Özel hastane duruşmasında ilk duruşma sona erdi | Örgüt lideri olmakla suçlanan Fırat Sarı dinlendi
Özel hastane çetesi duruşmasında 6. günde Fırat Sarı dinlendi, 6 günde 22 tutuklu sanığın tümü dinlendi. Tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verildi, sonraki duruşma 26 Kasım'a ertelendi.
Evrensel
Özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde SGK'den para almak amacıyla en az 10 bebeğin ölümüne neden olan özel hastane çetesinin 18 Kasım Pazartesi gününden bu yana süren duruşması 6. gün sona erdi. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 22'si tutuklu 47 sanık yargılanıyor. İlk beş günde tutuklu 21 sanık dinlendi. Bugün ise son tutuklu sanık olan, örgüt lideri olmakla suçlanan Fırat Sarı dinlendi. Mahkeme ilk celsenin son gününde ara karar verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi, bir sonraki duruşma 26 Kasım Salı günü saat 10.00'a ertelendi.
"İLAÇ SATIŞI TÜM ÖZEL HASTANELERDE VAR"
Zorunlu hizmetten sonra Reyap Hastanesinde çalışmaya başladığını, bir dönem bir eyleme katıldığı için "terör örgütü üyeliğinden hapis yattığını", ardından 2016'ya kadar "emniyet mensuplarıyla çalıştığını" söyledi. İşletme denen yapıyı kendisinin kurmadığını, zaten hastanelerin işletmecileri olduğunu söyleyen Sarı, "Hastanelerde, İstanbul'da işletmeler özel sağlıkta olan bir şey. İşletme sayısı artınca hasta bulucu bir arkadaşla çalışmamız gerektiğini fark ettik, önce başla bir arkadaşla çalışıyorduk, sonra Mert'le (Giyasettin Mert Özdemir) çalışmaya başladık" dedi.
Bu işletmede sözlelmeye göre demirbaşlar, hemşire, doktorun hastaneye ait olduğunu söyleyen Sarı, "Biz sadece hemşire ve hekimlerin ek ücretini öderdik. 112'den hiç parayla, rüşvetle hasta almadık. Tıp merkezlerinden, ailelerden ve hekimlerden sevk geliyordu. 112 Serdar'a (Yüksel) sorardı, o da bize sorardı" iddialarında bulundu.
"Sağlık haktır, satılamaz" dendiğini ancak bunun gerçeğe uygun olmadığını, özel sağlığın büyük bir yük kaldırıldığını, Türkiye'nin pandemiyi bu nedenle kolay atlattığını iddia eden Sarı, İlker Gönen gibi ihmalle ve ölümüne neden olmakla suçlandığı bebekleri anlattı, kendi ihmali olmadığını iddia etti.
Curosurf kullanınca hastanenin zarara girdiğini, hastanenin fazla curosurf kullanılmasını istemediğini iddia eden Sarı, curosurf satışını Taşçı ve Gök'ün sattığını ifade ederek "Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök hayatımı kararttı" dedi. Doğukan Taşçı, Hasan Basri Gök ve Deniz Korkmaz'ı polise şikayet ettiğini iddia etti. Bu şekilde ilaç satışının her hastanede olduğunu ifade eden Sarı, bunun ortaya çıkması gerektiğini söyledi.
CİMER şikayetini yaptığını iddia eden Deniz Kormaz'ın "aşırı sol gruplara üye olduğunu, vatan millet bilmediğini" iddia eden Sarı, "Bu CİMER şikayeti onun üslubunda değil" dedi. Deniz Korkmaz'ın bunu bir siyasi eylem olarak yaptığını iddia eden Sarı, Korkmaz'ın CİMER şikayetini yaptığını Vatan Emniyet'teki polislerin bildiğini düşündüğünü iddia etti.
Hemşirelere ödediği paranın kendisine kıyafet vs. aldıkları için olduğunu söyleyen Sarı, GMZ şirketine ilişkin "GMZ'yi Deniz'le (Korkmaz) kurduk. Severim Deniz'i de. Diğer hekimlere ödemeleri buradan yaparız diye düşünmüştük" dedi.Sarı, "gizlice kaşe basmaya" ilişkin bir tapeye "Bilmiyorum" dedi. Epikrizleri hastaneden çıkarıp düzenlemeye ilişkin bir tapeye "Sadece inceleyecektim" dedi. Bir aileden komisyon almaya, ve Sarı'ya ait "Suriyelilerin başında komisyoncu yok mu" sözlerine dair Sarı, ailesinin sigortası olmaması olduğunu söyledi. Hasan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök'ün kendisini zamanla "zehirlediğini" iddia eden Sarı, küvezden düşen bir çocuğa ilişkin ise "kimseye söyleme sakın, ben geliyorum" ifadesine dairse "aile paniklemesin diye dedim" dedi. Hasan Basri Gök'ün Sarı hakkında tapelerde söylediği her şey için "Hasan boş konuşur" dedi. Bir tapede geçen "tüm usulsüzlükleri, yolsuzlukları ortaya çıkardılar" ifadesine dair "Bilmiyorum" dedi. Karakoç bebeğin ölümünün ardından Çağla Durmuş'a "Ağzınız bir olsun" demiş olmasına dair ise "Bilmiyorum" dedi. Doktor Mehmet Gürül'e ilişkin "o bizim dostumuz, onun kaşesini kullanabiliriz" ifadeleri soruldu, "Çocuk doktorları hep birbirinin kaşesini kullanır" dedi. Hakim sorgusundan önce yarım saat ara verildi.
"'İŞLETME' İÇİN GENELDE HASTANE YÖNETİCİLERİ İLE GÖRÜŞÜYORUZ"
Duruşma avukatların, mahkeme heyeti üyelerinin ve iddia makamının sanığa yönelik sorularıyla sürüyor. "İşletmeler zaten verdi" sözü ve hangi durumda 'işletmeden' memnun kalınmayacağı Sarı'ya soruldu. Sarı, "Hekimle ilgili bir problem olabilir, hasta bakımının kötü olması problem olabilir" dedi. Hastanelerin hekim ve hemşirelerinin işletmede çalıştığını söylediği Sarı'ya hatırlatıldı. Sarı'ya 'danışmanlık hizmetinin' ne olduğu soruldu, Sarı "Genelde hastane yöneticileri ile görüşüyoruz. Bizi genelde hemşire eksikliği, hasta yakını ile çıkan bir tartışma giib konulara dair ararlar" dedi. Sarı, İlker Gönen'in sözleşme süreçlerine katılmadığını söyledi, "Neden o halde telefonunda sözleşme örneği vardı?" diye soruldu. Sarı, Gönen'e danıştığını söyledi. Mahkeme heyeti aynı şekilde Hasan Basri Gök ve Hakan Doğukan Taşçı'nın da telefonlarında sözleşme örneğinin bulunduğunu söyledi. Sarı'ya "emniyet görevlileriyle görüüşme içindeydim" ifadesini sordu. Sarı, "Anlamadım (...) Topluma kazandırma yasasından çıktım" dedi, sorunun yanıtını vermedi. "Ortada olanın örgüt ilişkisi değil, ticari bir ilişki" diyen Sarı'nın damar genişleten bir ilacı bebeğe 'ex olana kadar vermesi'ni söylediği tape kaydı soruldu, Sarı "Nasıl müdahale edeceğini söyledim" dedi.
"OCAK AYINDA TAŞÇI TELEFONUMUN DİNLENDİĞİNİ SÖYLEDİ"
Sarı, Hakan Doğukan Taşçı'nın kendisine Ocak ayı gibi telefonlarının dinlendiğini söylediğini aktardı. Sarı'ya neden telefonda konuşulurken "Whatsapp'a geçelim, buradan konuşmayalım" dediği soruldu, Sarı telefon çekmediği için öyle dediğini iddia etti. Sarı'ya neden çalışanları üzerine şirket kurduğunu (GMZ şirketinin Deniz Korkmaz'ın üzerine olması) sordu, Sarı "Çalışan hekimlerimizi de zaten ortak edecektim" dedi. Sarı'ya neden kendi üzerine kurup ortak etmediğini sordu, Sarı "Deniz (Korkmaz) çok heyecanlıydı, onu zorlamadım" dedi. Gıyasettin Mert Özdemir'in hekimlere, taburcu olacak hastalara ilişkin ifadeleri "Özdemir neden bunlarla ilgileniyordu?" şeklinde soruldu, Sarı, "Mert biraz heyecablı bir çocuk, kendince öneriler getiriyordu" dedi. Hemşirelerle arasındaki para transferlerini Sarı da 'borç ilişkisi' olarak ifade etti. Ayaz Karaduman bebeğin ölümüne ilişkin neden olarak gösterilen 'ventilatör devresi eksikliği' soruldu. Sarı bunun bebeğin ölümüne neden olmayacağını iddia etti, genelde böyle bir eksiklik olmadığını öne sürdü.
Rıza Keykubad'ın avukatının sorusu üzerine tutuklanmadan önce Keykubad'ı tanımadığını ifade etti. Hakan Doğukan Taşçı'ın avukatı neden Taşçı ve Gök'ün 'boş konuşmasına' rağmen asistan olarak aldığını sordu, Sarı, "Birinin boş konuşması onun araba sürmesine engel değil" dedi. Avukat Sarı'nınn evinde gözaltı işlemi sırasında boş curosurf kutusu bulunuğunu hatırlattı, Sarı, "Hayır, evimde curosurf kutusu yok" dedi.
"HASTANE YÖNETİMİNE PARA KARŞILIĞINDA BEBEK SEVK EDİLECEĞİNİ SÖYLÜYORDUK"
Giyasettin Mert Özdemir'in avukatı Özdemir'in hastaları nereden 'temin ettiğini' sordu, Sarı, "Bildiğim kadarıyla tıp merkezlerinden" dedi. Kendisine sorulmadan nasıl sevk ilaç edildiği soruldu, Sarı "Hasan çok manipülatif kelimesi İngilizce'de herhangi bir nesneye dokunarak,nesneyi kullanarak ve fiziksel özel bir çocuk, ikna edici bir şey yapmıştır" dedi. Ayaz Karaduman'ın avukatı Sarı'ya tıp merkezlerinden gelen hastanın 112'ye bildirilip bildirilmediğini sordu, Sarı ambulansta protokol alındığını söyledi. Avukat Ayaz Karaduman'ın Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinden Bağcılar Medilife Hastanesine sevki ile ilgisi olup olmadığını sordu, Sarı olmadığı yönünde cevap verdi. Hemşirelere yatırılan primin eşit ve hastane yönetiminin bilgisi dahilinde olup olmadığını sordu, Sarı iki soruya da "Evet" yanıtını verdi. Murat Mantuş'un avukatı TRG Hospitalist ile anlaşırken kiminle konuştuğunu sordu, Sarı "Murat Bey (Mantuş)" dedi, avukat Gıyasettin Mert Özdemir'e sevk karşılığı prim ödeyeceğinden hastane yönetiminden haberi olup olmadığını sordu, Sarı, "Hayır" dedi. Savcı, Sarı'ya aynı soruya "Evet" cevabını verdiğini hatırlattı. Sarı, hastane yönetimine isim verilmediğini ancak para karşılığı bebek sevk edileceğini söylediklerini ifade etti. İstanbul'da hekimlerin yüzde 90'ının bu şekilde çalıştığını iddia eden Sarı, hekimlerin çalıştığı yerde ciro üzerinden para aldığını ifade ederek kendi 'işletmesinde' de durumun benzer olduğunu söyledi.
Fırat Sarı'nın avukatı katılma talepleri hakkında konuşarak başladı. Dosyadaki katılma talepli dilekçeleri okurken rahatsız olduklarını söyleyen avukat, duruşmada geçen günde yalnızca birtakım teknik prosedürleri dinlediklerini ifade etti. İlk telefon dinleme izninin 'rüşvet' suçlamasından alınması nedeniyle usulsüz olduğu ifadesini kullandı.Tapeler dışında dosyada bir delil olmadığını ifade eden avukat, telefon kaydı dinlenerken ilk bebek öldüğünde kolluk kuvvetlerinin neden bebeğin ölümüne ilişkin raporları almadığını sordu. Uzman raporunun geçerli sayılmaması gerektiğini öne süren avukat, CİMER'e şikayeti yaptığını söyleyen Deniz Korkmaz'ın şikayette ismini verdiği bazı hastanelere daha sonra iş başvurusu yaptığını söyledi. Deniz Korkmaz'ın daha önce de CİMER'e şikayette bulunduğunu ancak ciddiye alınmadığına dair ifadesini hatırlatarak "CİMER'in her şikayeti dikkate aldığını herkesin bildiğini" söyledi. "Türkiye 47 tane şahsı suçlu gösterdi, bu insanlar hedef gösterildi" diyen avukat, Medisense şiketininin sicil gazetesinde özel hastanelere danışmanlık hizmeti verdiğinin belirtildiğini söyledi. Delillerde suç teşkil eden herhangi bir durum olmadığını ifade eden avukat, tapeleri okuduğunda ''iki gereksiz insanın sürekli olarak birilerini araması" olarak değerlendirdiğini ifade etti. Avukat, "İstanbul devasa bir köy, herkes SGK kapsamında olmayabilir, insanlar irili ufaklı doğumhanelerde doğum yapmak durumunda kalabilir" diyerek Sarı'nın üzerine atılı suçların düşmesini talep etti. Sarı'nın diğer avukatı uzman raporunun yalnızca HTS kayıtlarından oluşmasını eleştridi. İddianame ve uzman raporunun Prens dizisinde geçen "Ne kadar da inanarak saçmalıyor" ifadesine benzediğini ileri sürdü.
Duruşmaya 45 dakika ara verildi. Ardından ara karar açıklandı. Mahkeme tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, duruşmaya 26 Kasım Salı günü saat 10.00'da devam edilmesine karar verildi.
SANIKLAR HANGİ SUÇLARDAN YARGILANIYOR?
İddianamede, Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamalarıyla, 11 kez "resmi belgede sahtecilik" suçu ile cezalandırılması isteniyor. İki isim hakkında toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
112 Ambulans Şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası; 18 kişi hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası isteniyor. (İstanbul/EVRENSEL)