Malatya Demokratik Kadın Platformu: Haklarımız ve hayatlarımız için mücadelede birleşelim
Malatya Demokratik Kadın Platformu, kayyımlara, sömürüye, şiddete karşı “Taleplerimizde ısrarcı, mücadelede kararlıyız! Haklarımız ve hayatlarımız için mücadelede birleşelim” çağrısı yaptı.
Fotoğraf:Kıvılcım Eftelya /Evrensel
Malatya Demokratik Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için Emeksiz Üst Kavşağında bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı platform adına SOL Parti Yeşilyurt İlçe Yöneticisi Seda Uçar ve Eğitim Sen Malatya Şube Kadın Sekreteri Aysun Güngör okudu.
“MAHSA AMİNİ'NİN KATLEDİLMESİ TÜM DÜNYAYA YAYILAN İSYANA DÖNÜŞTÜ”
Hem Türkiye’de hem dünyada hükümetlere başkanlık eden otoriter liderlerin, cinsiyetçi, dinci, milliyetçi ideolojileriyle kadının bedenine, kimliğine ve emeğine dönük saldırılarını sürdürdüğünü söyleyen Seda Uçar, “İran İslami rejiminin kadın bedenini en önemli kontrol aracı olarak kullanması karşısında kamusal alanda başörtülerini çıkararak başlattıkları eylemler 2022’de Masha Amini’nin’nin ahlak polisi tarafından gözaltına alınarak işkenceyle katledilmesinin ardından İran’dan başlayarak tüm dünyaya yayılan saç kesme eylemleriyle isyana dönüştü. Geçtiğimiz haftalarda Tahran Üniversite’sinde Ahou Daryaei, İran’daki kadın düşmanı rejimin bedenine dönük saldırısını kıyafetlerini çıkararak protesto etti” dedi.
“KADININ YAŞAM VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ BÜYÜTEREK ÇIKACAĞIZ”
Türkiye’de de yıllardır devam eden kadın mücadelesinin geçtiğimiz aylarda Narin Güran, Sıla bebek, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in katledilmelerinin karşısında kadınların öfkesini ve mücadele direncini arttırdığını söyleyen Uçar, “İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek, 6284’ü etkin uygulamayarak, kadınların güvenli ve güvenceli yaşamasına dönük politikalar geliştirmediğiniz gibi var olanlara saldırarak kadına yönelik şiddeti besleyen alanlar açıyorsunuz. Sizin şiddeti önleme sorumluluğunuzu yerine getirmemeniz karşısında bizler 'Jin, Jiyan, Azadi' diyerek kadının yaşam ve özgürlük mücadelesini büyüterek çıkacağız” dedi.
“YOKSULLUK ARTTIKÇA ŞİDDET BÜYÜYOR”
Aysun Güngör ise, “Yoksulluk arttıkça şiddet büyüyor. Çalışan kadının parasına el koyma, çalışmak isteyene izin verilmemesi gibi ekonomik şiddet örnekleri artıyor. Kadınlar şiddet gördükleri ilişkilerden kurtulmak için adım atamıyor. Boşanabilen kadınlar da ödenmeyen nafakalar, artan barınma, gıda ve eğitim masrafları yüzünden çaresizliğe, şiddetin olduğu evlere itiliyor” dedi.
Polonez’de, TKIS Blinds’da, MKB’de ve daha pek çok iş yerinde işçi ve emekçiler sendikalaşma hakları için, toplu iş sözleşmesi talepleri için direndiklerini hatırlatan Güngör, “Ancak anayasal hakları olan sendikalaşma hakkı önce patron sonra da kolluk tarafından ezilip geçilmeye çalışılıyor. Bugün direnişteki işçiler mücadele yolunu gösteriyor” dedi.
Savaşın mağdurunun en çok kadınlar ve çocuklar olduğunu söyleyen Güngör, “İktidar, halkın baskısı ile İsrail’e sözde bir tavır aldığını söylüyor ama dolaylı yollardan ticaretine devam etmenin yollarını buluyor. Filistin’de, Lübnan’da yaşanan katliamlar Türkiye’de kendisine muhalif sesleri hizaya getirmenin yöntemi olarak kullanılıyor. Savaş atmosferi arttıkça şiddet ortamı, güvenlik kaygısı artıyor” dedi.
“KAYYIMA KARŞI MÜCADELE ETMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Kadınlar olarak şiddete karşı her alanda yürüttükleri mücadeleyi emek, barış ve demokrasi mücadelesinden ayrı düşünmediklerini söyleyen Güngör, “Halkları düşmanlaştıran, kutuplaştırıcı, ayrımcı politikalarla, militarist söylemlerle Kürt halkının seçme seçilme hakkı gasp edenlere karşı Hakkarili, Esenyurtlu, Batmanlı, Mardinli, Halfetili, Dersimli ve Ovacıklı kadınlarla yan yana olmaya devam ediyoruz. Kayyım uygulamaları ile kadın iradesinin en çok hayat bulduğu belediyelere kayyım atayarak irademizi gasp etmenize, kadın taleplerini içeren toplu sözleşmelerin feshedilmesine hem belediye çalışanı kadınların hem de belediyelerden hizmet alan kadınların yararına düzenlemeleri iptal etmenize karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Son olarak Güngör, “Bizler dünyanın dört bir yanındaki kadınlar; emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz için işyerlerimizde, evlerimizde, sokaklarda ve yaşamın her alanında savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı haklarımız ve hayatlarımız için mücadelede birleşeceğiz! Taleplerimizde ısrarcı, mücadelede kararlıyız! 'Haklarımız ve hayatlarımız için mücadelede birleşelim' şiarıyla 25 Kasım’da alanlardayız” diyerek açıklamayı sonlandırdı.
Açıklama sonrası Eğitim Sen Malatya Şubesinde “Persepolis” filminin gösterimi yapıldı.(Malatya/EVRENSEL)