Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencileri: Eğitime bütçe, söz hakkı öğrenciye

Ozan DEMİR
Eskişehir

Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde dönemin başında yemekhaneye, ring ve ders materyalleri gibi temel okul giderlerinin fiyatlarına gelen zamlardan dolayı çalışmadan okuyabilmek imkansız hale geliyor. Gelen zamlara karşılık yemeklerin niteliksiz oluşu ve porsiyonlarının yeterli olmayışı, biz Osmangazi Üniversitesi öğrencilerini en temel hakkımız olan beslenmeden mahrum bırakıyor. Ring servislerinin yetersizliği bitmek bilmeyen kuyruklara sebep oluyor; özellikle sınav haftasında sınavlarımıza geç kalıyoruz.

SORUNLARIN KARŞISINA SOMUT ÇÖZÜMLER GELİŞTİRMEK

Bu saydığımız birçok soruna karşı Osmangazi Üniversitesi öğrencileri olarak bir imza kampanyası başlattık. Dilekçe formundan oluşan bu imza kampanyasında, öğrenciler olarak ‘eğitime bütçe ve söz hakkı öğrenciye’ vurgusunda bulunduk. İmza kampanyasına katılım oldukça iyi ilerlerken, sadece 1,5 haftada 900 imza topladık. Bu imza kampanyasını başlatmadan önce röportajlar yaparak, fakültelerimizi gezerek okuldaki sorunları arkadaşlarımızla tespit ettik. Bugün gençliğin çokça kendisine nasihat edildiği gibi beklemek, boyun eğmek, kabullenmek yerine bölümlerinden, fakültelerinden, yurtlarından başlayarak birbirinden haberdar ve sistemli bir şekilde bir talebi örgütlemesi oldukça önemli bir noktaya temas ediyor.

Öğrenci temsilciliklerinin işlevsizleştiği bir dönemde, imza kampanyası, öğrencilerin bir araya gelmesine ön ayak oldu. Bugün yaşadığımız sorunların çok büyük bir kısmının çözümü noktasında alınan kararlarda söz sahibi olmamız gerektiği ve dolayısıyla asıl çözüm yollarından birinin de öğrenci temsilciliklerini kurmak ve var olanları geliştirip aktifleştirmekten geçer.

DAHA İLERİ KAZANIMLAR İÇİN

Elbette sorunumuz sadece zamlar ya da bu dilekçe kapsamında belirttiğimiz diğer sorunlar değil; belki bu kazanımı elde edeceğiz, yarın karşımıza başka bir sorun çıkacak. Bu nedenle burada biriktirdiklerimiz; ekonomik sorunlar, antidemokratik uygulamalar, gençliğin karşılaşacağı baskı ve gerici politikalar karşısında da gelecek kaygısının arttığı, akademinin baskı altına alındığı ve öğrencilerin tüm ekonomik sorunları direkt hayatında hissettiği bu tabloda, aynı zamanda gençlik bir araya gelmeye en yatkın ve en dinamik toplumlardan birini temsil ediyor. Kendi geleceğini inşa edebilmek, kendi haklarını koruyabilmek için birlikte hareket etmek, kalıcı ve somut bir çözümü gösteren en net örnek. Bundan dolayı da eğitime bütçe ve söz hakkı mücadelesini büyütmek önemli bir yerde duruyor.