4 Aralık 2024 16:01

Zekai Çıngıloğlu’na şiirlerle veda

Hayatını kaybeden 78 kuşağı devrimcilerinden Zekayi Çıngıloğlu, Adana’a Asri Mezarlığı’nda yapılan törenle uğurlandı: “Sınıfları ortadan kaldırma mücadelesiyle direnişin başındaydı.”

Zekai Çıngıloğlu’na şiirlerle veda

Fotoğraf: Evrensel 

İki gün önce hayatını kaybeden 78 kuşağı devrimcilerinden Zekayi Çıngıloğlu, Adana’a Asri Mezarlığı’nda yapılan törenle uğurlandı. Emek Partisi üye ve yöneticileri başta olmak üzere mücadele arkadaşları, Adana’daki demokrasi güçlerinin temsilcileri ile yakınları iyi şiir okuyan ve şiire tutkulu olan Çıngıloğlu’na şiirlerle veda etti.

Emek Partisi’nin düzenlediği törende Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, HDP Adana İl Eş Başkanları Helin Kaya ve Seyfettin Aydemir, ESP PM Üyesi Osman Kara, Sol Parti, İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak katıldı.

DÜZTEPE’DEN ADANA’YA

1956 doğumlu olan Zekayi Çıngıloğlu’nun ODTÜ Gaziantep Mühendislik Fakültesi yıllarında Halkın Kurtuluşu mücadelesi ile tanıştıktan sonra başlayan örgütlü mücadelesinin bir parçası olan Düztepe yıllarından Adana’da Telekom işçilerinin mücadelesine, şiire olan tutkusuna dair bir çok yönü ile örnek olduğuna dikkat çekildi. Tören sırasında, 2021 yılında hayatını kaybeden Ali Büyükyiğit’in cenaze töreninde Çıngıloğlu’nun kendi sesinden okuduğu bir şiir hoparlörlerden dinletildi. Çıngıloğlu’nun güçlü sesi ile seslendirilen şiir 1976 yılında Antep Düztepe Mahallesi’nde Halkın Kurtuluşu hareketinden İlhan Emre ve Mehmet Ali Özpolat’ın katledilmesinin ardından Adnan Yücel tarafından yazılmıştı.

Emek Partisi GYK Üyesi Halil İmrek, Zekayi Çıngıloğlu’nun devrimci mücadelenin zorlu yollarında cezaevine düştüğünü, işkence gördüğünü ve büyük fedakârlıklarla mücadele ettiğini ifade etti. İmrek, “Zekayi abi, yetmiş sekiz kuşağı devrimcilerindendi. O, eşitlik ve adalet için savaşanlardan biriydi. Düz tepe başta olmak üzere Antep'teki emekçi semtlerinde, tekstil atölyelerinde, üniversitede liselerde bağımsızlık, demokrasi ve sosyal mücadelesinde yer aldı. Düztepe’de hepinizin bildiği Halkın Kurtuluşu’ndan İlhan Emre ve Mehmet Ali Özporat'ın yoldaşıydı.  Düztepe’de iki direndiler. Onları yitirmenin acısını hep içinde taşırdı” dedi.

“ZEKAİ ABİ SINIFLARI ORTADAN KALDIRMA MÜCADELESİYLE DİRENİŞİN BAŞINDAYDI”

Onlara Adnan Yücel’in yazdığı şiiri en iyi okuyan Zekai Çıngıloğlu olduğu için Antep’te şiir kendisinin sanıldığını, yıllar sonra bunu Adnan Yücel’e Adana’da söylediğini anlatan İmrek, “Antep'te mücadele ederken Türkiye Devrimci Komünist Partisi üyeliğinden yargılandı. Altı buçuk yıl cezaevi yattı. Cezaevindeki anmalarda yazılan metinleri hep Zekai abi yazardı. O yazdığı metinler politik içerik olarak edebi yönleriyle çok önemli metinlerdi. Sadece cezaevinde metinleri yazmazdı. Okuduğu şiirlerle cezaevinin soğuk duvarlarını adeta ısıtan biriydi. Çok okuyan biriydi. Entelektüel yanı güçlü olan biriydi” dedi.

1992’de Adana'da Yurtiçi Kargo direnişinde direnişin başında olan isimlerden birinin Çıngıloğlu olduğunu hatırlatan İmrek, “Yurtiçi Kargo’nun patronları geçmişlerindeki solculuğu etiket olarak kullanıp ancak işçinin emeğini sömürüyorlardı. İşçilerin sendikalaşmasına karşı kolluk kuvvetleri ile çok sert bir mücadeleye girmişlerdi. Onlar sınıf atlamaya çalışırken Zekai abi sınıfları ortadan kaldırma mücadelesiyle direnişin başındaydı” dedi.

“BİLİNCİN ÖRGÜTLÜLÜKLE SAĞLANACAĞINI BİLİRDİ”

Kıvanç Yiğit Çıngıloğlu, babasının hayatı boyunca üretici güçlerin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine inandığını belirterek, onun örgütlülük bilincine duyduğu bağlılığı anlattı, "Babam, özgürlüğün ancak bilinçle ve bu bilincin örgütlülükle sağlanacağını savunurdu. Her zaman insanların bireysel hayatlarında bile örgütlü bir bilinci benimsemelerini isterdi. Her gördüğü kıvılcımı, örgütlü bir bilince dönüştürmek için çaba harcardı. Onun için önemli olan hep örgütlülüktü ve hayatını bu prensip doğrultusunda yaşadı."

Babasıyla ilgili anılarını paylaşan Çıngıloğlu, şiir yazma serüveninin halasının babasına verdiği kitaplarla başladığını belirterek şunları söyledi, "Babam, halamdan aldığı kitaplarla şiire yöneldi. Üretici güçlerin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini düşünen biri olarak, bu fikirleri şiirlerine de yansıttı. Bu bilinç bana da geçti; belki çocukluğumdan belki mücadele içindeki iletişimimizden dolayı…"

HEP DOĞRUNUN YANINDA YER ALDI

Eşi Belma Çıngıloğlu, eşinin her zaman doğruya bağlı kalmaya çalıştığını belirterek şunları söyledi, "İyi bir insan olmanın her şeyden önemli olduğunu düşünürdü. Farklı görüşlerden insanlarla karşılaşsa da onları asla önyargıyla değerlendirmedi. İnsanların yanlışlarıyla uzlaşmazdı ama doğru neyse hep onun yanında yer alırdı. Partilere ya da ideolojilere göre insanları ayırmaz, her zaman iyi insani ilişkiler kurardı." (Adana/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et