Kürtlerin sorunu mu var diyenlere: Konserleri bile yasaklı

Nuran Ödül ERCAN

Şişli/İstanbul

Bu senenin başında Kürt sanatçı Kasım Taşdoğan’a, Newroz’da seslendirdiği “Serhildan Jiyane” şarkısı üzerinden soruşturma açıldı. Adana’da Kolektifa Ritmen Azad müzik grubundan dört sanatçının 8 Mart mitinginde vereceği konser yasaklandı. Sasa Serap’ın Van, Malatya, Kayseri ve Mardin konseri, Rojda Şenses'in İstanbul Küçükçekmece’de yapacağı konser, Diljen Roni’nin Şişli konseri, Azad Bedran’ın Antalya konseri, Xece’nin Erzurum, Ağrı ve Muş’taki konserleri ve daha birçok sanatçının birçok konseri ya gerekçe belirtmeden ya da “tadilat”, “teknik sorun” veya “başka etkinlikler” sebebiyle iptal edildi. Diljen Roni, Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanma sürecinde bu tür konser iptallerinin bir korku iklimi yaydığından bahsetti. Meclise çağrı yapan ve “Kürt sorununun çözümüne talibim” diyen CHP ile bu konser iptalleri arasında büyük bir çelişki olduğunu söyledi. “AKP ile yumuşama adı altında birçok taviz verildi. Demek ki siyasiler kendi aralarında yumuşuyormuş. Halka ve Kürtlerin taleplerine yönelik bir yumuşama pratikte yokmuş, olmuyormuş.” dedi. Aynı zamanda, Kürt sanatçıların, kendi kültürünü ve dilini yaşatmak için yaptıkları eserleri dinleyicilerle buluşturmanın en doğal hakları olduğuna dikkat çekti.

KÜRTLER KONSER BİLE VEREMİYOR

Burada Roni’nin söylediği çok önemli bir şey var, diyor ki “Hani derler ya Kürt’ün ne sorunu var diye...Kürt’ün en basitinden bir konser bile veremeyecek hale getirilmesi. Bu yasaklara alışkın bir toplumuz, bunlar bize engel teşkil etmeyecek” tüm sanat camiasını bu duruma tepki göstermeye davet ediyor. Bu konserleri iptal eden zihniyetle, kayyım atayarak halkın iradesini gasp eden zihniyetin aynı olduğunu biliyoruz. Hatta Esenyurt’a atanan kayyım için birkaç ay önce Esenyurt’taki Rojda Şenses konserini de gerekçe gösterenler oldu. Bu olayın ardından yine konserleri iptal edilen belediyelerin bir kısmına da tek tek kayyım atandı. Bunca örneğin üzerine Kürt sorunu yoktur diyemeyiz. Konserlerinin ve anadillerinin yasaklanmaya ve engellenmeye çalışılması, kendi seçtikleri belediye başkanlarının görevden alınıp soruşturma açılması ve iktidarın seçtiği kişilerin yönetime getirilmesi de bunların çok basit örneklerindendir. Bir sanatçının ırkından dolayı sanatını icra edememesi, bu çağda kabul edilemeyecek bir durum olmalıdır. Bu yüzden sanatçıların, sanata ilgi duyanların ve hatta hepimizin bu duruma tepki göstermemiz gerekmektedir. Bugün bir Kürt sanatçının konserinin engellenmesi yasaklanması engellenemez. Kadın, işçi, LGBTİ ve Kürt sorununun aynı temelden geldiğini, mücadelemizi aynı iktidara karşı verdiğimizi unutmamalıyız. Bugün bunun ciddiyetinin ve Kürt halkına uygulanan yaptırımların farkında olup mücadelemizi beraber sürdürmeliyiz.