Tutar Yapı davasında sanıklar 21 ay sonra ilk kez mahkeme karşısında: "Tanımadıkları insanları para uğruna bile bile öldürmüşler"
Çukurova’da depremlerde 64 kişinin hayatını kaybettiği Tutar Yapı Sitesi davasında binada tadilatlar yapan Osman ve Bekir Baloğlu, 21 ay sonra sanık sandalyesine oturdu.
Fotoğraf: Evrensel
Volkan PEKAL
Adana
Adana’nın Çukurova ilçesi Yurt Mahallesi’nde bulunan Tutar Yapı Sitesi C Blok’un, 6 Şubat 2023’teki depremde yıkılması sonucu 64 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın 5. duruşması Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanık Bekir Baloğlu ve Osman Baloğlu’nun “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılandığı davada ailelerin ve avukatların çabaları sayesinde iki sanık 21 ay sonra ilk kez sanık sandalyesine oturdu.
Davanın 5. duruşmasında mahkeme heyeti sanıkların tutukluluklarının devamına karar verirken bir sonraki duruşmayı 7 Şubat 2025 tarihine erteledi.
Sanıkların, binanın zemin ve birinci katlarında ağır tadilat yaparak dubleks eve dönüştürdüğü, bu tadilatların binanın dayanıklılığını büyük ölçüde zayıflatarak yıkıma sebep olduğu iddia ediliyor. Daha önce kısa süreli tutukluluklarının ardından tahliye edilen sanıklar, müştekilerin şikayetleri ve dosyaların birleştirilmesi üzerine yeniden tutuklandı. Ailelerin ilk günden beri verdikleri mücadele sonucu haklarında takipsizlik verilen Osman ve Bekir Baloğlu bu duruşmada sanık sandalyesinde yerini aldı.
"BEKİR BALOĞLU TADİLATA KARŞI ÇIKAN EŞİMİ SİLAHLA TEHDİT ETTİ"
Duruşmada konuşan müşteki Arzu Dalkılıç, sanıklardan Bekir Baloğlu’nun eşini silah göstererek tehdit ettiğini ve bina sakinlerinin şikayetlerine rağmen tadilata devam ettiklerini belirtti. Dalkılıç, “Molozlar gece çıkarıldı, duvarlarımız çatladı. Yaptığımız şikayet dilekçeleri Çukurova Belediyesi’nde kayboldu” diyerek belediye yetkililerinden de şikayetçi oldu. Müştekiler, Çukurova Belediyesi’nin denetleme sorumluluğunu yerine getirmediğini ve tadilata göz yumduğunu ifade ederek belediye yetkililerinin de yargılanmasını talep etti.
"BİLİMSEL RAPORLAR SANIKLARI İŞARET EDİYOR"
Bilirkişi raporlarına göre, binanın zemini sağlam olmasına rağmen tadilatların binanın yapısal bütünlüğünü ciddi şekilde bozduğu ve yıkıma sebep olduğu tespit edildi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) raporunda sanıkların “asli kusurlu” olduğu belirtilirken, Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) tarafından hazırlanan raporun, müştekiler tarafından maddi gerçeklikten uzak olduğu gerekçesiyle eleştirildi.
“İLK TADİLAT YAPILAN KISIM YIKILDI”
Depremi fark edince binadan çıkarak sağ kurtulan Turgut Harun Ateş, “Tadilat yapılan kısım olduğu gibi çöktü. Deprem öncesinde dahi burada uygunsuz bir çalışma olduğunu fark etmiştik” dedi.
Müşteki Yasemin Kayısı ise bina sakinlerinin rızası olmadan yapılan tadilatlar sırasında sanıkların, “Belediyede tanıdıklarımız var, istediğiniz yere şikayet edin” diyerek tehditlerde bulunduğunu söyledi.
Duruşmada söz alan İsmet Kocalı, 4 yakınını kaybettiğini belirterek, “Sanıklar enkaz alanına gelmişlerdi. Orada işleri neydi? Bu bir basit tadilat olsaydı neden açıklama yapmadılar?” dedi.
AİLELER ADALET BEKLİYOR
Müştekiler, sanıkların yanı sıra tadilata göz yumduğu iddia edilen belediye yetkilileri ve bilirkişi raporunu hazırlayan heyet hakkında da şikayetçi olduklarını ifade etti. Aileler, kaybettikleri yakınlarının hesabını sormaya devam edeceklerini belirterek, “Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” dedi.
“SANIKLAR STRATEJİ DEĞİŞTİRDİ, KİRACIYI SUÇLADI”
İlk kez hakim karşısına çıkan Osman Baloğlu ve Babası Bekir Baloğlu’na müşteki avukatları sorular sordu. 2018 yılında zemin kattaki dükkanı satın alan Osman Baloğlu, 2020 Ocak ayı içerisinde birinci katta tapuda mesken olarak kayıtlı olan daireyi de Çukurova Belediyesi’ne basit tadilat başvurusu yapıyor. Şüpheliler ağır tadilat yaptıklarını reddetse de ağır tadilattan kısa bir süre sonra iki taşınmazı dubleks olarak Ozan Ç.’ye sattığını ifade ediyor.
Osman Baloğlu, emniyetteki ifadelerinde tadilatın mülkiyetin kendisinde olduğu tarihlerde yapılmadığını iddia etse de bu duruşmada strateji değiştirerek tadilatı Mustafa Halit T.’nin kiracısı olduğu dönemde yapıldığını itiraf etti. Osman Baloğlu, Zemin kattaki dükkanı Mustafa Halit T.’den satın aldığını ve dükkanı kullanan Mustafa Halit. T’nin kiracısı olarak kalmaya devam ettiğini anlattı. Baloğlu’nun anlatımlarına göre Mustafa Halit T. kendisine zemin kattaki dükkanın bir üst katındaki daireyi de almasını tavsiye ediyor. Mustafa Halit. T.’nin amacının daireyi emlak ofisi olarak kullanmak olduğunu anlatan Baloğlu, parasının bir kısmını babası Bekir Baloğlu’dan aldığını, üst katı satın aldıktan sonra kiracısının tadilat yaptığını iddia etti. Baloğlu kiracı tadilat bedelini kiradan düşeceğini söylediğini iddia etti. Bu işlem için Çukurova’dan basit tadilat izni aldığını ifade eden Baloğlu, yapılan işlemden sonradan haberdar olduğunu belirterek şunları söyledi, “Kimse orada daha önce tadilat izni almamış. Ben basit tadilat izni aldım. Sonra tadilata başladılar. Dükkana gittiğimde 10 tane asmolen kırmış olduklarını gördüm. Tepki gösterdim. ‘Bana sormadan neden böyle bir şey yapıyorsun’ diye sordum. Kiracım zaten inşaat şirketi. Kendi inşaat mühendisleri bana yapılan işlemin binanın statiğine zarar vermez’ dedi. Ben kendi mimarım Hakan beyi götürdüm. ‘Binaya zarar vermez’ dedi. Çukurova Belediyesi’ne de söyledim. Onlar da geldiler, ‘Herhangi bir sorun yok’ dediler’” şeklinde konuştu.
İNŞAAT ŞİRKETLERİNİ REDDETTİLER
Osman Baloğlu, inşaat şirketi olmasına rağmen yapılan işlemin sonuçlarını ön görmesine rağmen suçu işlediği izlenimi vermemek için inşaat değil, restoran işletmecisi olduğunu savundu. Ayrıca yatırım olarak daire alıp sattığını söyledi. Müşteki avukatları hem Osman hem de Bekir Baloğlu’nun hissedarı oldukları inşaat şirketinin hisselerini ev hapsinde oldukları sürede apar topar sattıklarına dikkat çeken sorular sorsalar da baba oğul bir yıl öncesinden satmaya başladıklarını ifade etti. Depremden hemen sonra inşaatla inşaatla ilişkilerinin olmadığını gösterecek şekilde hiseelerini sattıkları ortaya çıkmış oldu. Avukatlar konu ile ilgili Adana Ticaret Odası’ndan aldıkları belgeleri mahkemeye sundu.
