Rojin’e ne oldu?

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi

Yüzüncü yıl üniversitesi yakınlarında bulunan Mollakasım Sahili’nde cenazesine ulaşılan Rojin'in ölüm nedeni hâlâ bulunamadı.

Rojin Kabaiş, 27 Eylül'de bulunduğu yurttan saat 18.30 civarında arkadaşlarının beyanına göre çakıl taşı toplamaya çıkıyor ve yurduna geri dönmüyor. Ertesi gün saat 12'de ise kayıp ihbarı yapılıyor. Doğal olarak Rojin'in şüpheli kaybı sonrası akıllarımıza takılan bazı sorular oldu. Rojin akşam 11'den sonra geri dönmememiş ve yurttan izin almamışken neden ertesi günü saat 12'ye kadar bekleniyor? Rojin'in kaybıyla ilgili gerekli tüm soruşturmalar yürütüldü mü? Kampüsün hemen yanında bulunan Bardakçı Köyü tamamen arandı mı? Yapılan aramalar gereken yoğunlukta ve titizlikte miydi? Kampüste bulunan bir kızın nasıl kaybolduğu ve nerede olduğu bulunamıyorsa kampüs güvenliği ve güvenlik kameraları yetersiz mi? Gibi bir sürü soru.

İNTİHAR ALGISI OLUŞUTURLMAYA ÇALIŞILDI

Bizimle aynı soruları soran insanlar bunları yetkililere de sordu fakat hâlâ cevap alamadık. Sıra arkadaşımız kız kardeşimiz Rojin, kaybolduktan 18 gün Mollakasım Sahili’nde bulundu. Bunun üzerine daha derin ve daha acı bir soru sorduk kendimize: Rojin’e ne oldu? Biz bu soruya da hâlâ cevap alamadık. Üstüne üstlük gerekli araştırmalar yapılmamışken bizi kız kardeşimiz ve sıra arkadaşımız Rojin'in intihar ettiğine inandırma yönünde bir algı yaratılmaya çalışılıyor. 20 Kasım Çarşamba günü Rojin'in kaybı ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Rojin'in annesi ayakta durmakta bile güçlük çekerken babasının sözleri hepimizin yüreğine dokundu. Rojin'in babası "5 bot buraya ayrı ayrı arıyordu. Rojin eğer burada intihar etmiş olsaydı bulunurdu, Mollakasım'da bulunmazdı. Bunları herkes duysun herkes bilsin ben kendi gözümle darp izleri gördüm. Otopsiye getirilirken ısrar ettim kızımı son kez görmek istiyorum diye. İki yer gördüm darp izleri vardı yüzünde darp izleri vardı şişlik de vardı sırtında da vardı. Morluk değildi morluk demesinler darp iziydi. Benim ciğerim yanıyor. Acının üstüne acı eklemesinler, yalan haber yapmasınlar. Otopsi raporu çıkmadan televizyonda haber veriyorlar Rojin intihar etmiş, suda boğulma. Bu ne demek oluyor?" Şeklinde açıklamalarda bulunan babanın yorgunluğu ve acısı sesinden belli oluyordu. Detaylı otopsi raporu çıkmadan kız kardeşimiz Rojin'in intihar ettiğine dair yaratılmaya çalışılan algı hem bizi üzüyor hem de bizi gelecek adına korkutuyor. Biz rojin'e ne olduğunu bulamazsak ileride biz de aynı sonla karşılaşabiliriz. Kadına şiddet ve istismar suçlarına verilen ödül gibi cezaların üstüne bir de cinayetin failini örtbas etme çabaları, bize bir şeyler yapmazsak sıradaki mağdurun herhangi birimiz olacağının sinyalini veriyor.