GSB bütçesi neye yeter?
Ailelerimiz artık bizim için değil, siyasilerin ucuza yemek yemesi için çalışıyor. Kazandıkları 3 kuruşla günde sadece 2 ekmek alabilmek ve kira ödeyebilmek için çalışıyorlar.
Fotoğraf: Pixabay
Arda CEYLAN
Tuğba Özbek Anadolu Lisesi
Çiğli/İzmir
Yapılan 2025 bütçesine göre iktidarın biz gençlere layık gördüğü ücret, genç başına 579TL’den ibaret. Merkezi bütçenin %5’inden dahi daha azına denk gelen GSB bütçesi, bakanlığın ismini de bir daha sorgulamamıza neden oluyor. Şu anda sadece öğrencilerin ulaşım masrafları dahi aylık 1.000TL’yi bulurken bu bütçe, bırakın öğrencilerin sosyal kültürel aktiviteler gerçekleştirmesini, öğrenciler için beslenmeyi dahi temel bir sorun haline getirmiş durumda. Okulumuzda pek çok arkadaşımız okulda bir öğün düzgün ve sağlıklı beslenme hakkından mahrum kalmakta. Yemekhanenin uçuk fiyatları karşısında kantini tercih etmek zorunda kalan arkadaşlarımızın ise çoğu durumdan rahatsız. Kantindeki ürünler doyurucu dahi olmayan sağlıksız yiyeceklerden oluşuyor. Ailesi çalışmakta olan ve bu yüzden evinden de yemek getiremeyen pek çok öğrenci bu duruma katlanmak zorunda kalıyor. Okul idaresiyse ne yemekhanenin fiyatlarıyla ne de kantinin kalitesizliğiyle ilgilenmiyor. İdarecilerin genel olarak yaptıkları iş, koydukları kurallara aykırı davranılmasına engel olmaya çalışmaktan öteye gitmiyor. Öğrencilerin gerçek sorunlarıyla ilgilenense bulunmuyor. Yapılan yeni yıl bütçesi de bunun başlıca örneklerinden biridir.
GENÇLERİN ÜCRETLİ KÖLE OLMASINI İSTİYORLAR
İktidarın biz gençler için öngördüğü gelecekse patronların düşük ücretlere, hayatta kalmak için çalışan ücretli köleleri olmamız. Zaten MESEM projesiyle beraber bu amaçlarını somutlaştırmış durumdalar. Meclis lokantasının fiyatlarına bakarak gençler için hazırladıkları bütçeden bunu anlıyoruz. Ailelerimiz artık bizim için değil, bürokratların ve siyasilerin ucuza yemek yemesi için çalışıyor. Hem de kazandıkları 3 kuruşla günde sadece 2 ekmek alıp kira ödeyebilmek için çalışıyorlar. Daha bugünlerde İzmir’de 5 kardeş anneleri onlar için hurda toplayarak para kazanmaya çalıştığı sırada evde çıkan yangında hayatlarını kaybettiler. Yaşadıkları evse tüm yoksulluğu özetler nitelikteydi. Ülkede her şey zamlanırken ucuzlayan tek şeyse insan hayatı oluyor.
BORÇ DEĞİL DESTEK GÖRMEK İSTİYORUZ
Tüm bunların karşısında gençler çözüm olarak devlet tarafından ihtiyaçların karşılanmasını bekliyor. Gençler ayrılan bütçenin arttırılmasının yanı sıra 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek hakkının hızla karşılanması bekliyor. Gençlik iktidardan ÇEDES ve MESEM projelerini değil, ücretsiz yemek ve kaliteli eğitim istiyor. Şu an ki durumda devlet öğrencilere burstan çok kredi veriyor. Öğrenciler borç değil destek görmek istiyor, verilen kredilerin bursa dönüştürülmesi gerekiyor. Maddi sıkıntılar yaşayan gençler tarikat ve cemaatlerin eline düşürülüyor ve gençlere verilmeyen destekler de buralara akıtılıyor. Bakanlık bütçesinden vakıf adı altında milyonlarca lira tarikatlara aktarılmakta. Kısaca halkın parası propaganda için kullanılıyor. İnsan öldürmek için harcanan milyarların insanların yaşatılması için harcanmasını istiyoruz. Bu yüzden gençlik olarak “insanca yaşamak” için bütçe talep ediyoruz.