5 Aralık 2024 05:55

"Yan yana gelip birleşik mücadeleyi örelim"

Hilal TOK
İstanbul

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 8 Aralık’ta Kartal’da “İnsanca Yaşam” mitingi düzenleyecek. Mitinge çağrı yapan siyasi partiler, “Halk için bütçe, halk için demokrasi; vergide adalet ve zenginlere servet vergisi; insanca yaşayacak asgari ücret” talepleriyle Erdoğan-Şimşek programına tepki göstereceklerini belirtti.

CHP, DEM Parti, EMEP, TİP, SOL Parti, TÖP, EHP gibi siyasi partiler ve DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin oluşturduğu Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, miting öncesi işçi ve emekçilerin sorunlarına dikkat çekti.

Emek Partisi İstanbul İl Yöneticisi Levent Gökçek, “Erdoğan yönetimi, uluslararası tekeller ve iş birlikçi büyük sermayenin çıkarları için ‘enflasyonla mücadele’ aldatmacası ve bahanesi ile asgari ücrette sefalet zammına hazırlanıyor. Vergi indirimi, muafiyet, istisna adı altında patronlara kıyak üstüne kıyak yapılıyor; emekçilerin cebine yönelik tam bir vergi soygunu uygulanıyor. 2025 bütçe görüşmelerinde de gördük ki sermayeye, Saray’a, tarikatlara, savaşa ve silahlanmaya devasa kaynaklar aktarılıyor. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik alanları başta olmak üzere toplamda emekçi halkın yararına bir bütçe yapılması talebinin kıyısından bile geçilmiyor. Halkın iradesinin ayaklar altına alındığı kayyım atamaları sürüyor ve bunun devam edeceğinin de mesajları iktidar sahipleri tarafından veriliyor. Yine mevcut iktidar, emperyalistlerin son süreçte Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren egemenlik ve paylaşım kavgalarının ateşi içerisine ülkemizi daha fazla sokarak adeta ülkeyi ve bölge halklarını uçuruma sürüklüyor” diyerek Türkiye’deki hakim tabloyu özetledi.

"BU MÜCADELEYİ BÜYÜTMEMİZ GEREKİYOR"

Böylesi bir atmosferde tek adam yönetimi, Cumhur İttifakı ve arkasındaki sermaye güçlerinin işçi sınıfı başta olmak üzere sömürülen ve ezilen halk kitlelerine yönelik sömürü, baskı, şiddet ve savaş politikalarını yoğunlaştırdığını söyleyen Gökçek, “Böylesi bir süreçte İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak Kartal’da ‘İnsanca Yaşam’ mitingi düzenliyoruz. Ekonomide, iç ve dış politikada Saray iktidarının topyekûn saldırılarını arttırması karşısında emek ve demokrasi güçleri olarak yan yana gelip birleşik mücadeleyi örmemiz ve büyütmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Miting hazırlıklarına da değinen Gökçek, Emek Partisi olarak planları doğrultusunda fabrikalardan, mahallelerden işçi ve emekçilerle, kadınlar ve gençlerle buluşmalar, toplantılar gerçekleştirerek; iş yerlerinde, semt pazarlarında, meydanlarda bildirileri ve afişleri ile yaygın bir şekilde çağrı yaparak mitingin kitlesel bir şekilde örgütlenmesi için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Gökçek, “Aynı zamanda emek, barış ve demokrasi güçleri bileşenleri olarak merkezi noktalarda, yerellerde ortak bildiri dağıtımları yapıyoruz, ortak sosyal medya kampanyaları ile hazırlıklarımızı sürdürüyoruz” dedi.

"GÜCÜMÜZÜ GÖSTERELİM"

Emek Partisi miting için şu çağrıyı yaptı: “Halk için bütçe, halk için demokrasi; vergide adalet ve artan oranlı servet vergisi; insanca yaşayacak asgari ücret taleplerimiz ile birlikte Erdoğan-Şimşek öncülüğündeki sömürü, soygun ve yağma programına dur demek için tüm işçileri, emekçileri ‘İnsanca Yaşam’ mitingine güçlü bir şekilde katılmaya çağırıyoruz. Birliğimizi ve örgütlülüğümüzü güçlendirerek sermaye cephesine ve tek adam iktidarına karşı gücümüzü gösterelim!”

