Güney Kore'de neler oluyor? Cumhurbaşkanından darbe girişimi: İşçi hareketi de hedefteydi
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon'un darbe girişimi, halk protestoları ve milletvekillerinin müdahalesiyle boşa çıkarıldı. Sendikalar, Yoon ve kabinesi istifa edene kadar süresiz genel grev ilan etti.
Fotoğraf: AA
ABD’nin Asya’daki önemli müttefiki Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol salı gecesi sıkıyönetim ilan ederek Meclisi feshetme, politik partileri kapatma ve planlanan kitlesel işçi grevlerini ve protestoları yasaklama girişiminde bulundu.
Yoon, darbe niteliğindeki girişimine gerekçe olarak ise “Kuzey Kore yanlısı güçleri” ortadan kaldırmak olarak açıkladı. Yoon, muhalefette bulunan ancak parlamento çoğunluğuna sahip olan Demokrat Parti’yi (DP) “ulusal yıkımın başlıca sorumlusu devlet karşıtı güç” ilan etti.
MECLİS KONTROLÜNÜ KAYBETMİŞTİ
Kendi partisi Halkın Gücü (PPP) parlamento çoğunluğunu kaybettiği için iktidar kaybına uğrayan Yoon’un bu açıklamasının ardından askerler parlamento binasına yöneldi. Ancak Yoon’un girişimi binlerce kişinin katıldığı halk protestoları ve milletvekillerinin müdahalesiyle birkaç saat içinde boşa çıkarıldı ve Yoon sıkıyönetim kararını geri almak zorunda kaldı. İktidarı yeniden ele geçirme hamlesi başarısız olan Yoon’un görevden alınması gündemde. Protestolarda da bu talep öne çıkıyor.
Nisan ayındaki genel seçimlerden bu yana 300 sandalyeli Meclisi, 170 sandalye ile çoğunluğu ele geçiren DP ve müttefikleri kontrol ediyordu. Siyasi kriz, DP’nin Cumhurbaşkanı Yoon’un önerdiği bütçeyi oyalama ve kesinti yapma çabalarının yanı sıra ülkede artan işçi grevleri ve protestoları nedeniyle doruğa çıkmıştı. Öte yandan muhalefet, Devlet Denetim Kurumu Başkanı ve Seul Başsavcısı da dahil olmak üzere hükümetindeki çok sayıda kişiye karşı görevden alma işlemleri başlatmıştı. Bu da Yoon’un yargı üzerindeki etkisini kaybetmesi anlamına gelecekti.
Öte yandan Yoon’un sıkıyönetim ilan etmesinde eylül ayında Savunma Bakanlığına atadığı Kim Yong-hyun’un olduğu da öne sürüldü. Bu isim, daha önce orduda üst düzey görevlerde bulunmuş ve 2017 yılında emekli olmadan önce orduda üç yıldızlı general rütbesine kadar yükselmişti. Kim Yong-hyun, sıkıyönetimin uygulanmasında “tüm sorumluluğu üstlendiğini” söyleyerek Yoon'a istifasını sundu. Görev alan tüm askeri personelin kendi emirlerini yerine getirdiğini ve durumdan "yalnızca kendisinin" sorumlu tutulması gerektiğini savundu. Sıkıyönetim ilan edilmesini “bizzat kendisinin tavsiye ettiğini ve karar karşısında kafası karışan vatandaşlara karşı kendisini sorumlu hissettiğini” ifade etti ve özür diledi.
Bu arada askerlerin darbeye hazırlıklı olması, Yoon’un açıklaması ardından hızla Ulusal Meclis Başkanı U Won-sik’i tutuklamak üzere Ulusal Meclise girmek istemesi hatta bunun için camları kırması dikkat çekti. Askerler, protestoların ve Yoon’un geri adımının ardından Meclisten ayrılmak zorunda kaldı.
SENDİKALAR SÜRESİZ GREV İLAN ETTİ
Bu arada Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu (KCTU) Lideri Yang Gyeong-su, Cumhurbaşkanı Yoon Seok-yeol ve kabinesi istifa edene kadar süresiz genel greve gideceklerini açıkladı. Geçtiğimiz 30 Kasım’da genel grev gerçekleşmiş ve yaklaşık 100 bin kişi, başkent Seul’de, Yoon’un istifasını talep eden bir yürüyüş düzenlemişti.
KCTU’nun merkezinde düzenlenen basın toplantısında ise “Halkla birlikte ve onların mücadelesinin ön saflarında, Başkan Yoon’un derhal istifa etmesi için bastıracağız. KCTU’nun genel grevi, eşitsizliğe ve kutuplaşmaya son vermenin başlangıcı olacak ve yeni bir emeğe saygı döneminin önünü açacaktır. Bu istifa grevi aracılığıyla, işçi haklarının ve kamu refahının garanti altına alındığı yeni bir topluma doğru ilerleyelim” ifadeleri kullanıldı. KCTU ayrıca üyelerini başta başkent Seul olmak üzere sokağa çıkmaya çağırdı.
KCTU, sıkıyönetim ilanının hemen ardından büyükşehirlerdeki sendika üyelerine yönelik bir acil durum yönergesi yayımlayarak “Tüm KCTU üyeleri, sıkıyönetimin kaldırılması, Yoon Suk-yeol’un vatana ihanetten istifası, kapsamlı toplumsal reform ve halk egemenliğinin gerçekleştirilmesi için iş bırakmalı ve ülke çapındaki acil durum eylemlerine katılmalıdır” çağrısı yapmıştı.
SİYASİ KRİZ DEVAM EDECEK
Demokrat Parti, Yoon’un kendi isteğiyle istifa etmemesi halinde görevden alınması için girişimde bulunacaklarını açıkladı. Cumhurbaşkanının görevden alınması için ilk olarak azil önergesinin parlamentoda oylanması ve ardından Anayasa Mahkemesinin önergenin geçerliliğine ilişkin karar vermesi gerekiyor. Yerel basında, mahkeme bileşenlerinin bu konuda karar vermekte zorlanacakları yorumları dikkat çekiyor.
Halihazırda Anayasa Mahkemesinin dokuz üyesinden sadece altısı görevde. Başhakim Lee Jong-seok ile iki hakimin görev süreleri ekim ayında sona erdi ve üç üyelik boş kaldı. Parlamento henüz bu pozisyonlar için isim önermemişti. Başkanın görevden alınması için en az altı hakimin onayı gerekiyor.
Dünyanın 13. büyük ekonomisi olan Güney Kore’de Cumhurbaşkanı Yoon, ABD ve NATO’nun Rusya ve Çin karşıtı politikalarının destekçisiydi. Mayıs 2022’de seçilen Yoon, siyasi rakiplerini “Kuzey Kore destekçisi olarak suçlama” yöntemine sık sık başvurdu. Kamyon şoförlerinin 2022 sonunda gerçekleştirdiği büyük grev sırasında, daha iyi ücret ve çalışma koşulları için yapılan uzun süreli iş bırakma eylemini “Kuzey Kore'nin nükleer tehdidine benziyor” diyerek kınadı.
GREV DALGASI SIKIŞTIRDI
Yoon’un girişimi öncesi KCTU’ya bağlı birçok sendika, aralarında demiryolu ve metro işçilerinin de bulunduğu grev ya da protesto gösterileri düzenleyeceklerini ilan etmişti. KCTU’ya bağlı Kore Demiryolu İşçileri Sendikasına üye işçiler 5 Aralık’ta, Seul metro işçileri de ertesi gün iş bırakmayı planlıyordu. Eğitim emekçilerinin bir kısmı da 6 Aralık’ta iş bırakacaktı. Kargo Kamyoncuları Dayanışmasına üye kamyon şoförleri 2-3 Aralık tarihlerinde iki günlük bir grev gerçekleştirmişti. Kore Metal İşçileri Sendikasına (KMWU) bağlı Hyundai Transys otomobil parçaları işçileri ekim ayından itibaren bir aylık greve çıkmıştı.