Depremzedelerden madencilerin direnişine destek: Siz olmasaydınız biz o cehennemden çıkamazdık
Çayırhan maden ocağında özelleştirmeye karşı maden işçilerinin başlattığı direnişe enkazdan madenciler tarafından kurtarılan depremzedelerden destek geldi.
![Depremzedelerden madencilerin direnişine destek: Siz olmasaydınız biz o cehennemden çıkamazdık](https://www.evrensel.net/upload/dosya/277269.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
Çayırhan’da madenin özelleştirilmek istenmesine karşı maden işçilerinin başlattığı direniş desteklerle devam ediyor. İlk günden bu yana madencilerin direnişine çok sayıda destek gelirken bu desteklerinn belki de en anlamlısı madencilerin 6 Şubat depremlerinde enkazlardan kurtardıkları depremzedelerden geldi.
Depremde enkazdan maden işçileri tarafından kurtarılan depremzedeler madencilerin mağdur edilmemesi için yetkililere çağrıda bulundu.
Enkazdan çocuğu ile birlikte kurtarılan Ayfer Komşu “Biz asrın felaketi olan 6 Şubat depremine Adıyaman, Gökkuşağı sitesinde yakalandık. O depremde hem eşimi hem de eşimin annesini kaybettik. Ben ve oğlum depremden 105 saat sonra yaralı olarak kurtarıldık. Kurtarılmamız tamamen madenci kardeşlerim sayesinde. Madenci kardeşlerimin azim ve kararlılığı olmasaydı biz o cehennemden asla çıkamazdık. Hem depremde hem de depremden sonra bize maddi ve manevi her türlü destekte bulundular. Onların bu haklı davasında biz her zaman onların yanındayız” dedi.
Madenciler tarafından kurtarılan Hümeyra Koç ve annesi Rabia Filiz de madencilere destek veren depremzedeler arasında yer aldı: “Biz Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde 48 saat boyunca enkaz altında kaldık. Bu kırk sekiz saatin sonunda madencilerden oluşan bir ekip Ankara'dan gelen bir ekip bizi kurtarmak için çok ciddi çalışmalarda bulundular. Beni, annemi 48 saatin sonunda enkaz altından çıkarmayı başardılar. Kendi çocuklarını, kendi hayatlarını bir kenara koyup bizim hayatlarımızı kurtarabilmek için onu yaptılar. Ve bu insanların tüm mesleki haklarının çok çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz sadece bir gün öyle bir karanlıkta kaldık. Ama onlar neredeyse her gün madende böyle karanlıklarla karşılaşıyorlar ve her türlü güvenlik iş haklarının mesleki haklarının ellerinde bulunması çok çok önemli. Madencilere çok değer veriyoruz. Onlar bizim hayatımızı kurtardı. Hepsine çok teşekkür ediyoruz. Umarım başarıya ulaşırsınız.”
Gece saatlerinde maden ocağı önünde yakılan ateşte ısınan 23 yıllık madenci Hasan Yiğit ise “Devletin olan bir işletme. Devletin olan bir santral. Biz burada varlık satışına karşıyız. Biz burada kamuya ait bir işletmenin kamuda kalmasının mücadelesini veriyoruz. Varlık satışında işçiyle alakalı hiçbir maddenin olmadığı bu satış sözleşmesinde işçiden yana hiçbir maddenin olmadığı söyleniyor. Şimdi bir yanda ekmeğimiz gidiyor. Bir yanda da dört ay gibi kısa bir zaman sonra lojmanlar boşaltılacak deniliyor. Bunu biz nasıl bir kabullenebiliriz? Gece geç saatlerde evimize kısa bir süreliğine gidiyoruz. Sabah yine buraya geliyoruz. İnanın üç gündür ailemizi, çoluğumuz çocuğu görmüyoruz” dedi.
28 yıldır maden ocaklarında çalışan Turgay Sayar da “Deprem ve sel felaketlerinde yer almış madencilerimizin varlık satışıyla mağdur edilmesini istemiyoruz. Kamu mallarına sahip çıkmak istiyoruz. Halkımızdan da bizlere daha çok destek vermesini bekliyoruz” çağrısında bulundu. (Ankara/ANKA)
Evrensel'i Takip Et