Marmara’da müsilaj deniz yüzeyinden de görülebiliyor!

Özer AKDEMİR

Marmara denizinde 2021 yılında birçok yerde görülen ve bir süre sonra kaybolarak gündemden düşen müsilaj çok yakında tekrar haberlerin birinci sırasına girmeye aday görünüyor. Bir süredir Marmara denizinde müsilajın yeniden yayıldığı ve giderek yüzeye yaklaştığı uyarısında bulunan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın artık deniz yüzeyine çıktığına dair görüntüler paylaştı.

DENİZİN DİBİ BULUT GİBİ MÜSİLAJLA KAPLI

Deniz dibine dalarak çekimler yapan ve uzun zamandır bu görüntülerde müsilajın Marmara denizinin dibini bir bulut gibi yayıldığını, deniz çayırları, deniz patlıcanları, pina gibi suyun arıtımında önemli rol oynayan deniz dibi canlılarının üzerine tül gibi yapıştığı uyarılarında bulunan Sarı, önümüzdeki 3-5 hafta içerisinde müsilajın yüzeye çıkarak tüm Marmara’ya yayılabileceğini dile getirmişti.

MÜSİLAJ GÖZLE GÖRÜNÜR HALE GELDİ

Sarı, önceki gün sosyal medya hesabında yazdığı ileti de müsilajın artık görünür hale geldiğine yönelik fotoğraf video paylaştı. Sarı X hesabında şöyle dedi; “Müsilaj gözle görülür hale geldi! Müsilaj hem yayılıyor hem yüzeye yaklaşıyor! Görüntüler Yalova-Esenköy Balıkçı Barınağı’ndan. Acilen denize ulaşan kirlilik kaynaklarını durdurmazsak bahar ve yazda zor günler bizi bekliyor! Tüm ilgili ve yetkililer lütfen artık harekete geçin!”

“ATIK YÜKÜNÜ ACİLEN DURDURMALIYIZ”

Sarı başka bir paylaşımında ise Gemlik ve Erdek körfezinde deniz dibinden çektiği fotoğrafları paylaşarak, müsilajın deniz yaşamını çok yönlü olarak tehdit ettiğini belirtti. İnce tüle benzeyen müsilajın deniz anası ve bulduğu her çıkıntıya takılarak varlığını sürdürdüğünü kaydeden Sarı, “Önlem alınmazsa gittikçe artacak! Atık yükünü acilen durdurmalıyız!” dedi.

DENİZE BAKTERİ İLAVESİ FELAKET OLABİLİR

Sarı, Marmara Denizi’ne bir bakteri, balık, deniz patlıcanı gibi canlılar ilave ederek müsilajdan kurtulmanın mümkün olup odağını ile ilgili soruya olumsuz yanıt veren Sarı, “Varsayalım ki bir bakteri kürü ilave edilecek. İlk 25 m derinlikteki müsilajı bertaraf etmek için yaklaşık 200 milyar metreküp bakteriye ihtiyaç var. Deniz ekosistemine bu miktarda bir ilavesinin denizde nasıl bir değişim meydana getireceğini kestirmek neredeyse imkansız. Aman dikkat iyi niyetimiz Marmara'nın felaketi olmasın!” dedi.

“ÖNCELİKLE KİRLETMEMEK”

Sarı, müsilaja karşı alınabilecek en iyi önlemin Marmara’nın kirlilik yükünü azaltmak olduğunu dile getirerek; “Öncelik kirletmemek! Kanalizasyon, OSB atıkları, derelerden gelen evsel ve endüstriyel kirlilik, tarımsal kirlilik vb. her türlü atığın denize ulaşmasını bir an önce durdurmak şart. Müsilaj ancak liman, marina içleri, küçük koylardan temizlenebilir. Biz atıklarımızı arıtırsak deniz hıyarı, pina, midye, istiridye, sünger, mercan hepsi bize yardım edecek. Ama hiçbirinin gücü 25 milyonun atığını temizlemeye yetmiyor ne yazık ki” dedi.

DÜNYADA İLK MÜSİLAJ KAYDI 1729 YILINDAN

Türkiye’de ilk olarak 1992 yılında görülen ve 2007 yılından itibaren sıklıkla görülen müsilaj dünyada ilk kez Adriyatik denizinde, 1729 yılında kayda geçirilmiş. Çevre mühendisleri Odası İstanbul Şube eski Başkanı Selahattin Beyaz tarafından Saha Dergisi’nin Ekim 2024 tarihinde çıkan sayısında yayınlanan makalesinde Beyaz,  “1860’larda Yeni Zelanda’da yeniden ortaya çıkan müsilaj, 1973 yılını takiben Kuzey Denizi’nde, Adriyatik Denizi’nde, İtalya’da ve Meksika Körfezi’nde çok defa görüldü. Tarihte en büyük ve en sık müsilaj istilası ise İtalya açıklarında bulunan, Akdeniz’in bir kolu olan Tiren Denizi ve aynı bölgeden bulunan Adriyatik Denizi’nin kuzey kıyılarında meydana geldi” dedi.