Müşteki avukatları kiracı olduğu söylenen kişinin tavsiyesi ile neden birinci katı da aldığını sorarken iki katı birleştirip dubleks olarak sattıklarına dikkat çektiler.
Emniyetteki ifadelerini uykusuz kaldıkları bir saatte çok kısa bir sürede verdikleri için ne söylediğini bilmediğini iddia eden Baloğlu, “İki katı birleştirme basit tadilat olarak kabul edilebilir mi?” sorusuna “Hayır” cevabını verdi.
“BEKİR BALOĞLU İNŞAAT VE ALIM SATIM İLE İLİŞKİSİ OLMADIĞINI SAVUNDU”
Bekir Baloğlu ifadesinde mülklerin oğlunun üzerine olduğundan yola çıkarak bu yaşanan olayla kendisinin bir ilgisinin olmadığını iddia etti. Baloğlu tek gelirinin emekli maaşı, bir taşınmazdan gelen kira ve çocuklarından aldıkları para olduğunu ifade etti ve Vadi Grup İnşaat şirketinin kurucusu olduğunu kabul etmekle birlikte hali hazırda inşaat işi yapmadığını savundu.
Tutar yapıda tadilat yapılan daire ve dükkanla ilgisi olmadığını iddia eden Baloğlu, Tutar Yapı C Blok’un apartman toplantısına katıldığını kabul ederken, tadilatla ilgili şikayetlerin kendileri ile ilgili değil, tadilatı yaptığını iddia ettiği kiracıları ile ilgili olduğunu söyledi. Ancak mülk sahibi olmamasına rağmen neden kendisinin katıldığını açıklayamadı.
“ENKAZ ALANINA NEDEN GİTTİNİZ?”
Müştekiler sanıkların bina enkazına yeniden gelmesi üzerinde durdular. “Tutar Yapı enkazına neden gittiniz?” sorusuna yakında iki yakınımı kaybetmiştim, onların taziyesine geldim” yanıtını veren Baloğlu merdiven kovasının binanın yıkılmasına neden olmayacağını ve kendilerinden önce de sonra da dükkanda tadilat yapıldığını iddia etti.
"MADDİ GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARMAK İSTİYORUZ"
Depremde yakınlarını kaybeden müşteki avukatlarından Gülsüm Özdoğru, yapılan yargılamalarda ihmallerin göz ardı edilemeyeceğini belirterek, sanıkların "olası kasıt" suçlamasıyla yargılanmaları gerektiğini ifade etti. Özdoğru, "Tanımadıkları insanları para uğruna bile bile öldürmüşler. Bu yüzden olası kasıttan ceza almaları gerekir. Bu ülkede deprem öngörülmez değil” dedi.
Özdoğru, dört bloktan oluşan bir sitede yapılan incelemelere dayanarak, yapıların aynı malzeme ve işçilikle inşa edilmesine rağmen bazı blokların yıkılmasının, yapılan tadilatlarla doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı. Özdoğru, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden alınan raporlara dikkat çekerek, "Bu tadilatı yapanlar yıkımda asıl kusurlu. Diğer bloklarda da malzeme kötü olmasına rağmen yıkılmayan yapılar var. Ancak C blok tadilatlarla adeta yıkıma davetiye çıkarmış” dedi.
Özdoğru, dava sürecinin yalnızca mağdurların değil, toplumun güvenliği için de önemli olduğunu vurgulayarak "Buradaki tek amacımız maddi gerçeği ortaya koymak. Olası kasıtla insanların ölümüne sebep olanların hak ettikleri cezayı alması için mücadele ediyoruz” diye ekledi.
Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluklarının devamına karar verdi. Duruşma 7 Şubat 2025 tarihine ertelendi.