Hakkımız için yeri göğü inletmeliyiz!
2025 yılı için Asgari ücret Aralık ayında belirlenecek. İstanbul’da Rabsodi Dekor’da işçiler zam beklentilerini aktarırken bir genç işçi ise insanca ücret için “yeri göğü inletmeliyiz” diyor.
Fotoğraf: Evrensel
Merhaba sevgili Evrensel okurları. Asgari ücret tespit komisyonu önümüzdeki ay toplanacak. Rabsodi Dekor’da, dün yarım saatlik yemek molasına çıktığımda masada bulunan işçi arkadaşlarımla asgari ücret belirleme süreciyle ilgili ne düşündüklerini öğrenmek istedim, beklentilerine dair sohbet ettik. Onlara, “Arkadaşlar bir ay sonra asgari ücret belirlenecek. Siz ne düşünüyorsunuz?” diye sordum
Birçok işçi bir anda aynı cevabı verdi. “24-25 bin yapacaklar.” Anlaşılan ulusal medyayı yakından takip ediyorlardı. Çünkü yerli ve yabancı sermaye çevrelerinin isteği doğrultusunda ekonomi bürokratları kamuoyuna artışın ℅ 25 civarında olacağını söylerken Erdoğan’ın müdahalesiyle son günlerde gerçekleşen enflasyon oranında artış yapılacağı yönlü açıklamalar gelmeye başladı.
“℅40-45 arası olacak diyorsunuz? Peki yeterli buluyor musunuz?” Yine aynı anda ortak cevap aldım. “Yeter mi abi. Yetmez tabi ki!”, “Ne kadar artarsa artsın önemi yok ki. Ardından her şeye zam geliyor.”
Peki siz ne olmasını istersiniz? İşçilerin çoğu 30 bin olmasını istediğini söylerken bir işçinin cevabı beni çok etkiledi.
“Ne yani 30 bin mi yapsınlar” derken "yapmazlar" değil "yapılması doğru olmaz" der gibi cevaplar ortaya atılırken genç bir işçi ise kızgın bir ses tonuyla, “30 bin de değil, 50 bin olması lazım”, dedi.
“Yoksulluk sınırı 70 bin lira civarında” dedim. Ailede karı-koca çalışırsa en azından yoksulluk sınırının üzerinde gelir elde etmelerinin doğru olacağı söylenir. Bu da bir ücretin asgari 35 bin olması demek bugün itibarıyla.
“Asgari ücretin ihtiyaç duyduğumuz düzeye çıkartılması için ne yapmalı, nasıl yapmalı sizce?” diye sordum. Birçok işçi sessiz kalmayı tercih ederken genç işçi kızgın sesiyle bir kez daha konuştu, “Barselona’da gördünüz mü? İnsanlar yüksek kira artışlarına karşı hep birlikte sokağa döküldü. Bizimde onlar gibi yapmamız lazım. Hayat pahalılığına karşı herkes bir olup sokağa çıkmalı ve yeri göğü inletmeli! Yemek molasının bittiğini belirten zilin çalmasıyla konuşmayı bırakıp makinalara döndük. Yevmiyeci olarak çalıştığını öğrendiğim genç işçinin son sözleri zihnime takılı kalmıştı. “Hakkımız için hep birlikte sokağa çıkıp yeri göğü inletmeliyiz!"