23 Kasım 2024 14:00
Son Güncellenme Tarihi: 23 Kasım 2024 16:57

Dersim’de kayyımlara karşı ortak protesto: Mücadeleyi büyütme zamanı

Dersim’de kayyım protestosuna katılan siyasi parti temsilcileri, "siyasi darbe" olarak nitelendirdikleri kayyımlara karşı ortak mücadele çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Orhan Kurul/Evrensel

Paylaş

İçişleri Bakanlığı talimatıyla Dersim Belediyesi’ne ve Ovacık Belediyesi'ne kayyım atanmasına karşı yüzlerce kişi Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Dersim Emek ve Demokrasi Platformu tarafından yapılan yürüyüşe çok sayıda siyasi parti temsilcisi katıldı.Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SKYP) Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz'ın da aralarında olduğu kitle, Sanat Sokağı’ndan Seyid Rıza Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi.

Yürüyüşte “Kayyım Dersim’den defol”, "Direne direne kazanacağız", "Kayyım gidecek biz kalacağız" ve "İrade gaspına hayır" sloganları atılırken "Belediyeler bir halk kazanımıdır" ve "Bu bir halk ikazıdır belediyeleri derhal terk edin" dövizleri taşındı.

“AKP DARBECİLERE RAHMET OKUTUYOR”

Yürüyüşten sonra beton duvarlarla çevrili Dersim Belediyesi binası önünde açıklama yapıldı. Açıklamada, konuşan DEM Parti EŞ Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Dersim halkı Seyit Rızalarla anılır, Seyit Rızalar baş eğmedi, Dersim baş eğmedi, baş eğmeyecek zulmünüze” dedi.
 Hatimoğulları, "Sandıkta elimizi bükemeyenler, sandıkta bir galibiyet sağlayamayanlar, her şeye rağmen bütün seçim oyunlarına ve hilelere rağmen bizimle baş edemeyenler, şimdi yargı eliyle sahte OHAL’den kalma yasa ile baş eğdireceklerini zannediyorlar. Türkiye halkları askeri darbelere tanıklık etmiş bir halktır. 1980 döneminde asker, tankla topla kentlere indi ve askeri darbe gerçekleştirdi. ‘Askeri vesayet rejiminden kurtulacağız’ diye gelen AKP iktidarı, 12 Eylül darbecilerine rahmet okutuyorlar. İşte o sarayda oturanlar yargı eliyle siyasi darbe gerçekleştirmeye devam ediyorlar" diye konuştu. 

“DEMOKRASİ VE DEVRİMCİ GÜÇLERİN BİR ARAYA GELEREK KAZANILMIŞ BİR KENTİMİZ”

Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Belediyeler kışla değildir. Belediyeler halkın evidir. Belediyeler karakol değildir, biz halk olarak o belediyelere elimizi kolumuzu sallayarak girmeliyiz. Haklıysanız gerçekten bir hukuka dayandığınızı düşünüyorsanız neden halkın iradesine yasak getirip, belediyeyi betonlarla çevreliyorsunuz? Bizler demokratik taleplerimizden, demokrasi mücadelesinden asla geri durmayacağız. Seyit Rıza nasıl baş eğmediyse, bizler de baş eğmeyeceğiz. Dersim, demokrasi ve devrimci güçlerin bir araya gelerek kazanılmış bir kentimizdir. Kayyım rejimi, aynı zamanda bizlerin demokratik ittifakına dönük bir saldırıdır. Bütün Türkiye halkları, Türkiye’nin devrimcileri, demokratları, demokraside olan muhafazakar kesim... herkesle beraber haktan ve hukuktan yana olmaya devam edeceğiz. Kayyım darbedir, kayyım hırsızlıktır, kayyım irade gaspıdır, kayyım seçme ve seçilme hakkımızı elimizden almak demektir.”

“HANGİ BARIŞTAN BAHSEDİYORSUNUZ?​”

Çözüm tartışmalarına değinen Hatimoğulları, “Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesinden yana olduğumuzu Dersim sokaklarından cümle aleme bir kez daha duyuruyoruz. Bir yandan küçük ortakları Kürt sorununu çözelim diyecek, öte yandan kayyıma atayarak, bize diz çöktürecekler. Öyle bir dünya yok, öyle bir gerçeklik yok. Bizler kayyım rejimi ortadan kalkmadığı sürece, kayyım rejimi kendini lağvetmediği sürece, bu yasa muhalefetin de önerdiği kanun teklifi ile ortadan kalkmadığı sürece mücadele etmeye devam edeceğiz. Hangi barıştan bahsediyorsunuz? Ortadoğu barışı diyorsunuz, Dersim'e zulmediyorsunuz. Ortadoğu barışı diyorsunuz, İsrail’e karşıyız diyorsunuz, Dersim halkına İsrail'in Filistin’e yaptıklarının aynısını yapıyorsunuz. Sokakta polis terör estiriyor, nizam sağlayacağını zannediyor, su sıkarak, gaz sıkarak, cop kullanarak” dedi.

“DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Dersim’den tüm ülkeye çağrı yaptıklarını söyleyen Hatimoğulları, “ Türkiye’ye çağrımız; gelin faşizme karşı omuz omuza mücadele edelim. Kayyım rejiminden bu beladan hepimiz kurtulmak zorundayız. O yüzden safları daha fazla sıklaştırma zamanı. Daha çok yan yana durma, daha çok dayanışma, demokratik zeminde mücadelemizi büyütme zamanı. O yüzden gelin dayanışmamızı daha çok büyütelim. Bunlar bizi kayyımlarla tehdit etmeye devam ede dursunlar, halk burada. Buradan Ankara’ya, Saray’a sesleniyorum; bu zulümden artık vazgeç. Zulüm ile abat olunmaz, anayasayı çiğniyorsun, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri çiğniyorsun. Suç işliyorsun, suç dosyanı gittikçe kabartıyorsun ve buna kayyımlarla yeni yeni sayfalar ekliyorsun. Şunu bilesin ki sen kayyım atadıkça biz direnmeye devam edeceğiz. Bizler Seyit Rızaların, Deniz Gezmişlerin, Mahir Çayanların, Mazlumların yoldaşları olarak direnmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

KARACA: İTTİFAKLA KAZANILAN KENTE KAYYIM ATAMAK KOLAY MI?

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Antep Milletvekili Sevda Karaca ise birlikte kazandığımız kentten  yine birliktelikle "Sana orayı bırakmayacağız" diyerek konuşmasına başladı: “Bu iktidar, memleketin dört bir tarafında talanı devam ettirirken, halka zulmederken, geçimi artık büyük bir savaş haline getirirken, aynı zamanda bizim en temel haklarımızı - yüzyıllar önce kazandığımız seçme ve seçilme hakkımızı - göz göre göre ihlal ediyor, göz göre göre halkın elinden almaya çalışıyor. Demokrasi nutukları atanlar, bugün meclis kürsülerinden "En demokrat biziz" diyenler, işte kayyım efendinin gizlendiği şu beton duvarlara bir baksınlar”dedi.
Belediye önüne konan betonların vesayetin bir daniskası olduğunu belirten Karaca,” Burası ama aynı zamanda bu vesayet rejimine, bu zulme, işkencelere; bu memleketin dört bir tarafında halkın haklarını gasp edenlere karşı, emek güçlerinin, demokrasi güçlerinin, barış güçlerinin, sosyalist güçlerin yan yana durup "Biz varız, buradayız, size burayı bırakmayacağız" diyerek dişle tırnakla kazandığı kentlerden biri. Kolay mı zannediyorsunuz böyle kayyım atamayı? Kolay mı zannediyorsunuz, beton duvarların arkasına saklanıp gizli kapaklı işler çevirmeyi?​” diye konuştu.

“ÖFKE BİRİKİYOR HALKIN EN GENİŞ KESİMLERİ BU ZULME ARTIK YETER DİYOR”

Seçimlerde halkın iktidara cevap verdiğini söyleyen Karaca,” Açıkça söyleyelim; Bu darbe halkası devam edecekse eğer, başka kentleri, başka seçilmişleri de içine alarak sürdürmek niyetindeyse iktidar, şunu bilsin; öfke birikiyor, halkın en geniş kesimleri bu zulme artık yeter diyor. O öfke artık bir gövde kazanıyor. Dersim ve Ovacık birdir. Halfeti ile Dersim birdir. Esenyurt’la Mardin birdir. Hakkari’yle İzmir, Ankara, Samsun, Rize, Denizli birdir. O yüzden biz diyoruz ki; bugün Dersim’in ittifakına göz dikip, bu ittifakı memleketin dört bir tarafında bir umut, bir güven oluşturmasını engellemek isteyenlere karşı; ülkenin dört bir tarafında birlikte mücadeleyi, yan yana duruşumuzu büyüterek bu saldırıyı püskürteceğiz. Beton duvarlarınız vız gelir” dedi.

