‘Böyle giderse birkaç seneye fuarlar kalmayacak’
8. Diyarbakır TÜYAP Kitap Fuarı okurlara kapılarını açtı. Okurlar ve yayınevleri; fuarın havasını, fuarın stant ve kitapların kağıt maliyetlerini, indirimleri, fuar anlayışını değerlendirdi.
Fotoğraf: Evrensel
Elif Ekin SALTIK
Diyarbakır
8. Diyarbakır TÜYAP Kitap Fuarı okurlara kapılarını açtı. Mezopotamya Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen fuar 8 Aralık tarihine kadar devam edecek. Kürtçe yayınevlerinin okuyucularıyla yüz yüze geldiği fuar bu anlamda ilgi odağı olurken, fuara katılamayan yayınevleri de var.
Okurların sevdiği yazarlarla buluştuğu, çeşitli etkinliklerin yapıldığı, yakın kentlerden insanların da ziyaret ettiği Diyarbakır TÜYAP Kitap Fuarında bu seneki fuara, beklentilerine ilişkin yayıncılarla ve yurttaşlarla konuştuk.
Kitap fiyatları nedeniyle son yıllarda fuara ilginin biraz azaldığını söyleyen kimi vatandaşlar, “Eskiden iğne atsan yere düşmezdi. İlk günler olması dolayısıyla kalabalık daha az olabilir ancak kitap almak için bütçe ayırmak, istediğin tüm kitapları alabilmek bu zamanda çok zor” dedi. Yayıncılar ise uzun bir aradan sonra Diyarbakırlı kitapseverlerle buluşmaktan memnun.
‘KİTAP FİYATLARININ DAHA UYGUN OLMASINI İSTERDİK’
Fuar alanına giderken yolda sohbetlerine denk geldiğimiz lise öğrencisi iki genç kadın, kitap fiyatlarının çok pahalı olduğunu söyledi. İstedikleri kitapların kırtasiyede daha ucuz olduğunu dile getiren gençler, “Birçok kitap beğendim ama alamadım. Okumak için kitaplar aldık. İnternette de fiyatlar değişiyor, kimi daha pahalı kimi daha ucuz. Kitapların daha uygun olmasını isterdik, daha çok kitap alırdık. Okumaya en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanlar. Bu zamanda kitap okuyamazsak ne zaman okuyabileceğiz?” dedi.
‘TALEP DAHA FAZLA OLABİLİRDİ’
Can Yayınları Fuar Temsilcisi Gizem Sarmaşık da ilk güne güzel başladıklarını söylerken, “Tabii talep daha fazla olabilirdi” diye ekledi. “Bunun biraz fiyatlar dolayısıyla olduğunu düşünüyorum” diyen Sarmaşık, “Son birkaç sene fuar olmadı, bir aradan sonra yapılıyor olması da olumlu bir etki yaratıyor gibi. Okuyucularla birebir sohbet etme şansı bulduğumuz, onların taleplerini dinlediğimiz imkanlar yaratıyor bizim açımızdan. O yüzden önemli. Özellikle de çocuk kitaplarını çocuk okurlarla buluşturmak keyifli” şeklinde konuştu. Kitap fiyatlarının yüksek olmasından kaynaklı okuyucunun daha çok baktığını belirten Sarmaşık, “İnternette daha ucuz gibi tepkilerle de karşılaşıyoruz. Ancak bu fuarlar hizmeti okuyucunun ayağına getiriyor, kitabı eline alıp karıştırmasını sağlıyor. Yaptığımız indirim üzerine indirim isteyenler de oluyor. Fiyatlar böyle giderse birkaç yıla fuarların da kalmayacağını düşünüyorum” dedi.
Nûbihar Yayınları Sorumlusu Aziz Tekin ise geçtiğimiz yıl da fuara katıldıklarını hatırlattı. “Geçen yıl memnunduk, bu yıl da aynı memnuniyetle ayrılırız diye düşünüyoruz” diyen Tekin sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk gün net bir şey söylemek henüz zor ama mutluyuz, buradayız. Biraz kalabalık az ama ilk gün olmasının da etkisi olabilir biraz. Satışlarımız da iyi. Okuyucu pazarlık da yapıyor, hakları da. Gerekli indirimleri de yaptık. Tabii kimine fiyatlar yine de pahalı geliyor şartlardan dolayısıyla. Kitap maliyeti yükseldikçe bu durum kitabın fiyatına da okuyucuya da yansıyor. Onları anlıyoruz. Fuar 8 Aralık’a kadar sürecek. Herkesi Diyarbakır’a bekliyoruz, gelsinler, ziyaret etsinler, raflara baksınlar, biz de mutlu oluruz onlar da mutlu olur.”
‘KÜRTÇE EĞİTİM DİLİ OLMALI’
Lîs Yayınevi standında denk geldiğimiz Yazar Dilawer Zeraq da ilk günler dolayısıyla fuarın sakin olduğunu ifade etti. “Bu sakinliğin nedeni sanırım fuarın çok geniş bir şekilde duyurulmamış olması” diyen Zeraq devamında, “Bu yıl ülkedeki bütün fuarlarda böyle bir sakinlik gözledik. Ancak özellikle hafta sonları iyi olacağını, ilginin artacağını düşünüyoruz. Kitapların çok pahalı olması da göz önünde bulundurulursa kitapların satış oranı biraz düşük. Türkçe yayın olanakları tabii çok daha geniş. Ancak Kürtçe yayıncılık açısından ilgiye bakacak olursak da Kürtçenin aslında eğitim dili olması gerekiyor ki kitaplara ilgi daha da artın” şeklinde konuştu.
‘GENÇLER YA FOTOKOPİ YA PDF BULMAYA ÇALIŞIYOR’
Arada gezerken yine yurttaşlarla konuşuyoruz. Uzun zamandır aradıkları kitapları fuarda bulduklarını söyleyen bir okur, “Gelirken kafamızda bir bütçe belirledik ama buraya gelince işler değişebiliyor. Tabii herkesin bir bütçe ayırmasının imkanı yok. İnternetten satışlar daha uygun ve daha fazla oluyor. Ama burada aradığımız kitapları bulmak güzel. Fiyatların da daha uygun olmasını isterdik. Bir kuruşun hesabını yapar durumdayız, hayat çok zorlaştı” dedi. Genç bir yurttaş ise araya girerek “Kimse kitabın orijinalini almıyor artık ya fotokopi çektiriyor ya da PDF’sini bulmaya yöneliyor. Gençler arasında bu durum çok daha yaygın. Ama kitabı eline alıp okumanın keyfi bambaşka” şeklinde konuştu. Yayınevlerine seslenen genç “Lütfen elinizden geldiğince kitapların basımını daha uygu hale getirin” talebinde bulundu.
‘KARŞILIKLI DAYANIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ’
Lîs Yayınevi Sorumlusu Lal Laleş ise yoğun bir gündemin olduğuna dikkat çekerken “Biraz da gergin bir dönemde giriyoruz” dedi. “Kitabın, düşüncenin, harflerin, edebiyatın birçok yeni demokratik zemine vesile olması umuduyla fuardayız. Yazının olduğu yerde umudumuzu kaybetmememiz gerektiğini düşünüyorum” diyen Laleş fuara ilişkin sözlerine şu şekilde devam etti: “Kürtçe yayınlarla yurttaşlar halkı buralarda daha yakın temas ediyor. Fuarı dört gözle bekleyen okuyucular da bugün buraya akın etti, kitapları karıştırdı, nitelikli okur kitap edindi. Bu çok umut verici bir şey ve Diyarbakır’ın aslında fuara ihtiyaç duyduğunu buradan da anlıyoruz. İlk gün gayet iyi geçiyor diye düşünüyorum. Diyarbakır’ın okuru zaten aktif, soru soran, yazarla tartışan, yazarın kafasını açan bir yerden yazıya ve hayata bakıyor. Kitap fiyatlarımızı da oldukça uygun tutmaya, okurumuzu kırmamaya çalışıyoruz. Bugün kitap alabilmek lükse dönüştü, okuyucularımız da emekçi insanlar. Dolayısıyla biz onlarla dayanışmaya devam ediyoruz, onlar da bizimle dayanışmaya devam ediyor.”
‘FUAR MANTIĞI ÇOK DEĞİŞTİ’
Kor Yayınları fuara katılamayan yayınevlerinden biri. Gazetemize konuşan Genel Yayın Yönetmeni Onur Öztürk pandemi dönemiyle birlikte fuar mantığının çok değiştiğini söyledi. Özellikle okurların kitapları edinme pratiklerinin dönüşmesi, çevrim içi alışverişe yönelmesi ve fuarlarda da beklediği indirimlerle karşılaşmamasının okurları fuarlardan uzaklaştırdığına işaret eden Öztürk, “Yüz yüze etkinlikler, imza günleri fuarları cezbedici kılıyordu, bu etkinliklerde de ciddi azalma söz konusu. İstanbul Fuarı üzerinden bunu gözlemliyorduk zaten son yıllarda” dedi.
‘TÜYAP KOLAYLIK SAĞLAMIYOR’
Fuar maliyetlerinin yüksek olmasına da dikkat çeken Öztürk, fuara katılamama gerekçesini anlattı: “Bu durum yayıncıların katılımını zorlaştırıyor, bu bizim için de geçerli. Diyarbakır fuarına zarar etme pahasına katılmak istedik. Hatta maliyeti bir yayıneviyle ortaklaştırarak katılma planımız vardı. TÜYAP’ın organize ettiği fuarlarda normal koşullarda bir önceki yer önerilir, hatta o yer boşalırsa etrafındaki diğer yayıncılara önce teklif edilir. Bu kez başka bir yer bize önerildi, biz de bunu kabul etmedik. Dolayısıyla fuara katılamadık. Fiyat politikası bakımından bir kolaylaştırma yok, taşıma, lojistik maliyetleri de artık çok fazla. Eskiden bunları fuar şirketi üstlenirdi. Şu anda verilen tek destek bildiğim kadarıyla barınma o da bir kişi için. Elektrik ayrı ücretlendiriliyor. Stant fiyatları çok yüksek, üzerine kurdurduğumuz stant uzak bir yerleşke olunca daha da maliyetli hale geliyor. Maddi nedenler bir şekilde tolere edilebilirdi ancak bize önerilen yerle ilgili problem yaşadık.”
‘FUARI ELEŞTİRİP KATILMA ÇABAMIZ ÇELİŞKİLİ BULUNDU’
Yaşanan durumun İstanbul Fuarı sürerken Evrensel gazetesinde çıkan fuar haberinde, fuarın politikasını eleştirmelerinin bir etkisi olduğunu söyleyen Öztürk, “Fuara ilişkin kimi eleştiriler yaparken bunun kamuoyunda da dillendirilmesinin fuar yönetiminin çok hoşuna gitmediğini düşünüyoruz. Hem bir taraftan eleştirip hem de başka bir fuarına katılma çabamız çelişkili bulundu. Aslında burada çelişkili hiçbir şey yok. Bir dolu belediye fuarına katılıyoruz ama belediyenin başka icraatlarını eleştirebiliriz. Profesyonellik bunu gerektirir. Diyarbakır Fuarındaki katılımcı listesine baktığımızda da İstanbul Fuarına ya da başka fuarlara benzer bir tablo söz konusu. Her sene katılımcı sayısı düşüyor. Yani başta maddi nedenler olmak üzere, okurların fuarlara ilgisinin azalması yayıncıları katılım konusunda tereddütte bırakıyor. Yayıncılığımızın sorumluluğu gereği Diyarbakır Fuarında olmayı çok istiyorduk. TÜYAP’ın yapmasını da elbette önemsiyoruz. Ancak katılmamızı kolaylaştıracak hiçbir şey de olmadı” diye belirtti.
‘SAĞCI, MUHAFAZAKAR YAYINEVLERİNE ÖNCELİK VERİLİYOR’
Ceylan Yayınları İmtiyaz Sahibi Hüseyin Gültepe ise son birkaç yıldır TÜYAP’ın organize ettiği fuarlara katılamadıklarını dile getirdi. Bunun en büyük sebebinin ekonomik sebepler olduğunu belirten Gültepe, “TÜYAP’ın özellikle bizim gibi yayınevlerine hiçbir destek sunmaması, daha çok sağ ve muhafazakar yayınevlerine öncelik tanıması önümüzü kesiyor. Katıldığımız durumda da okuyucuya destek olamamamız tamamen TÜYAP’ın kazanmasına destek oluyor” dedi. TÜYAP’ın “Önceliğinin sosyalist yayınevleri olmadığı” eleştirisini yapan Gültepe şöyle devam etti: “Daha çok tekelci yayınevlerini çağırıyor. Reklam amaçlı kendilerini sergilemek istiyorlar, bizlere kolaylık sağlayan bir çizgide durmuyorlar. Bu sebeplerle okur kitlelerimizin en yoğun olduğu yerlerden olan İstanbul’a da Diyarbakır’a da katılamadık.”