24 Kasım 2024 07:30

Evrensel'in manşeti | Güvencesizlik düzeni

İktidarın hayata geçirdiği, kadını eve hapseden, güvencesizliğe mahkum eden eşitlik karşıtı politikaları, kadınları sömürü ve şiddet sarmalına itiyor. Çözüm dayanışmada.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İktidarın, sermayenin de ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçirdiği, kadını eve hapseden; evde, sokakta, iş yerinde güvencesizliğe mahkum eden eşitlik karşıtı politikaları, kadınları sömürü ve şiddet sarmalına itiyor. Kadın emekçilerin deneyimleri çözümün dayanışmada olduğunu gösteriyor.

  • 10 ayda öldürülen kadın sayısı: 343
  • Evli olduğu erkek tarafından öldürülen kadın sayısı: 119
  • Evinde öldürülen kadınların sayısı: 197
  • Kadının güçlendirilmesi için kadın başına ayrılan günlük bütçe: 38 kuruş

ŞİDDET KATLANIYOR

2024 yılının sadece 10 ayında en az 343 kadın öldürüldü, 184 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Ekim ayında, 48 kadın cinayetiyle 2010 yılından bu yana 1 ay içerisinde gerçekleşen en yüksek kadın cinayeti sayısına ulaşıldı. 25 Kasım Kadına Yönelik Uluslararası Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bugün ve yarın sokaklara çıkacak olan kadınlar şiddetsiz, sömürüsüz, güvenceli bir yaşam istiyor.
Burkay Rende’nin haberi.

İKTİDARIN POLİTİKALARI

Şiddetin giderek artması, vahşileşmesi iktidarın yarattığı tüm elverişli koşulların sonucu. Şiddete uğrayan kadınların başvuracakları kurumlardan, çocuklar için kreşe, geçim sorununa ilişkin maddi desteklere kadar alınması gereken önlemler alınmadıkça; kadınları eşit gören bir yargı mekanizması kurulmadıkça kadınların şiddet sarmalından çıkması olanaklı değil.
Avukat İlke Işık’ın yazısı.

HAYATLARIMIZ İÇİN MÜCADELEYE

Emek Partisi GYK Üyesi Sema Barbaros: “İktidar, tüm politikalarında sermaye ve sermayenin ihtiyaçlarını gözeterek bir pozisyon alıyorsa, emekçi kadınların da şiddete ve eşitsizliğe karşı mücadele ederken buna uygun bir şekilde örgütlenmesi, yan yana gelmesi gerekiyor.” Elif Turgut’un söyleşisi.

KADINLAR İÇİN YIKICI BİR ÇALIŞMA PRATİĞİ

Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, şiddet ve güvencesizliğin birbirini beslediğini dile getirdi: “Güvencesizlik tüm işçi sınıfı için ama özellikle kadınlar için yıkıcı bir çalışma pratiği. İktidar kadınları emek piyasasına ucuz ve güvencesiz şekilde fırlatırken, iş kazaları, meslek hastalıkları ve üreme sağlığı sorunları artıyor. Manevi/duygusal yıpranma yaşanıyor.”

Erdoğan-Şimşek programında yer alan esnek çalışmaya da dikkat çeken Özdemir, “AKP’nin inşa etmeye çabaladığı gerici-neoliberal emek rejimidir. Esneklikle kadınlar emek piyasasına çağrılırken, bir yandan ailenin kutsallığı vurgulanıyor. Kadının çalışması evdeki ‘esas görevlerini’ yapmasına bağlanıyor. Herkes işe gitmek için uyanırken, kadınlar işe uyanıyor” dedi.
Nisa Sude Demirel’in söyleşisi.

"BİTTİM" DEĞDİĞİM YERDE…

Kadınların yaşadıkları ise dayanışmanın önemini gösteriyor: 

İstanbul'da plastik fabrikasında çalışan Yıldız, imam nikahlı eşi tarafından 3 çocuğuyla evden kovuluyor. İlk önce fabrikadan bir arkadaşı evini açıyor. Sonra fabrikada ne yapılacağı tartışılıyor. El birliğiyle ev tutuluyor, eşyalar düzülüyor. Şimdi daha güçlü olduğunu söylüyor.

Melek Ertekin ise Adana’dan. Çocukları kaçırılıyor, boşandığı erkek tarafından şiddet görmeye devam ediyor. Ekmek ve Gül’ün tüm kadınlarının dayanışmasıyla tanışınca hayatı değişiyor: “Bittim” dediğim yerde hemen bir kadın elini uzatıyor ve kalkıyorum.

Tuzla’dan metal işçisi bir kadın, evli olduğu erkek tarafından yıllarca şiddete uğruyor. Boşanma sürecinde tehdit, iftira, çocuklarının kaçırılması… 3 defa ev değiştirdi, 5 defa şikayetçi oldu. Şimdi “Biz birbirimiz için bir şeyler yapabilsek daha güçlü hissederiz” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Avrupa'nın Gündemi | Hükümetler kış için iyi giyinmeli!

SONRAKİ HABER

Bakan Kacır'ın konvoyunda kaza: MYP İl Başkanı öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa