Cengiz’in madenine karşı mücadeleye soruşturma

Berivan Özkara
Eskişehir

Cengiz Holdinge bağlı Eti Bakır AŞ tarafından Eskişehir’in Alpagut ve Atalan Mahallelerine yapılmak istenen altın madeninin halkın katılımı toplantısı sonrasında üç kişi, halkı galeyana getirme ve devletin araçlarına zarar verme suçlamasıyla savcılığa ifadeye çağrıldı. 15 Ağustos’ta gerçekleşen toplantıda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü yetkililerine birçok kişi tepki göstermişti. Aradan geçen 3 ayın sonunda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Eskişehir İl Müdürlüğünün şikayeti nedeniyle Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, Mert Güzel ve Bedi Uygar Uğurlu savcılığa ifadeye çağrıldı.

"ESKİŞEHİR HALKI MADEN OCAĞINA KARŞI"

Konuyla ilgili görüştüğümüz Mert Güzel, “Bu dava süreci o gün halkın katılımı toplantısında da açık bir şekilde gördüğümüz devlet ve patron iş birliğinin bir sonucudur. Biz o gün orada tarafsız olması gereken devlet memurunun nasıl Cengiz Holdingin çıkarları için koşturduğunu ve bölge halkını kandırmak için maden ocağının ne kadar zararsız olduğuyla ilgili yalanlar söylediğini gördük. Bu dava da şirketin devletle birlikte bizi yıldırma politikalarının devamıdır. Ben endişeli değilim. Bununla da ilk defa karşılaşmıyoruz. Davanın sonucu ne olursa olsun mücadelemize devam edeceğiz. Eskişehir halkının da bu maden ocağına ve doğayı katletmeye çalışanlara karşı olduğunu gördük. Onlardan isteğim bu mücadele için her fırsatta bizimle sokakta olmaları ve Eskişehir’de yapılan, hukuksuzluklara karşı çıkmalarıdır” diye konuştu.

"DEVLET MEMURU CENGİZ’İN ÇALIŞANI GİBİ DAVRANDI"

Halkı galeyana getirmek ve kamu malını zarara uğratmak gibi bir davranışlarının olmadığını vurgulayan Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, “Kimse kamu aracına vurmadı, tam tersine orada bize verilmeyen tutanakları kamu aracına bindirip götürdüler” dedi. Eskişehir topraklarının Cengiz Holdinge peşkeş çekilmek istendiğini söyleyen Kumru, “Bu güruha karşı biz en başta Alpagut-Atalan’da yapılan toplantıda dik bir duruş sağladık. Bizim halkı bilgilendirme toplantısını kabul etmedik ve bu toplantı yok hükmündedir dedik. Çevre Şehircilik İl Müdürü Hikmet Çelik bir devlet memuru gibi değil, Cengiz Holdingin bir çalışanı gibi davrandı ve şirketin çıkarlarını savundu. Halka madenin ne kadar iyi bir şey olduğunu anlattı. Buna karşı çıktığımızda ise dönüp bana öfkeli ve eleştirici bir üslupla “Tüm böyle işlerde sizi görüyoruz” dedi.  Biz de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik hakkında suç duyurusunda bulunduk. Toplantıdan bir gün sonra Alpagut- Atalan’da Madene Hayır Platformu (Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu) adına basın açıklamasını ben okumuştum. Bu açıklamada biz yaşanılanlardan bahsettik suç duyurumuzu yaptık ama dikkate alınmadı. Bu olay İsmail Kumru veya diğer 2 arkadaşın da ötesinde bir şey. Eskişehir’de ve Türkiye’de çevre mücadelesi veren tüm arkadaşlarımızın gözünü korkutmak için yapılıyor” ifadelerini kullandı.  Kumru ayrıca ülkenin dört bir yanında tarım arazilerinin, ormanların hatta tüm doğanın şirketler tarafından mahvedildiğini söyleyerek, Eskişehir’e ve Türkiye’ye sahip çıkma çağrısı yaptı.

"ŞİRKETİN BAHANELERİ KARARLILIĞIMIZI ETKİLEYEMEYECEK"

Bedi Uygar Uğurlu ise, “Bu soruşturmanın ana sebebi platformun halkın desteği ve dirençli duruşuyla beraber maden şirketinin köşeye sıkışmasıdır. Buldukları türlü bahaneler bizim kararlılığımızı etkileyemeyecek. Maden projesi hem fiili olarak hem hukuki olarak ciddi çıkmazda diyebiliriz. Bunları bu tür davalarla soruşturmalarla çözmeye, bizleri yıldırmaya çalışıyorlar. Bizler ise tam tersine dayanışmayı ve direnişi örmeye, büyütmeye devam edeceğiz. Hep birlikte mücadeleyi sürdürmeye, ‘Madene geçit yok’ demeye devam edeceğiz. Holdingler ne yaparsa yapsın yılmayacağız. Doğamız için hep beraber bu kavgayı sürdürmeye devam edeceğiz. Tüm Eskişehirlileri bu mücadeleye bir el vermeye çağırıyoruz’’ dedi.