YTÜ’deki sorunlara karşı nitelikli eğitim için mücadele etmeliyiz

YTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi 3. sınıf öğrencisi
İstanbul

Nitelikli bir eğitimin yanı sıra ulaşılabilir ve öğrenci dostu fakültelerin, öğrencilerin akademik ve sosyal hayatına etkisi yadsınamaz bir gerçek. Ancak, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi öğrencileri, fakültelerindeki mevcut sorunlarla baş etmekte zorlanıyor. Kaloriferlerin soğuk havalarda açılmaması, yetersiz hijyen koşulları, sosyal imkânların eksiklikleri ve süregelen inşaatlar öğrencilere zorlu bir eğitim hayatı sunuyor.

Elektrik-Elektronik Fakültesi'ndeki en önemli sorunlardan biri özellikle kış aylarında kaloriferlerin çalışmaması. Uzun süredir gündemde olan bu sorun, derslere odaklanmayı zorlaştırırken, aynı zamanda sağlık açısından da riskler taşıyor. Fakültenin soğuk oluşu, verimli bir eğitim sürecini engelliyor ve öğrenciler fiziksel şartların iyileştirilmesini talep ediyor. Kaloriferlerin zamanında açılmaması, öğrencilerin temel hakları arasında yer alan konforlu ve sağlıklı öğrenme ortamının sağlanamadığını gösteriyor.

Fakültedeki hijyen koşulları da büyük bir eleştiri konusu. Tuvaletlerdeki sabun ve peçete gibi temel hijyen malzemelerinin eksikliği günlük yaşamı doğrudan etkiliyor. Diğer fakültelere kıyasla pahalı ve çeşitliliği az olan otomatlar, beslenme ihtiyaçlarını karşılamakta oldukça geride. Kahve otomatında bir kahvenin 45 TL olması düşük bütçeli öğrenciler için sıkıntı oluşturuyor. Fakültede bir kantinin olmaması yüzünden sosyal ortamın ve öğrenci dayanışmasının eksik olması fakülteyi yalnızca dershane havasına sokuyor ve öğrencilerin sosyal ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalıyor.

Elektrik ve Elektronik Fakültesi gibi uygulama ağırlıklı bir fakültede öğrenciler, laboratuvarlara yeterli erişim sağlayamamaktan ve kapasitesi düşük dersliklerden de muzdarip. Bu durum, pratik beceriler kazanmayı zorlaştırıyor ve mesleki gelişimi olumsuz etkiliyor. Pandemi sonrası hâlâ süregelen online dersler, özellikle uygulamalı eğitimi karşılayamıyor. Yüz yüze etkileşimden uzak online dersler, derse olan ilgiyi ve başarıyı da düşürüyor. Fiziksel etkileşimin azalması, derse katılımı zorlaştırırken, akademik kadro ile etkili bir iletişim eksikliği yaratıyor.

Bilimin yuvası olması gereken üniversitelerimizde hâlâ kaliteli bir eğitim alabilmek, sağlıklı koşullarda okuyabilmek için çabalıyoruz. Okulun öğrencilerine temel haklarını sağlamakta yetersiz kaldığı ve öğrencilerden tepki topladığı büyük bir gerçek. Buna rağmen hâlâ üretilmeyen çözümler, eksik geri dönüşler öğrencinin okula bağlılığını azaltıyor ve değersiz hissetmesine yol açıyor.

Üniversitelerde temel haklarımız için konuşmalı, dayanışmamızda ve isteklerimizde kararlı olmalıyız. Biz hakkımız olanı istemedikçe, ısrarlı olmadıkça sağlıklı koşullarda nitelikli eğitim almak uğruna yıllarca çalıştığımız, masalarda dirsek çürüttüğümüz emeğimizin karşılığını bulamayacağız. Bu Yıldız Teknik Elektrik-Elektronik Fakültesi özelinde değil, Türkiye’deki üniversitelerin çoğunluğunun bir gerçeği. Bu yüzden hep beraber çabalamalı, temel haklarımız için mücadele etmeliyiz.

OKUL YÖNETİMİNDEN ÇÖZÜM ODAKLI ADIMLAR BEKLİYORUZ

YTÜ Kimya Metalurji Fakültesi 2. sınıf öğrencisi
İstanbul

Uzun zamandır kaloriferleri çalışmayan, yalıtımsız ve soğuk sınıflarda ders yapmak zorunda bırakılıyoruz. Bu sorunlara defalarca tepki göstermemize rağmen bir çözüm üretilmedi. Geçtiğimiz günlerde, Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Metalurji Fakültesi'nde bir ders sırasında üst üste iki kez elektrik kesintisi yaşandı. Dersin ortasında projeksiyon cihazını kullanarak bize soru çözümü anlatan hocamız, kesintiler nedeniyle karanlıkta kalınca başka bir cihazdan çözüm detaylarına bakarak dersi sürdürmek zorunda kaldı.

Vize haftasında sınav dersliklerinde montla oturmak ve tozlu, kirli koridorlarda yürümek artık günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Taleplerimizi defalarca dile getirmemize rağmen ne Kimya Metalurji Fakültesi’nde ne de diğer fakültelerde sorunlara yönelik bir çözüm sağlanabildi. Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri olarak her gün çeşitli platformlarda bu sorunlara dikkat çekiyor ve okul yönetiminden çözüm odaklı adımlar bekliyoruz.

Biz buraya, geleceğin aydınlık yüzleri olabilmek ve bilime katkı sağlayabilmek için geldik. Bunun için çok fazla emek verdik. Ancak sağlıklı bir ortamda eğitim almak gibi en temel hakkımız bile sağlanmıyor. Öyle ki, vize ve final haftalarında kütüphane yetersiz kaldığında çalışmak için fakültelerimize gidiyoruz. Ancak ne yazık ki soğuk ortam ve zayıf internet erişimi nedeniyle fakültelerimizde dahi ders çalışamıyoruz.

Kendi fakültelerimizde ortak talepler etrafında buluştuğumuz bu günlerde bir araya gelerek sesimizi duyuralım ve eğitim hakkımız için hep birlikte mücadele edelim.