27 Kasım 2024 04:15

‘Animus’ sahnede | ‘Dansçılar olarak çalışacak alan bulamıyoruz’

"Animus" 28 Kasım’da Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezinde izleyici karşısına çıkacak.

Soldan sağa Yeşim Coşkun, Esra Kucur, Maya Rojin Yaşar, Harika Onur Yıldırım, Nira Naz Kavaklı, Eda Erenözlü. | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Dansçı ve Koreograf Yeşim Coşkun, yeni projesi Animus’u sahneye taşıyor. Animus olarak tanımlanan kadındaki eril enerjiyi kadınların dünyasından sahneye aktarıyor. Eser, 28 Kasım’da Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezinde izleyici karşısına çıkacak.

Dansçı ve Koreograf Yeşim Coşkun ile Animus’un yaratıcı dansçı kadrosu; Eda Erenözlü, Nira Naz Kavaklı, Esra Kucur, Maya Rojin Yaşar, Harika Onur Yıldırım’ın provasını izledik. Sonrasında sohbet ettik. Yeşim Coşkun, oyunu sahneye taşıma sürecinin dans çalışmaları için stüdyo verilmesiyle birlikte şubat ayında başladığını belirtti.

STÜDYO VERİLİNCE DANS PROJESİ ÇIKTI

Sahne sanatlarında yaşanan zorluklara da değinen Coşkun, “Biz dansçılar çalışmak için çok fazla alan bulamıyoruz. Stüdyo kiraları genellikle fahiş fiyatlara mal oluyor. Bir proje çalışayım, yapayım diye stüdyoya girmek çok zor ki ben böyle girmedim stüdyoya” diye belirtiyor. Coşkun, PureSpace kurucularının stüdyoyu belli koreograflara açmalarıyla birlikte okumalara başladığını ve Animus’un provalarla ortaya çıktığını ifade ediyor.

Kavramsal olarak bir fikir olmadan projeye başlamadığını anlatan Coşkun, “Dansçıların ortaya koyduğu yaratıcılıklarından da verim aldım ve hatta çok faydalandım. Çünkü kendi bedenimden çıkarıp verdiğim şey aslında benim animusum oluyor ve çok fazla karşıya geçmeyebiliyor. O yüzden de onların malzemesini çok fazla kullandım. Bu noktada da zaten yaratıcı dansçı olarak burada var oldular” ifadelerini kullanıyor.  

‘TEK ADAM DÜZENİYLE SAHNE SANATLARI DIŞLANDI’

Coşkun, sahne sanatları için durumun artık kadın özgürlüğünden çıktığına vurgu yapıyor: “Sadece kadınların değil, bir bütün olarak sahne sanatlarında bireysel olarak var olan kimsenin özgürlüğü kalmadı. Yürütebilen de çok az. Vergiler, sahne kiraları, stopajlar çok yüksek oranlarda. Çoğu zaman sahne kiralarken, kâr etmeyi bir kenara bırakalım cepten veriyoruz… Hem o eril fikir hem bu sistematik düzen ve tek adamcılık düzeniyle birlikte sahne sanatları alanlarının çoğu dışlandı. Yani bir kadın olarak değil bir insan olarak artık yaşamak çok zor. Kendi işini yapabilmek çok zor.”

‘HAREKETE GEÇTİĞİNİZDE ORTAYA ÇIKIYOR’

Animus’daki erilin bilinen ‘eril’ kavramıyla aynı olmadığını anlatan Coşkun, “Bizim eril kuvvetimiz aslında her erkeğin içindeki o kadın tarafı gibi animası nasıl güçlüyse kadının da içerideki o animusu güçlü oluyor olmasıyla aynı düzlemde. Erillikle bağdaşan bir şey değil. Eril kelimesinin animusla kesişiyor olması çok stratejik ve ince bir çizgide. İkisi kavramsal olarak başka tanımlamadalar” ifadelerini kullanıyor.

Esra Kucur, Yeşim Coşkun ile geçen sezon projeye dahil olmadığını da belirterek, “Bu sezon tekrar fırsat doğdu, katıldım. Animus’la ilgili araştırma yapmamızı istedi. İstediğiniz kadar araştırın, aslında harekete geçtiğiniz de bir şeyler ortaya çıkıyor. Bizim için de öyle oldu. Doğaçlama yapmaya başladığımızda, animusumun ellerimde olduğunu fark ettim. O an hiç düşünmeden kendimi serbest bırakayım ne çıkacak diye izlerken hareket ellerimden çıktı. Çok keyif aldım. Çünkü daha önce ellerimle çok fazla çalışmamıştım...” diyor.

‘DURMAK DA BİR HAREKET’

Animusu bildiğini anlatan Harika Onur Yıldırım, “Bilgi var ama dans deyince bir noktadan sonra çok hareket etmek istiyorsun. Sonra hareket değil de durmanın da bir hareket olduğunu görünce her şey anlam kazanıyor. O yüzden animus daha çok tavır olarak geldi bana. İçindeki o eril enerji biraz daha piç, kendisini belli etmeyen bir tip gibi. Benim dişil tarafıma değil de gerçekten dişilin içinde bulunan eril tarafında kendi içimde flört ettiğim bir şey oldu. Ekibe yeni arkadaşların dahil olmasıyla onların değiştiren enerjisiyle işi daha özümseyerek yaptım. Çok keyif aldım” ifadelerini kullanıyor.

‘DANSLA KENDİMİ ÖZGÜR HİSSEDİYORUM’

Kadına yönelik baskıcı politikaları işaret eden Nira Naz Kavaklı, “Belki de çekingenliğim de oradan geliyor. Dışarıda o baskıyı hissediyorum ama dans edince öyle değil, açabiliyorum kendimi özgür hissettiğim için özgürlük sahneye döktüğüm bir şey” diye konuşuyor.

YEŞİM COŞKUN HAKKINDA

Dansçı ve Koreograf Yeşim Coşkun, 2008 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Çağdaş Dans Ana Sanat Dalını bitirdi. Aynı bölümde yüksek lisans eğitimini 2019 yılında tamamladı. 2017’den beri bağımsız kişisel dans atölyesini yürütüyor. 2011 4kapı40makam, 2015 En Kısa Gecenin Rüyası, 2018 Arıza, 2019 La Loba, Gelişine Vole koreografisini yaptığı bazı çalışmalar.

ÖNCEKİ HABER

Aile hekimleri duyurdu: 2-6 Aralık’ta iş bırakıyoruz

SONRAKİ HABER

Dava sonuçlandı: Dev Sağlık-İş’in yüzde 1’lik barajı aştığına karar verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa