Silvan'da elektrik yok, ölüm tehlikesi var
DEDAŞ'ın Diyarbakır’da hayata geçirdiği uygulamalar Silvan’a bağlı Malabadi Mahallesi’ni elektriksiz bıraktı. 20 gündür elektrik verilmeyen mahallede 'ölüm tehlikesi' var.
Fotoğraflar: EMO Diyarbakır Şubesi
Dilan TEMİZ
Eksim Holdinge özelleştirme yoluyla satılan Dicle Elektrik Dağıtım Şirketinin (DEDAŞ) Diyarbakır’da hayata geçirdiği uygulamalar, Silvan’a bağlı Malabadi Mahallesi’ni elektriksiz bıraktı. 20 gündür elektriğin verilmediği mahallede büyük risk doğduğunu belirten Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi yetkilileri uyardı.
DEDAŞ 30 Ekim’de Silvan Kaymakamlığına Malabadi Mahallesi’nde mevcut dağıtım sistemine ekonomik ömrünü bitirdiği, can ve mal güvenliği olmadığı gerekçesi ile enerji verilemeyeceği dolayısıyla yenileme amaçlı planlı bir kesinti yapılacağı bildirildi. Ancak DEDAŞ’ın yenileme yapmadığı ortaya çıktı.
DEDAŞ, 2025'te 8 milyar liralık yatırım bütçesiyle 6 ilde 418 proje hayata geçirmeyi hedeflediğini ve yatırımlar kapsamında şehir şebekesi dönüşüm projelerinin, kırsal alan dönüşüm çalışmalarının, yeni şebeke inşaları ve altyapı güçlendirme çalışmalarının ön planda yer alacağını açıkladı.
30 Ekim’den bu yana elektriğin kesildiği köyde sayaçlar yenilenmedi. Elektrik, eski şebeke hatlarının olduğu trafolara taşındı. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Diyarbakır Şubesine göre DEDAŞ, açıkladığı yatırımları yalnızca, ‘kaçakla mücadele’ gerekçesiyle sürdürdü. DEDAŞ uygulamları aynı zamanda halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye attı.
EMO Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Ufuk Bulut, DEDAŞ’ın uygulamalarını değerlendirdi. Bulut, “Sorunun iddia edildiği gibi elektrikten kaynaklı can ve mal güvenliğinin sağlanması amaçlı olmadığı, içine sayaç takılmış direk üstü panoların mevcut direklere yerleştirildiği ve eski sistemin daha da tehlikeli bir biçimde sürdürüldüğünü gördük” dedi.
"KALİTELİ ENERJİ YOK, NASIL DAHA FAZLA PARA KAZANIRIM VAR"
DEDAŞ’ın yatırım planlarına değinen Bulut, “Kaçakla mücadele adı altında herkese baskı yapılıyor. Zaten kaçak görseler de görmeseler de yazabiliyorlar. İnsanlara ödeyemeyeceği miktarda cezalar kesiyorlar, hacizler gönderiyorlar. DEDAŞ eşkıyalık yapıyor. İstedikleri kararları Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) onlar için çıkartıyor ama yetmiyor. Yirmi bir gün insanlar elektriksiz” şeklinde konuştu.
Özelleştirmelerin bu sonuçlara yol açtığını söyleyen Bulut, “Başından beri itirazımız elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesidir. Şirketler, nereden para kazanacaklarsa oraya yönelik çalışıyorlar. Mesele sürekli ve kaliteli enerji sağlamak değil, daha çok parayı nasıl kazanırım meselesi” dedi.
"SAVCILIK HUKUKA AYKIRI BULDU"
Bulut şöyle devam etti: “’Ben yatırım yapıyorum’ diyerek, insanların özel mülklerinden istediği gibi geçmeyi düşünüyor. Hiçbir şeye, kanuna tabi olmadıklarını düşünüyorlar. Yaptıkları tek şey de direklere sayaçları çıkartmak. Bunu yaparken de jandarmalarla, köpeklerle köylüleri baskılıyorlar. Köylüler de buna tepki gösteriyor. DEDAŞ köylüleri hedef gösteriyor. Köylüler dilekçe vermişti. Savcılık hukuka aykırı bulmuştu.”
UCUZA ÇALIŞTIRILANLAR, BİLİMSEL OLMAYAN YÖNTEMLER…
DEDAŞ’ın istihdam stratejisine değinen Bulut, “Çok ucuza çalıştırdıkları kalifiye olmayan mühendislerle de bu işi yapmaya çalışıyorlar. Mühendislerin de yetkileri yok ama sorumlulukları var. Bir şey olursa o mühendislere kalıyor. Kim raporlama yaparsa, o da anında uzaklaştırılır, gönderilir. Güvenceleri yok. Çok bilimsel, çok mühendislik tekniğine de uyduklarını söylemek mümkün değil. Bu durumda da halk mağdur oluyor. Oluşturulan sistemin yüzde 80’i yangına sebebiyet verecek sistem” diye konuştu.
"CAN VE MAL GÜVENLİĞİNE CİDDİ TEHLİKE"
Köyde yaptıkları incelemelere değinen Bulut, “Köylülere bir tane jeneratör veriliyor. Onda da yakıt yok, kendileri temin ediyor. Okullardaki elektrik panoları tehlike saçıyor. Panolarda koruyucu elamanlar yoktu. Elektrik tellerinde atlamalar yapılmış, rüzgarda veya başka bir etkiyle sağa sola yatması durumunda kısa devre oluşur. Bu da iletkenlerin kopmasına ve yere düşerek can ve mal güvenliği için oldukça ciddi tehlike yaratır. Mardin-Diyarbakır yangını gibi…” dedi.
SEFALET İÇİNDEYİZ
Köylülerden Sait Bilmez, köyde 3 trafoya elektrik verilmediğini söyledi: “Bu trafolardan yaklaşık 200’ün üzerinde haneye elektrik gidiyordu. Kardeşimin evinde 3 raporlu hasta var. Köyde 30 tane raporlu hasta var. Yaşlısı var, talebesi var... Köyde talebe sayımız lise dahil 500’ün üzerinde. Çalışamıyorlar derslerine. İnternet yok. Sefalet içindeyiz. Şebekeleri yapmıyorlar bir de özel mülkümüze giriyorlar” dedi.