ÖZTÜRK: KARDEŞLİK İÇİN EŞİTLİK OLMALI

EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, "Meclis’te ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir’ yazıyor. O polisleri, betonları oraya yığdığınızda egemenlik nasıl milletin oluyor? AKP de zamanında 'sandıktan çıkıyoruz' dedi. Şimdi Kürt halkının sandıktan çıkmasını neden kabul etmiyorsunuz? Egemenlik kayıtsız şartsız halkın ise Kürt'ün oyu ile Türk'ün oyu aynı olmalıdır. Barış, kardeşlik olacak ise Kürt'ün ile Türk'ün dili eşit olmalıdır. Kardeşlik için tam demokrasi ve eşitlik olmalıdır. Biz bu çizgide direneceğiz. Tek vücut, tek yumruk olursak bu iktidarı da kayyımları da gönderebiliriz” ifadelerini kullandı.

ÇEPNİ: FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA VERELİM 

ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, kayyım atanan kentlerde direnenleri selamlayarak, “Bu direniş bizi bugünlere getirendir” dedi. Çepni, "Dersim halkı ser verip, sır vermeyen bir halktır. Asla sizin oyunlarınıza boyun eğmeyecektir. Demokratik, halkçı belediyecilik bizim esasımızdır. Edip Solmaz’lardan Selçuk Mızrak’lara bu mücadele sürdü, sürecek. Şimdi Dersimli olma, yan yana olma zamanıdır. Şimdi faşizme karşı omuz omuza verme zamanıdır” dedi.

FERAY MERTOĞLU: DÊRSİM KAZANACAK

SYKP Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, "Değerli Dersim halkı sizi direniş ve mücadeleniz ile tanıyoruz. Kayyım sizlere diz çöktürmeyecektir. Kayyım gasptır, talandır. Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına darbedir. Kabul etmiyoruz. Ülkeyi soyup soğana çevirdiler. Ülkeyi yönetemiyorlar. Belediyeleri gasp ederek, talanlarına devam etmek istiyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. Seçimde kazanamadığı ve bükemediği bileği, kayyımlarla gasp etmeye çalışıyorlar. Kadınlar, gençler artık buna dur demeliyiz. Umudumuzu diri tutarak, hep birlikte mücadele ile kayyımları göndereceğiz. Kayyım gidecek, Dersim kazanacak" diye konuştu.

TANRIKULU: BİRLİKTE DİRENMEK ZORUNDAYIZ

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, darbecilerin aklına gelmeyen uygulamaların AKP döneminde devreye konulduğunu vurguladı. Tanrıkulu, "Bu darbeyi bu coğrafyanın dışına İstanbul’a da taşıdılar. Burada iradenize darbe indirdiler. Kayyım siyasi darbedir. Halkın seçme seçilme hakkının ortadan kaldırılmasıdır. Tam bir faşizm uygulamasıdır. Buna karşı birlikte direnmek zorundayız. AKP, kutuplaştırma, ayrıştırmadan beslenen bir rota çiziyor. Biz de bunun karşısında dayanışmayı büyüterek, mücadele edebiliriz. Bizleri ayırmaya, algı oluşturmaya çalışacaklar, aynı fotoğraf çatısında görmemek için elinden geleni yapmaya çalışacaklar. Ama bizler birlikte durmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

SEVGİ YILMAZ: KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA

KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, "Seçme seçilme hakkımız için direniyoruz. Madenciler de yerin 500 metre altında özelleştirme olmasın diye direniyor. Korkuları direnenlerden. Tek adam rejimi 'her şeye ben karar veririm' diyor. O yüzden beton bariyerler arkasına saklanıyorlar. Bir ülkede demokrasi yoksa emek mücadelesi yürütülemez. Demokrasi yoksa kadınlar insanca yaşayamaz. Ülkede demokrasi yoksa sendikal mücadele yürütemezsiniz. Bir önceki seçimde 48 belediyeye kayyım atadı. Bir kayyım rejimi var. Ülkenin batısına bunu anlatamadık. Ne zaman ki Esenyurt’a atandı. Kayyıma karşı mücadele edeceğiz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” diye konuştu.

BİRSEN ORHAN: DERSİM İTTİFAKI’NA YENİLECEKSİNİZ

Yerine kayyım atanan Dêrsim Belediye Eş Başkanı Birsen Orhan ise, “Bu zulümü Maraş’tan, Gazi’den, Roboski’den biliyoruz” dedi. Birsen Orhan, “Binamızı işgal eden sömürge valisine diyorum ki; Kürtlere, Alevilere, gençlere, 'jin, jiyan, azadî' diyen biz kadınlara, Dersim ittifakına yenileceksiniz” diye kaydetti.

Açıklama sonrası Seyid Rıza Meydanı’nda nöbet eylemi başlatıldı. (Dersim/Evrensel)

ÖNCEKİ HABER

İzmir'de cezaevinden çıkan kişi evli olduğu kadın ve babasını bıçakla yaraladı

SONRAKİ HABER

İsrail'in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda öldürdüğü gazeteci sayısı 189'a çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa