Kamu emekçileri Eskişehir’de yürüdü: "Sermayeye değil, emekçiye bütçe"
KESK Eskişehir Platformu, 30 Kasım'da Ankara'da yapılacak "Geçinemiyoruz" mitingi öncesi kentte yürüyüş düzenledi.
Fotoğraf: Evrensel
Eskişehir’de KESK Şubeler Platformu’nun çağrısıyla “Geçinemiyoruz, Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!” eylemi düzenlendi.
Eyleme Emekliler Sendikası ve çeşitli siyasi partiler ile Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ve CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan da katılıdı.
Köprübaşı’nda başlayarak Hamamyolu mevkiine yürüyen kitle sık sık "Sefalete teslim olmayacağız", "AKP’den hesabı emekçiler soracak", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarını attı.
"SERMAYEYE DEĞİL, EMEKÇİYE BÜTÇE"
Yürüyüşün ardından basın açıklaması gerçekleştirildi. Eskişehir KESK Şubeler Platformu adına açıklama yapan Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Gerçek Bilyaz İzgü, halkın eğitimi ve sağlığı için ayrılması gereken kaynakların müşteri garantili projelere, bürokrasiye ve faiz sistemlerine aktarıldığını belirtti, "Sermayeye değil, emekçiye bütçe" talebini dile getirdi.
Düşük asgari ücret, güvencesiz çalıştırma ve yoksulluğa vurgu yapan İzgü, sağlık ve eğitimdeki özelleştirme ve piyasalaşma uygulamalarına da dikkat çekti. Bu uygulamaların halkı daha da yoksullaştırdığını ifade eden İzgü; 30 Kasım’da KESK'in çağrısıyla Ankara’da yapılacak eyleme katılım çağrısı yaptı. İzgü, tüm halkı yoksullukla mücadeleye ve emekten yana bir bütçeyi savunmaya davet etti.
"BUGÜNE KADARKİ EN ZALİM SÖMÜRÜ BÜTÇESİ"
Meclis'te görüşmeleri süren eden bütçe görüşmelerine değinen Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan da "Sarayın bütün bürokratları, atanmış temsilcileri ne zaman ağzını açsa ülkenin ne kadar güçlü ne kadar büyük olduğundan bahsediyor. Ama ikinci yüzyıl bütçesi bugüne kadarki en zalim sömürü bütçesidir" dedi.
İktidarın sık sık vurguladığı "yerli, milli bütçe söylemini" de eleştiren Bayhan, 2025 bütçesinin neredeyse yarısının vergi aflarına, yatırım teşviklerine, faiz ödemelerine ayrıldığını vurguladı.
"BİR AVUÇ SÖMÜRÜCÜ DAHA DA ZENGİN OLACAK"
Bütçeyi, "uluslararası sermayenin, kayyımın bütçesi" olarak niteleyen Bayhan, "Bütçenin işçilere, emekçilere, emeklilere, emeğiyle geçinenlere vaat ettiği hiçbir şey yok. Dişinizi sıkın, dayanın, sabredin, fedakârlık yapın demekten başka bir şey dediği yok. Ama kesin olan şu ki, bütçenin kaynaklarıyla bir avuç sömürücü, bir avuç burjuva kapitalist, bir avuç sermayedar daha zengin olacak. Bunların başında da bu iktidarın yandaşları olacak. Ancak çok korktukları bir şey var; onlar bu ülkenin işçilerinin, emekçilerinin, kademeli emeklilik mağdurlarının, güvenceli çalışma isteyenlerin, eşit işe eşit ücret isteyen emekçi kadınların birleşmesinden çok korkuyorlar. Haklarını isteyenleri, birleşip sokağa çıkanları, grevler eylemler yapanları 'terörist', 'vatan haini' ilan ediyorlar" ifadelerini kullandı.
"GENEL GREV, GENEL DİRENİŞ" ÇAĞRISI
Kayyım politikalarının da sömürü bütçesinin bir diğer yüzü olduğunu belirten Bayhan, savaş politikalarına, sömürü bütçesine karşı genel grevler, genel direnişler örgütlemek ve birlikleri büyütmek gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı. (Eskişehir/EVRENSEL)