Düzgün yurt yaşamı için bütçe öğrenciye
Hala daha yurt çıkmadığı için kazandığı okula gitmekte zorlanan insanlar var. Bütçenin eğitime ayrılması gerekiyor.
3. Yurt’tan bir kadın öğrenci
ODTÜ
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü haftasındayken, şiddetin fiziksel olmayan yönüne de dikkat çekmek istiyorum. Kadınların her gün hayatlarında karşılaştıkları eşitsizlikler, onları hem psikolojik hem de fiziksel olarak zorluyor. Bu eşitsizliklerden biri de öğrencilerin eğitim hayatında ve yurtlarda karşılaştığı eksiklikler.
25 Kasım gelirken 3. Yurt’ta kalan birkaç kadın öğrenci olarak bizim ihtiyaç ve taleplerimiz neler ve ne yapılabilir diye düşünmek için bir toplantı aldık. Yurdumuzda sıklıkla duyduğumuz ve bu toplantıda belirlediğimiz en büyük iki problem güvenliğimiz ve temizlik. Eğer şanslıysanız ve bir yurda girebilmeyi başardıysanız, karşınıza çıkan ilk problem bütçe oluyor. Kamuda Tasarruf Paketi denilerek, ihalelerin beklendiği söylenerek taleplerimize karşılık “bütçe yok” deniliyor. Yeni personeller alınmıyor bu yüzden hem var olan personellerin iş yükü arttırıyor hem yeterli temizlik yapılamadığı için yurdun hijyeni sağlanamıyor.
“KAMUDA TASARRUF”, YURTTA GÜVENSİZLİK
3. Yurt’ta izne ayrılan ya da işten çıkan personellerin yerine yeni personellerin de alınmamasıyla geceleri danışmada kadın personel yerine erkek personeller kalıyor. Bu durum güvenliğimizi tehlikeye atıyor.
Geçtiğimiz sene yurdumuzun içerisine madde etkisi altında bir erkeğin girip kapı kapı gezmesi, bu kişinin yurda nasıl girebildiği ve nasıl çıktığı dahi bir soru işaretiyken güvenli yurt ve kampüs talebimiz hala sağlanmıyor, kadınlara söz hakkı tanınmıyor, güvenliğimiz göz ardı ediliyor.
TASARRUF İHTİYAÇTAN YAPILABİLİR Mİ?
Kamuda Tasarruf Paketi kapsamında atılan adımlarla okulun MEDİKO’sunda kadınlar için önemli olan SMEAR testinin kaldırılması, yeni kadın personel almak yerine danışmada ne olduğu belirsiz erkek personellerin getirilmesi, kat personellerinin yetersiz oluşunu yıllarca dile getirmemize rağmen yeni personel alınmaması biz kadınların hijyeninden sağlığına, güvenliğine kadar “tasarrufun” ilk elden bizim üzerimizden şekillendiğini görüyoruz.
Bir diğer yandan zaten yeterince masrafımız yokmuş ve her şey çok pahalı değilmiş gibi yurtta temiz içme suyuna ve yemeğe para vermek zorunda kalıyoruz. KYK yurtlarında verilen yemeklerin de yenilebilirliği ve besleyiciliği tartışmaya açık bir konu. Aynı zamanda giriş-çıkış saatleri erkek yurtlarında ciddiye alınmazken, bizler nereye gittiğimizi danışmalara yazmaya zorlanıyoruz.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin olduğu bir toplum yaratabilmemiz için en önemli aşama eğitim. Bunun için de gerekli fiziksel şartların sağlanması gerekiyor. Hala daha yurt çıkmadığı için kazandığı okula gitmekte zorlanan insanlar var. Bütçenin eğitime ayrılması gerekiyor. Peki biz ne yapabiliriz? Sesimizin daha çok duyulması için bir araya gelmeli yurtlarımızda ve bölümlerimizde öğrenci temsilcilikleri kurmalı, taleplerimizi daha yüksek sesle ifade etmeliyiz.