücadeleyi bırakırsak korktuklarımızı yaşarız
Çayırhan Termik Santrali ve Linyit işletmesinde özelleştirilmeye karşı madencilerin yerin 300 metre altındaki direnişi sürüyor: “Biz mücadele etmeyi bırakırsak o zaman korktuklarımızı yaşarız."
Fotoğraf: EMEP
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
Ankara’da bulunan Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesinin özelleştirilmesine karşı maden işçilerinin yerin 300 metre altındaki madene kapanarak başlattığı direniş sürüyor. İşletmenin özelleştirilmesiyle işten atmaların yaşanacağını, iş yükünün ağırlaşacağını, ücretlerin düşeceğini söyleyen işçiler, “Pes etmememiz gerekiyor. Biz mücadele etmeyi bırakırsak o zaman korktuklarımızı yaşarız” dedi.
9 yıldır madende çalıştığını söyleyen bir işçi, “Kendi yerimizi kaybetmek istemiyoruz. Bölge bizim bölgemiz. Devir teslim işleminde varlık satışıyla Çayırhan’ın 3’te 2’si satılacak. Topraklarımızı dışarıdan birisi alacak. Bizim haklarımızı da hiçbir şekilde savunmayacaklar. İsimler konuşuluyor. Ciner’in tekrar ismi geçiyor. Maden sahasını gezmeye geliyorlar ihaleye girecek kişiler” dedi.
‘BU AİLELER NE YAPACAK?’
10 yıllık bir işçi, “Üç kuruşa satılacak koskoca Çayırhan. Bu lojmanlarda 900’a yakın daire var. Her birinde aileler yaşıyor. Yeni şirket gelip çıkın, boşaltın dese ne yapacak bu aileler? Bunlar neden düşünülmüyor? Şu an için çalışma koşullarımız iyi. İki asgari ücret alıyoruz. Toplu sözleşmeden gelen haklarımız var. Şimdi yeni gelen şirket bize bunları verecek mi? Geldiklerinde bize istediklerini yapacaklar.
Şu an iş güvenliği önlemlerinin görece daha iyi olduğunu söyleyen başka bir maden işçisi de, “Şimdi yeni gelenler iş güvenliği değil iş isteyecek. Bir yerden kesecek ki cebi dolsun. İşçiye yüklenecekler. Yükümüz ağırlaşacak iyice. Kazalara da yol açacaklar” dedi.
‘ÖZELLEŞTİRMENİN KARŞISINDA DURACAĞIZ’
EYT’li olduğunu söyleyen bir işçi de “Ciner zamanında da çalıştım ben. Ciner’de toplu sözleme iki yıllık yapılırdı. İlk altı ay yüzde sıfır sonraki 6 için yüzde 4 verildi. KİAŞ’ta her yıl yeni zam alıyoruz. Tekrar Ciner gelirse yine aynı sisteme dönecek. Herkes unutacak şimdiki aldığı maaşı. Ciner’den KİAŞ’a geçerken bütün haklarımızla geçtik. Ne kaybımız oldu ne işçi atıldı. Şimdi maden, santral dışında bu yollar, tarlalar da gelen şirketin olacak. Koca TEKEL’i sattılar. Burayı da satarlar. Ama bunun karşısında duracağız elbette. Burayı savunacağız. Özelleştirilirse haklarımız daha da geriye gidecek” ifadelerini kullandı.
Ciner zamanında sürekli taşeronların değiştiğini söyleyen başka bir maden işçisi de “6 ayda bir değiştirirlerdi. Şirketin içinde 5 şirket olurdu. Sendikadan kaçmak için işçileri de birimlere ayırırlardı. Ama KİAŞ 2020’de gelince sendikalı olduk” dedi.
‘SONUMUZ ESKİŞEHİR GİBİ OLMASIN’
Eskişehir’de bulunan Doruklar Maden’de de benzer durumun yaşandığını hatırlatan bir işçi de “Özelleştikten sonra haklarını alamadılar onlar da. Seçimden önce maaşları verilecek dediler. Ama verilmedi. Emeklilerin tazminatı bile içeride. İşçilerin bütün hakları ödenek denilerek verildi şirkete. Ona rağmen ödemediler. Eğer burası da özelleşirse biz de öyle olacağız. İstediklerini atacaklar. Çıkardıklarının paralarını vermeyecekler. Sonumuz böyle olsun istemiyoruz. En büyük tedirginliğimiz de o. Yıldızlar orayı aldı, bizi de almasın istiyoruz” diye konuştu.
9 yıldır madende çalıştığını söyleyen bir işçi de, “İşçinin bir değeri vardı burada. Zor koşullarda çalışıyoruz ama bir iş güvencemiz vardı. Yine iş yükü ağır. 10 kişinin yapması gereken işi 6 kişiyle yapıyoruz ama özelleşince ne olacak? Şirket 2 değil 6-7 metre ilerleyin diyecek. Ne kadar güvenlik önlemi alsanız da hadi hadi denildiği sürece kazaların önüne geçemezsiniz. Bizim de bir güvencemiz olsun istiyoruz. Halkın bize destek vermesi lazım. Bizim de pes etmememiz gerekiyor. Biz mücadele etmeyi bırakırsak o zaman korkularımızı yaşarız” dedi.
8 yıllık maden işçisi de “Varlık satışı olursa Çayırhan, Nallıhan, Beypazarı biter. Biz kazanamazsak esnaf kazanamayacak. Onlardan da destek bekliyoruz. Deprem bölgesinden de destek bekliyoruz. O zaman kar kış demeden büyük bir özveriyle çalıştık. Keşke misafir olarak görseniz madeni. Nasıl çalışıyoruz görseler. TTK’dekiler de madenci biz de madenciyiz. Onlar 80 bin lira maaş alırken biz 34-35 bin lira maaş alıyoruz. Bizim de hakkımız verilsin. Biz de buraya ömrümüzü veriyoruz. 5 yaşında çocuğum var. Baba diye ağlıyor. Herkesin çocuğu var yazık değil mi” dedi.