26 Kasım 2024 14:47
Son Güncellenme Tarihi: 26 Kasım 2024 15:10

"Diziler milli güvenlik sorunu" dedi, RTÜK'e talimat verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7. Din Şurası'nda sosyal medyayı ve dizileri hedef aldı. "İslam değerlerinin" yıpratıldığını öne süren Erdoğan, RTÜK'e "harekete geçme" talimatı verdi.

Fotoğraf: TCCB

Paylaş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda 7. Din Şurası'na açıklamalarda bulundu.

Sosyal medyanın, İslam'ı hedef alarak yeni bir yapay din oluşturmayı amaçladığını iddia eden Erdoğan, "Toplumun çimentosu mukaddesatına yönelik saldırılar milli güvenlik sorunu" ifadelerini kullandı. İsim vermeden dizileri hedef alan Erdoğan dini değerlerin zedelediğini öne sürerek RTÜK'e talimat verdi.

"İlim erbabı arasında konuşulması, müzakere edilmesi gereken konular medyada sosyal medyada ulu orta yapılıyor. Meselelere hakim olmayanların zihinleri bulandırılıyor" diyen Erdoğan, meselelerin "ilim meclislerinde ehil insanlar arasında" yapılmasını da istedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Dijital hareket, yeryüzündeki tüm semavi dinleri, özellikle de İslam'ı hedef alıp yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir. Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken Müslümanları ve özellikle de ehli sünnet akaidini doğrudan hedef tahtasına koyuyor. Dijital alemin sadece bir kapitalist araç olmadığını, sadece para kazanma, sadece eğlence amacı gütmediğini fark etmemiz gerekiyor. Dijital inanç sistemleri karşısında Müslümanların tüm değerleriyle korunabilmesi için acil önlemler alınmalı ve hayata geçirilmelidir."

"Coğrafyamızdaki her ırkın çimentosu İslam'dır, bize kazandırdığı kardeşlik ruhudur. Özellikle Türkleri, Kürtleri, Arapları bir arada tutan ortak dinimizdir. İslam varsa bayrak vardır, vatan vardır, hürriyet vardır, hepsinden öte İslam varsa Türkiye vardır."

RTÜK’E DİZİ TALİMATI

"Filmlerin dizilerin televizyon programlarının aile ile birlikte dini değerlerimizi, dindarları da hedef aldığını müşahade ediyoruz. Tek tük ve istisnai olumsuz örnekler üzerinden suimisal emsal yapılarak bütün dindarlara hakaret edilmekte, vakıflar, dernekler tarikatlar dini müeesseler linç edilmekte, dindarlar ve dini değerler yıpratılmaktadır.  Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastleri düzenlenmektedir. Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplum kesimlerimizi adeta öcü gibi gösterilmekte ve tahkir ve tahrik edilmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Siyasi hayatımızın bütün safhalarında desteğini duasını hatta 15 Temmuz gecesi olduğu gibi canlarını bizden esirgemeyen insanlarımızın sırf inancı sırf dış görünüşünden dolayı aşağılanmasına üç beş kendini bilmezin reyting savaşına meze yapılmasına müsade edemeyiz. Toplumun çimentosu mukaddesatımıza yönelik bu tür girişimler milli güvenlik sorunudur, başta RTÜK, ilgili kurumlarımız bu konularda hızla tedbirleri devreye almalıdır. 2024 Türkiyesinde 28 Şubat'ı hortlatmaya çalışanlara göz yummayız. Böyle bir atmosferin oluşmasına da asla fırsat vermeyiz."

"ÇETREFİLLİ KONULARI ULUORTA KONUŞMAYIN"

"İlim ve meshuliyet sahibi her bir kardeşimizin bu saldırılara karşı sağlam bir direniş hattı kurması gerektiğine inanıyorum. Burada bir şikayetimi de dile getirmek zorundayım; ne yazık ki alimlerimiz en hassas en derin en çetrefilli konuları medya sosyal medyaya taşımak suretiyle tehlikeli bir yola giriyor. İlim erbabı arasında konuşulması, müzakere edilmesi gereken konular ulu orta yapılıyor. Meselelere hakim olmayanların zihinleri bulandırılıyor. Üniversitelerimiz, ilahiyat fakültelerimiz, hocalarımız da öğrencilerimiz de her soruyu sormalı, her meseleyi cesurca tartışmalı, hiçbir endişe duymadan rahatça konuşmalıdır. Ancak bunlar ulu orta kamuoyu önünde, medya ve sosyal medyada değil, ilim meclislerinde ehil insanlar arasında yapılmalıdr."

"Sivil dini yapıların kendi içlerinde ya da kendi aralarında yaptıkları münaşakalar toplumda bu müesseselere karşı güveni aşındırmaktadır. Sivil dini yapıların bir takım sapık oluşumlara maalesef zemin hazırlıyor. Kötü örnekler toplumda umudun kararmasına sebep oluyor. Bakınız din adamlığı ile şovmenlik aynı kisvede bulunamaz. Şohret ve kudret uğruna ağıtbaşlılıktan uzaklaşması iki cihanda hesabı verilemez ağır bir vebaldir." (POLİTİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

DEM Parti: Saldırılar barış ve çözüm talebinedir

SONRAKİ HABER

EMEP’li Bayhan: Pamukkale Üniversitesi’nde grev kırmaya çalışanlar denetimsiz gıda üretiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa