Sağlık çalışanları: SGK koca bir kara deliğe dönüşmüş

Şeyma AKCAN

‘Yenidoğan Çetesi’ meselesini sağlık çalışanlarına sorduk. Bu sorunu bir çete sorunu olmanın ötesinde sağlığın ticarileştirilmesi, özelleştirilmesi, sağlık politikalarının yetersizliği olarak gördüklerini belirten sağlıkçılardan biri, “Yenidoğan çetesi de sağlığın ticarileştirilmesiyle ortaya çıkan bir sorun. Bebeklerin yerine yeni bebek hastaları yatırmak üzerine yapılan bir olay olduğunu izledim. Bir bebeğin hayatını kaybettiğinde yerine başka bebek getirilerek kazanç sağlanıyor” dedi.

‘DEVLET HASTANELERİNDE DE USULSÜZLÜKLER VAR’

Yıllardır kamusal sağlık hizmetini savunduğunu belirten bir diğer çalışan, performans sisteminin geleceği zaman böyle olacağını söylediklerini hatırlatıyor. Sağlık emekçilerinin maaşlarının yoksulluk sınırının üstünde olması gerektiğini vurgulayan çalışan “Yenidoğan Çetesi sağlık iş kolunda görünen yüzün küçük bir kısmı. Sadece onlar yok, devlet hastanelerinde de bir sürü hizmet alımıyla usulsüzlük yapılıyor. SGK’yı batırmaya, hortumlamaya çalışan sadece özel hastaneler değil. Performans sisteminden kaynaklı hastaneler gelir arttırmak için (devlet kendi gelirinizle ayakta durun diyor) yapılmayan işler yapılmış gözüküyor. Kamu hastanelerinde de faturalandırılıyor. Herkes biliyor ama ifade etmiyor” ifadelerini kullandı.

‘HASTANELER KAMULAŞTIRILMALI’

SGK’nın koskoca bir kara deliğe dönüşmüş durumda olduğunu belirten çalışan, “Herkes hortumlamaya çalışıyor. Buraya gerçek anlamda denetim mekanizması gelirse ancak kurtulunabilir. Burada denetim asla yapılmıyor. SGK’ya gönderilen faturalara asla bakılmıyor. Özel hastanelerde çalışan emekçilerin de çok mağduriyet yaşadığını biliyoruz, onların da kamu hastanelerinde istihdam edilmesini, bu kapatılan hastanelerin de kamulaştırılmasını istiyoruz” dedi.

EĞİTİMİN NİTELİKSİZLEŞMESİ VE PERFORMANS SİSTEMİ SORUNU

Başka bir çalışan ise, “Sağlıkta dönüşüm adı altında sağlığın piyasalaştırılmasının sonucu olarak sağlık çalışanlarının bir kısmı performans sisteminin açıklarını kullanarak etik olmayan bazı girişimleri yapar hale gelmişlerdir. Ben 30 yıllık bir sağlık çalışanıyım bizim zamanımızda aldığımız eğitimle şimdilerdeki sağlık eğitimi de aynı kalitede seyretmediği için ilkeli sağlık çalışanı mezun olması da maalesef ki çok azalmıştır” dedi.

‘İKTİDARIN, BAKANLIĞIN KORUDUĞU KİŞİLER Mİ VAR?​’

Davayı takip ederken gördüğü mesajlaşmaların insanın kanını dondurduğunu belirten çalışan bunun asla kabul edilebilir olmadığını vurgulayarak “Çeteye bulaşmış, göz yummuş, denetlememiş herkesin en ağır şekilde ceza alması gerekir. Ayrıca bazı şikayetler gelmesine rağmen yeterince konu ile ilgilenilmemiş olduğu da çok açık. Buradan iktidarın, bakanlığın koruduğu bazı kişiler ve kurumlar mı var diye aklımıza geliyor. Bakanlık ya yeterince denetlemiyor ya da yapılan denetlemeler önceden bilgi veriliyor. Zaten gördüğümüz tabloda eski sağlık bakanının hastanesi var, iktidar ile iç içe sağlık çalışanları var, bu bile kayırmacı mantıkla iş yaptıklarını gösteriyor” yorumunda bulundu.

‘DENETLEME BİLİMSEL İLKELERLE YAPILMALI’

Denetlemenin bilimsel ilkelerle iktidardan bağımsız kuruluşlar tarafından yapılması gerektiğini ifade eden çalışan, “İnsan sağlığını ve haklarını önceleyen meslek odaları ve sendikalardan da katılımcılarla denetleme ekipleri oluşturulmalı” dedi.