‘Çayırhan maden işçisi kardeşlerim yalnız değilsiniz’
"Hiçbir özelleştirmenin halka ve işçiye yaradığını görmedim. Çayırhan'daki maden özelleştirilmesinde de aynıları yaşanacak. Bu nedenle tüm işçilerin ve halkın madencilere destek vermesi elzemdir."
Fotoğraf: AA
Emekli Petkim İşçisi Ebru Er
İzmir
Çayırhan'da yerin yüzlerce metre altında, varlık satışı yöntemiyle özelleştirilmesine karşı direnen madenci yoldaşlarımı ve direnişlerini selamlıyorum. Haklı mücadelelerini ve kaygılarını en iyi anlayanlardan biriyim. Çünkü 2008 yılında çalıştığım kurum özelleştiğinde aynı yollardan geçtik, aynı kaygıları her mecrada duyurduk.
Özelleştirme demek başta halkın olan varlıkların, sermayeye ucuz yolla devri demek. Özelleştirme demek, daha düşük ücretlerle, uzun saatler, patronun istediği koşullarda çalışmak demek. Özelleştirme demek, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmadan, risk altında, iş cinayetlerine kurban gitmek demek. Özelleştirme demek, sosyal tesislerin, lojmanların, dinlenme alanlarının yok edilmesi demek. Özelleştirme demek, birçok işçinin işsiz kalması, evine ekmek götürememesi demek. Özelleştirme demek, işletmenin arazi, kasadaki para, teçhizat, lojman vs. sermayeye devredilmesi, kısa bir süre sonra işletmenin kapatılıp bunların paraya çevrilmesi demek.
Kısacası ben bugüne dek yapılan hiçbir özelleştirmenin halka ve işçiye yaradığını görmedim. Çayırhan'daki maden özelleştirilmesinde de aynıları yaşanacak. Bu nedenle tüm işçilerin ve halkın buradaki yoldaşlarının yanında olması, onlara destek vermesi elzemdir. Çayırhan maden işçisi kardeşlerim yalnız değilsiniz, desteğimiz ruhumuz sizinle.