Özel'den Suriye tepkisi: 10 Ekim katliamını hatırlayın, bu maceradan vazgeçin
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında iktidarın Suriye politikasını eleştirerek "10 Ekim katliamını hatırlayın, bu maceradan vazgeçin" diye seslendi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özel iki ay önce İYİP'den istifa eden Ümit Özlale'ye parti rozeti taktı.
İktidarın Suriye politikasını eleştiren Özel, Erdoğan’a seslenerek "Türkiye, dışarıda yazılmış senaryoların uygulayıcısı olamaz ya da birilerinin planlarının parçası olamaz. 2010’ların başındaki yanlış politikalara dönmeyin. İçişlerinde kendi kararlarını veren, toprak bütünlüğü korunan bir Suriye’den tarafız. Çökmüş Suriye politikanızın yıkıntıları üzerinde yeni bir siyaset kurmaya çalışmayın. 10 Ekim katliamını hatırlayın ve bu maceradan vazgeçin" dedi. Özel, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a da "Herkes gittiğinde biz burada olacağız. Türkiye ile iyi ilişkiler Suriye’nin menfaatinedir. Geçmişteki söylemleri bir kenara bırakmalı, Suriye topraklarının bütünlüğü ve halklarımızın kardeşliği için yeni bir sayfa açılmalı ve diyalog başlatılmalı" çağrısında bulundu.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"ENGELLİ BAKANLIĞI KURACAĞIZ"
"En düşük engelli aylığı söylemeye utanıyorum 280 lira en fazlası da 5 bin liraya ancak çıkıyor. Sefalet olduğunu anlatırken birileri engellilerin 280 lirayla dezavantajlarını ortadan kaldırdıklarını iddia ediyor. Dün tüm engellilerimizle konuşurken ifade ettim, güçlü bir bütçesi olan icracı bir Engelliler Bakanlığı iktidarımızın ilk gününde hayata geçecek.
Engelli maaşını net asgari ücret yapacağız. Engelli ve yaşlısına bakan vatandaşlarımıza ödenen evde bakım parasını net asgari ücret düzeyine çıkaracağız. Engelliler haftasında ödenmek üzere her yıl net asgari ücreti seyyanen yılda bir kez engellilere vermekten geri durmayacağız.
2500 engelli öğretmen atama bekliyor. Hem o öğretmenlerimiz hem aileleri için verilen bu sözlerin tutulması için takipçi olacağız."
"AKP DÖNEMİNDE 6 SOMA YAŞANDI"
Bu topraklarda Dünya Madenciler Günü coşkuyla değil, Almanya'daki gibi eğlencelerle değil, boynumuz bükük ve taziye tadında geçmektedir. Almanya'da 62'den beri ölümlü kazalar olmazken, bizim topraklarımızda 'maalesef bu mesleğin fıtratında ölüm var' lafı normalleştirilmeye çalışılıyor.
Hans’ın fıtratında olmayanın Hasan’ın fıtratında olmayacağını, bu kazaların önüne geçmenin mümkün olduğunu ama bunu bir sermaye mantığıyla değil anayasayla güvence altında olan, özelleştirilmesi yasak olan ama anayasanın arkasında, işletme hakkı diyerek özelleştirilen madenlerin kar hırsı yüzünden olduğunu söylemeye devam edeceğim.
2002’den bugüne kadar, AKP döneminde tam 2079 madenci hayatını kaybetti. Biz hep Soma’yı biliyoruz. AKP döneminde tam 6 tane daha Soma yaşadık biz. Bütün madencilere ve emekçilere diyorum ki; örgütlenin, sendikalı olun, haklarını arayın ve savunun diyorum."
ERDOĞAN'A 'İSRAİL' PROTESTOSUNA TUTUKLAMA
TRT World forumunda, Sayın Erdoğan konuşuyor. 9 genç diyorlar ki, İsrail’e ticaret devam ediyor diyorlar. Özgür Filistin bayrağı açıyorlar. Bu çocukları yaka paça dışarı attılar. Demokrasi protesto rejimidir. Ama yaka paça götürdüler. Bu 9 arkadaşımızı Cumhurbaşkanına hakaret suçuyla tutukladılar.
İSTANBUL BAROSU'NA TEŞEKKÜR
Ahmet Özer Silivri Cezaevinde tutuluyor. Kendisini ziyaret ettim, selamlarını getirdim. Kayyım siyasetinin Akın Gürlek denilen adalet celladınca yürütüldüğünü biliyoruz. Ona 'Bırak bu mesleği, git avukatlık yap' dedim. Bundan bazı avukatlar alınmış. Eleştiriye açık olmak lazım. İyi niyetliydi yanlış yere çekildi. İstanbul Barosu'nun açıklamasını okurken çok önemli bir eksiklik yaptığımı fark ettim. İstanbul Barosu diyor ki avukatlık andına aykırı hareket eden savcı ve yargıçların avukatlığı kabulden yoksundur. Akın Gürlek bir gün avukatlık yapmaya kalkarsa bu kadar ayıp sırtındayken gelip baroya da kayıt olamaz. Bunu hatırlattıkları için teşekkür ediyorum.
ERDOĞAN'A SURİYE TEPKİSİ: MACERALARDAN UZAK DUR
Bu partinin kurucusu bize vasiyet niteliğinde dış politikaları öğütleri bıraktı. Bunlardan birincisi komşularınla iyi geçin, onların iç işlerine karışma, toprak bütünlüğüne saygılı ol. 2010’ların başlarından başlayıp bugüne kadar, Emevi camiinde namaz kılmaya gitmeler, Esad’ı katliamcı ilan edip Suriye’yi bölmek üzerinden söylemler... Atatürk ne dediyse tersini yapıyorlar.
Şeffaf samimi bir iletişimin partilerle kurulmasını TBMM'nin bilgilendirilmesini istiyoruz.
Türkiye sonu belli olmayan maceralardan uzak durulmalıdır. HTŞ terör örgütlerinin Suriye rejimini geriletme çabalarına temkinle yaklaşılmalıdır.
İçişlerinde kendi kararlarını veren bir Suriye'den tarafız. Türkiye sonu belli olmayan maceralardan uzak durmalıdır.
Türkiye dışarıda yazılmış bir senaryonun uygulayıcısı olamaz. Türkiye birilerinin planının parçası olamaz. 2010'ların başındaki politikalara dönmeyin.
İran’ın bölgede zayıflatılması mezhep savaşlarının körüklenmesi, İsrail’in hakimiyetinin artması ve güvenliğinin sağlanması Ankara’nın önceliği olmamalıdır. Öte yandan, Rusya’nın mevzi kaybetmemesi, İran’ın yeniden toparlanması da Ankara’nın oyun planı olamaz. Bizim safımız vatandaşımızın güvenliği neredeyse o taraftır. Bizim safımız yurttaşlarımızın güvenliği ve esenliğinin tarafıdır. Bu macerada feda edilecek 1 tane bile Mehmet'imiz yoktur. Bir elinde HTŞ'yi bir elinde YPG'yi tutanların planının parçası olamaz. Suriye'yi bölmeye yönelik planlardan uzak durun. Tüm komşularımızla iyi ilişkide olması zorunludur. ne BOP'un eş başkanı gibi hareket edebiliriz ne de batıdaki yurttaşlarımızın zor durumda kalacağı angajmanlara yedeklenebiliriz.
Sayın Esad'a çağrımızdır, herkes gittiğinde biz burada kalacağız. Türkiye ile iyi ilişkiler sizin menfaatinizedir. Geçmişte söylenen ne olursa olsun Suriye topraklarının bütünlüğü için Suriye ve Türkiye haklarının kardeşliği için yeni bir sayfa açılmalı, diyalog başaltılmalıdır. CHP üzerine ne düşüyorsa tam da oradadır."
Erdoğan'ı da uyarıyorum, çökmüş Suriye politikanızın üzerinde yıkıntılarla yeni bir siyaset kurmaya çalışmayın. 10 Ekim katliamını hatırlayın. Bu maceradan vazgeçin, bu maceradan geri dönün."
BAHÇELİ'YE YANIT
"Geldik konuşmanın en kritik kısmına. Sayın Bahçeli’nin bana söyledikleri... Hakaretler hakaretler hakaretler. Kendi düştüğü durma bakmaz neler söylüyor neler… Devlet Bey istiyor ki bunları konuşayım. Senin istediğin zaman senin istediğin şeylerin konuşulması çok gerilerde kaldı."
"ASGARİ ÜCRET 30 BİN OLMALI"
"Bu milletin gündemi ekonomi. Önümüzdeki hafta bütçe görüşmeleri asgari ücret toplantıları başlıyor. Türkiye'de asgari ücret ücretlilerin yüzde 57'sine ulaşmış durumda. Seçim öncesi asgari ücrete 3-4 kez enflasyon iyileştirmesi yapacağız diyenler 1 yıl zam yapmadı. 17 bin lira, yıl sonunda 10 bin liraya düşmüş olacak. 11 aydır zam yapmıyorsun, enflasyon düşüyor mu? Asgari ücrete yapılacak zam enflasyonu binde 0.7 etkiliyor. 'Enflasyonu artırır' demek kandırmacadan ibaret. Emekçiye kazık atmaya çalışıyorlar. Asgari ücret talebimiz 30 bunun altında biz yokuz.
Kırk haramilere bütçe yapmayın, emekçilere bütçe yapın. Emekliye geçim haktır, 1 asgari ücret şarttır.
Ekonomide en kötü gündeler geride kaldı dediler. Yüzde 48 enflasyon hiçbir düşme eğilimi göstermiyor. Bu gördüğünüz 200 liralık banknot. Çıktığı 1 Ocak 2009 günü Erdoğan 'Para tıpkı bayrak gibidir' diyordu. Çıktığı gün 132 dolar ediyordu, bugün 6 dolar etmiyor. Parayı pul ettiler."
(POLİTİKA SERVİSİ)