30 Kasım 2024 06:55

Sağlık politikası kentin neresinden geçiyor?

Ankara’nın hastane haritası, iktidarın çete üreten piyasacı sağlık politikalarının da resmini veriyor.

Fotoğraf: Sercan Küçükşahin/AA (Arşiv)

Paylaş

Dr. Yağız Alp TANGÜN
Araştırmacı

2025 yılı için sağlığa ayrılan bütçe 1 trilyon 20 milyar 317 milyon 291 bin TL ve bunun 104 milyar 602 milyon 82 bin TL kısmı şehir hastaneleri kira ve hizmet bedeli ödemeleri için ayrılmış. 2024 yılı bütçe teklifinde hizmet ve kullanım bedeli için 83 milyar 697 milyon 118 bin TL olarak teklif edilmişti. Fahrettin Koca görevdeyken bir konuşmasında bütçede şehir hastanelerine ayrılan payın giderek azalacağını, bu hastaneleri bugünün koşullarında yaptırmanın daha pahalıya mal olacağını söylemişti…

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mine Coşkun, bu yılki şehir hastanelerine ayrılan ödeneğin, Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 10'una karşılık geldiğinin altını çizmişti ve şehir hastanelerine ayrılan bir yıllık kullanım bedeli ile en az 6 bin 718 aile sağlığı merkezi ya da 100 yataklı en az 90 tane devlet hastanesi yapılabileceğini eklemişti. Vekil Sevda Karaca da bütçe eleştirisinde Ankara’da kapatılan hastanelere atıfla çarpıcı bir hesap ortaya koymuştu: “Bütçe teklifinize göre, 17 şehir hastanesi müteahhidine üç yıl boyunca 273 milyar lira kira ödenecek. Bakın, bu parayla 109 tane Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapılabiliyor.”

Şehir Hastaneleri henüz inşaat aşamasındayken kent merkezlerindeki bazı kamu hastanelerinin kapatılmaya/taşınmaya başladığını biliyoruz. Süreç boyunca Türkiye’de otuzdan fazla hastane kapatıldı ve devam ediyor. Bilkent Şehir Hastanesi için 7, Etlik Şehir Hastanesi için 6 hastane olmak üzere Ankara’da toplam 13 hastanenin kapatılması planlanmıştı. 2011 yılında, Bakan Recep Akdağ döneminde, yayımlanan Yataklı Tesis Planlama Kılavuzu’nda bunun nasıl yapılacağı zaten vardı. Aslında daha öncesinde şehir hastanelerinin mevcut hastanelerin kapatılmasına yol açacağı Başbakan Erdoğan ve Bakanlar Kurulu’nun imzalarının da bulunduğu 2009 yılındaki Yüksek Planlama Kurulu kararında açıkça belirtilmişti. Hem de yatak sayısını artmamasına rağmen… Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Hastanesi ve Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi Etlik Şehir Hastanesi açılsın diye kapatılacak hastaneler listesinde bulunuyordu. İki hastanenin kapatılması tekrar gündem olunca, bunun gündelik hayatımızda hatta sağlığımız üzerinden yarattığı sınıfsal gerilimi görünür kılmak gerekir. Sağlık politikasının kenti/mekânı sermayenin lehine biçimde nasıl yeniden düzenlediğini ve kullandığını görmek bugünkü müşterek gündemlerimizden olmalı.

Bugün sağlık hizmetinin niteliğinin önemli bir kriteri de kentsel mekânda ne kadar erişilebilir olduğu ve bu sınıfsal bir problem. Bunu daha net biçimde görebilmek için Ankara haritasında sarı işaretleri kapatılmış ya da kapatılacak/taşınacak durumdaki 13 kamu hastanesini, yeşil işaretleri ise bilinen en güncel haliyle faaliyette olan 65 özel hastaneyi göstermek üzere ekledim. Bunlardan 35 tanesinin harita üzerinde yoğunlaştığı yer Çankaya; geri kalanlar ise sırasıyla Yenimahalle (8), Keçiören (7,) Etimesgut (3), Sincan (3), Mamak (3), Altındağ (2), Gölbaşı (2), Polatlı (1) Kahramankazan (1).

Ankara Sağlık Haritası-1’de Bilkent (pembe işaret) ve Etlik (mavi işaret) Şehir Hastaneleri’nin merkezde öbeklenmiş kamu ve özel hastanelerinden ne kadar uzakta ve çeperde kaldığı görülebilir. Merkezde kamu hastaneleri kapandıktan sonra kolay erişim özel hastaneler için bir “pazar” avantajına dönüşmüş gözüküyor. 

Ankara sağlık haritası

Ankara Sağlık Haritası-1, Şehir Hastaneleri, Özel Hastaneler, Kapatılan Kamu Hastaneleri

2023 Sağlık İstatistik Yıllığı’na göre toplam 1.566 hastanenin 565 tanesi özel hastane. 2002 yılında ise 1.156 hastanenin sadece 271 tanesi özel hastane. Özel hastanelerin toplam yatak sayısı 55.067 ve bunun 17.332 tanesi yoğun bakım yatağı. 2002’de ise özel hastanelerin toplam yatak sayısı 12.387 ve bunun 992 tanesi yoğun bakım yatağı. Bu rakamlar, devasa Şehir Hastaneleri açılmasına rağmen bir türlü kamudaki toplam yatak sayısının artmaması açısından dikkate alınmalı diye düşünüyorum.

Halk sağlığı yürünebilir mesafelerde örgütlenmiş bir teşkilattan başlamalıdır. Şehir Hastaneleri gibi mega projeler ise ölçekleriyle atılan her adımı kent içinde sürgüne dönüştürmüştür. Bugün geldiğimiz noktada Sağlıkta Dönüşüm Programı, seçenekleri piyasa için yaratmış ve kamuda seçeneksizliğin dayatıldığı bir zorunda bırakmayla yıkıcı sonuçlara yol açmış durumdadır.

Ankara sağlık haritası

Ankara Sağlık Haritası-2, Şehir Hastaneleri altında yeniden merkezileşme ve kent merkezinin boşaltılması

Ankara Sağlık Haritası-2’de, kamu hastanelerindeki yatak sayılarının, personelin ve donanımın da Şehir Hastaneleri’ne aktarılıp çeperde yeniden merkezileştiği; erişimin kolay olduğu kent merkezinin ise özel hastaneler tarafından işgal edildiği görülebilir. Nitelikli sağlık hizmetine zamanında erişememek ile kolay erişmek arasındaki toplumsal eşitsizlik mekânda da somutlaşmıştır. Ancak yenidoğan ya da ambulans çeteleri gibi sistemin enformel işleyişine katkıda bulunan unsurlara iş veren özel hastanelerin kentsel mekândaki konumunu ve bunun sektöre faydasını unutmamak gerekiyor. Çeteler sağlık hizmetlerinde yapılan kapitalist reformun sonuçlarından bir tanesidir. Tüm bunları eşit, parasız, nitelikli sağlık hizmetine erişim problemiyle iç içe düşününce kentin de mekânın da sınıf çatışmasının hem zemini hem de hedeflerinden biri olduğu görülüyor.

ÖNCEKİ HABER

Resmi Gazete'de yayımlandı: Bazı köylerin ilçeleri değişti

SONRAKİ HABER

İrlanda'da erken genel seçimde sandıklar kapandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa