27 Kasım 2024 04:22

Sistematik saldırılara karşı ortak bir mücadele!

Forumdan çıkardığımız net sonuçlardan birisiyse daha politik ve örgütlü olmak, bu mücadeleyi enternasyonal bir düzleme taşımak gerektiğiydi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Esra

Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi

 

Kadınların ikinci plana itilmeye çalışılması, aile odaklı politikaların yürütülmesi, üniversiteli kadınların kampüslerde her türlü şiddete ve tacize maruz kalıyor olması, son zamanlarda daha da artan kadın cinayetleriyle birlikte kadınların ortak bir mücadele vermesi çok önemli. Çünkü kadınlar, her gün sistematik saldırılara karşı durmaya çalışırken, mücadelemizin bütünlüklü bir hal alması gerektiğinin farkına varmalıyız. Bu yüzden 3 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da Hacettepe, ODTÜ, Bilkent, Çankaya ve Atılım Üniversitelerinin resmi düzenleyicisi olduğu ve diğer üniversitelerden kadınların da katılımcısı olduğu bir forum düzenlendi. Üniversiteli kadınlar olarak bir araya geldiğimiz forumda kadınların maruz kaldığı sistematik saldırılar ve bu saldırılara karşı yürütülen mücadele tartışıldı. Forumda; kadınlara yönelik şiddet, taciz, cinayetler ve kadınların karar mekanizmalarından dışlanması gibi konular ele alındı. Bu sorunların bireysel değil, sistematik bir sürecin parçası olduğu da sıklıkla vurgulandı. Hacettepe’de ÖTK ve gerici çeteler kadın eylemlerinde HÜKÇAT’ı terörize etmek için hedef göstermişti. ODTÜ’lü kadınların “jin jiyan azadî” sloganını duvara yazdıkları gerekçesiyle saldırıya uğramaları veya Gazi Üniversitesinde çeşitli pankartların yine aynı faşist çetelerce yırtılmasının, üniversitelerimizde biçim değiştirse de, karşımızdaki gücün nasıl sistematik ve örgütlü bir şekilde olduğunu göstermesi de forumda birbirimize aktardıklarımızdandı. Forumdan çıkardığımız en net sonuçlardan birisiyse karşımızdaki politik ve örgütlü güce karşı biz kadınların da daha politik ve örgütlü olmaya ihtiyacımız olmasıydı.

ENTERNASYONEL BİR MÜCADELEYİ HER ALANDA İNŞAA ETMELİYİZ

Kadın mücadelesinin temel gücünün; çevremize kadın meselesinin politik yönlerini anlatmaktan ve mücadeleyi enternasyonal bir düzleme taşımaktan geçtiği, forumdan sonra hem tartıştığımız hem de çalışacağımız bir mesele haline geldi. Kampüslerde bir araya gelişimiz; bizi öldüren, yalnızlaştıran ve dışlayan sisteme karşı ortak bir duruş sergilemek içindir. Kadınlar karar mekanizmalarına dahil olmadığı sürece, bu mücadeleye dair taleplerimiz her zaman zayıf kalacaktır. Bu yüzden, kadınların yaşamlarına ayrılan bütçenin arttırılması, siyasi karar alma süreçlerinde daha fazla yer alabilmemiz için kritik bir öneme sahiptir. Ancak bu şekilde, sistematik eşitsizliğe karşı güçlü bir direniş ortaya koyabiliriz. Ayrıca, kadınların karşılaştığı sorunların benzerliğine dikkat çekmek, mücadelenin de ortak bir paydada birleşmesine yol açmaktadır. Kadınların korunmasına yönelik ayrılan bütçenin meclis bütçe görüşmelerinde hala sekizinci sırada olması, politikaların yetersizliğini gözler önüne seriyor. İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması, kadınların yaşadığı sorunların görmezden gelinmesi, bu politikaların bizleri sadece sessizleştirme çabası olduğunu gösteriyor.

Kadın mücadelesinin temel gücü, en yakın arkadaşlarımıza ve çevremize kadın meselesinin politikliğini anlatmak, onları bu mücadelenin bir parçası haline getirmektir. Sorunları aşmanın ilk adımı, bu mücadeleye dair net bir politik duruş sergileyebilmek ve enternasyonal bir mücadele anlayışını her alanda inşa etmektir. Unutmayalım ki biz farklı renklerimizle bir arada olduğumuz müddetçe kazanabiliriz. Bugün sadece kendi çevremizde değil, dünyada her yerde kadınların mücadelesi için sesimizi yükseltmeliyiz.  Bu, sadece kadınların da değil, tüm insanlığın özgürlüğü için verdiğimiz bir savaştır.

ÖNCEKİ HABER

Doğaüstü bir güç: Gece güvenle yürüyebilmek

SONRAKİ HABER

Düzgün yurt yaşamı için bütçe öğrenciye

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa