Dikili’de atık su arıtma tesisi projesi sözü 2025’e kaldı
İzmir Dikili’de İZSU Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı Dikili Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi projesi, 2025 nisanında başlayacak. Proje başlayana kadar çevre ve halk sağlığı sorun olmaya devam edecek.
Fotoğraf:Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
İzmir’in 30 ilçesi içinde arıtması olmayan tek ilçe olan Dikili’de, geçtiğimiz ağustos ayında başlatılan “İzmir’in arıtması olmayan tek ilçesi olmayacağız biyolojik arıtma istiyoruz” başlıklı imza kampanyasında toplanan 11 bin 775 bin imza ses getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü geçtiğimiz günlerde ilçede konuyla ilgili halk toplantısı düzenledi. Dikili Halk Meclisi, Emek ve Demokrasi Platformu, Dikili Kadın Platformu ve Kültür Çevre Platformu tarafından toplanan imzalar Dikili Belediyesine ve Kaymakamlığa iletilirken, yapılan basın açıklamalarında da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın verdiği sözü bir an önce yerine getirmesi talep edilmişti. Biyolojik arıtma talebi ile başlatılan çalışmaları Dikili Halk Meclisi Sözcüsü Serap Acar ve vatandaşlarla konuştuk.
İZSU HALK TOPLANTISI DÜZENLEMİŞTİ
İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ve İZSU bürokratlarının katıldığı 29 Kasım’da düzenlenen halk toplantısında projenin detayları anlatıldı. Arıtması olmayan Dikili için İZSU, 2025 yılından itibaren yıllara sari kullanılmak üzere EBRD’den dış finansman kullanılmasıyla ilgili 66 milyon avroluk borçlanma kararı alındığını söyleyen Erdoğan, “Kredi işlemimiz Hazine ve Maliye Bakanlığı onayında. Onayın 1-2 ay içinde verilmesi halinde nisan 2025 tarihinde ihale süreci başlatacağız. Kredi onay süreciyle ilgili olumsuz bir beklentiye sahip değiliz. Projenin 2.5 yıl içerisinde bitirilmesini hedefliyoruz. 2043 yılı nüfusu öngörülerek planlanan 41.5 metreküp/gün kapasiteli atık su arıtma tesisi İzmir’in üçüncü büyük arıtma tesisi olacak. Hazine onayı alındıktan sonra 2025 yılı nisan ayında ihale süreci başlayacak projede kanalizasyon, yağmur suyu ve atık su arıtma tesisi yapımı eş zamanlı yürütülecek” dedi.
HALK SAĞLIĞINI DOĞRUDAN ETKİLİYOR
Dikili’de biyolojik atık su arıtma tesisinin olmamasının çevresel tehditleri ve halk sağlığını doğrudan etkilediğini ve sorunun kritik aşamaya geldiğini belirten Serap Acar, İzmir Körfezi’nde yaşananlara dikkat çekerek, Dikili Körfezi’nin de aynı kaderi paylaşmasını engellemek için çalışma başlattıklarını ve 11 bin 775 imza topladıklarını söyledi.
"İHALE SÜRECİNİN BU YIL İÇERİSİNDE BAŞLAMASINI BEKLİYORUZ"
Mahallelerde ve pazar yerlerinde yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirten Acar, “Proje tanıtım sunumunda 2013 yılından beri sahada olunduğu ifade edildi. Projenin başlaması için borçlanma sürecinin beklenmesi gerekmez. Dikili halkına verilen sözler doğrultusunda, İZSU’nun ihale sürecini bu yıl içerisinde başlatmasını bekliyoruz. Bu verilen söz, yalnızca yerel bir yönetimin taahhüdü değil, aynı zamanda CHP’nin de verdiği bir sözdür ve bu söz tüm kamuoyu için bağlayıcıdır” ifadesini kullandı.
"TÜBİTAK DENİZ KİRLİLİĞİNİ 2012’DE TESPİT ETMİŞ"
Deniz kirliliği ile ilgili akademik çalışmalar da yürüten Dikili Halk Platformu sözcülerinden Levent Yaman, “Deniz kirliliğinin ilk tespiti 2012 yılında TÜBİTAK’ın yapmış olduğu araştırmada yer almıştı. Bu araştırmanın ardından, Dikili’ye arıtma tesisi yapılması önerilmişti. Fakat bu süreçten sonra yapılacağı söylenen arıtma için adım atılmadı. Denizde yaşanan kirlilik artık yüzeye kadar yansıdı. Sahile yüzmek için giden vatandaşlar, günlük gözlemlerine göre denize girmeye başladı. Arıtma tesisi olmadığı için atık suların arıtılmadan denize verilmesi önemli sorun olarak karşımıza çıkıyor. Arıtma yapılma sorunu son iki yıldır daha fazla önemsenmeye başlandı. Çünkü Dikili halkı Dikili’de arıtma var diye biliyorlarmış. Arıtma merkezi olarak bilinen yerin sadece toplama merkezi olduğu ortaya çıktı. Öncelikle bu konuda bir aydınlatma faaliyeti yürüttük” dedi.
SORUN DAHA FAZLA BÜYÜMEDEN ÇÖZÜLMELİ
Yaman, “Bugün cüzi bir bütçe ile sorun çözülebilecekken, soruna müdahale edilmezse İzmir Körfezi’ndeki kirlilik gibi işin içinden çıkılmaz hal alır. Dikili halkı olarak, sürecin her aşamasını yakından takip edeceğiz” dedi.
HALKLA BİRLİKTE SAHİP ÇIKACAĞIZ
Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerinden Emek Partisi Temsilcisi Hüseyin Öge de Platform olarak defalarca kez belediye başkanı ile görüşmeler yaptıklarını dile getirerek, “Belediye başkanı önce sorumluluğun kendisinde olmadığını söyleyerek, yetkinin büyükşehir ve İller Bankasında olduğunu ifade etmişti. Bunun üzerine Dikili’de örgütlü çalışma yürüten Dikili Halk Meclisi ve Emek ve Demokrasi Platformunun halka yönelik yaptığı çalışma karşılık buldu. Bu talep doğrultusunda, yapılan halk toplantısında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından (EBRD) 66 milyon avroluk kredi bulunduğu ifade edildi. Tabii ki bu gelişme bizi sevindirdi. Fakat biz şunu da çok iyi biliyoruz, siyasal iktidar muhalif belediyeleri engellemek için her türlü antidemokratik uygulamayı yapıyor. İller Bankasından gelecek olan paralarını keserek, projelerini engellemeye çalışıyor. Bu tür olası engellemelere karşı da halkla birlikte mücadele etmek gerekiyor” dedi.