basın açıklaması

Fotoğraflar: Evrensel

"ORTAK MÜCADELE ŞART"

Mitinge kitlesel katılım için ilçelerden otobüsler kaldıracaklarını söyleyen CHP İstanbul İl Eğitim Sekreteri Ali Ekber Cömert, “Biz bu mitingin adını ‘İnsanca Yaşam’ mitingi koyduk çünkü yıl sonu geliyor, bütün emekçilerin hak ettikleri ücreti alması, yeni asgari ücretlerin buna göre belirlenmesi için, bütçenin bir savaş bütçesi değil eğitime, sağlığa, toplum yararına bir bütçe olarak planlanması için bu mitinge hazırlanıyoruz. Ayrıca toplumun bütün bileşenlerinin içinde olduğu, işçinin emekçinin, bütün mesleklerin içinde olduğu bir uzlaşı kültürüyle bu sorunlara çözüm olmasını öneriyoruz. Bu sebeple bütün kesimleri bu mitinge davet ediyoruz. İlçelerden de bu biçimde organize olarak 8 Aralık’ta taleplerimizi dile getireceğiz. Ayrıca son süreçte hukuksuz kayyım uygulamalarına karşıyız, bu uygulamaların ülkeye bir yarar getirmeyeceğinin mesajını da vereceğiz alandan” dedi.

Birlikte mücadelenin önemine dikkat çeken Ekber, “İktidarın kutuplaştırma, böl-parçala-yönet siyasetine karşı biz İstanbul’dan bir çağrı yapıyoruz; kutuplaştıran değil, bir araya getiren, uzlaştıran bir birleşmeyle bütün kurumların bir arada olduğu, ortak sorunlara birlikte mücadeleyle bir çözüm olacağını düşünüyoruz. Türkiye’deki sorunları tek bir parti çözemez, bu doğru da olmaz. Ortak bir anlayışa, bir uzlaşıyla yan yana gelmeye tüm Türkiye’nin ihtiyacı var” diye konuştu.

DEMOKRASİ VE GEÇİNİLEBİLECEK BİR ÜCRET İÇİN…

DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz, “AKP-MHP iktidarında çoklu kriz yaşanıyor. Bu krizlerin başında gelen de ekonomik kriz. Özelikle işçilerin emekçilerin yaşam koşulları artık dayanılmaz boyutlara ulaşmış durumda. Ekonomik krizin faturası emekçilere yükleniyor. Tasarruf paketleri açıklanıyor ama bu tasarruf paketlerin yansıması nedense patrona ve yandaş sermayeye değil, yine halka ve emekçiye yansıtılıyor. Savaşa ayrılan bütçe ve yandaşa peşkeş çekilen kamu kaynaklarıyla en çok büyüyen savaş sanayisi. Halk yoksullaşırken birileri zenginleşiyor. Bu nedenlerle işçilerin emekçilerin ve yoksul halkın taleplerini bu miting ile iktidara duyuracağız” dedi.

Esnaf, ev ziyaretleri ve bildiri dağıtımlarıyla hazırlıklarını sürdürdüklerini dile getiren Kalmaz, Kürt halkının seçme seçilme iradesine dönük kayyım gasplarına da dikkat çekerek, “Kayyım politikaları ile ülke resmen darbe mekaniği ile yönetiliyor. Bir sabah kalkıyorsunuz belediyenin işgal edildiği, halkın iradesinin yok sayıldığı bir tablo. Resmen kararname ülkesine dönüşmüş. Bu iktidar kendi koyduğu yasaları da artık uygulamıyor. Üç dönemdir Kürt illerinde belediyelere kayyım atayarak halkın iradesi gasbediliyor. Demokrasinin rafa kaldırıldığı bir dönemdeyiz. Hak hukuk ve adalet kavramları artık anlamını yitirmiş. Kendi dışında herkesi terörize eden ve devletin tüm imkanlarını eline geçirmiş, bu imkanlar ile Kürtlere ve Türkiye sosyalist hareketine karşı baskı aracı olarak kullanan bir faşist iktidar gerçekliği karşımızdaki. Bu uygulamalara karşı 8 Aralık’ta yapacağımız miting çok anlamlı. Kürtler ve sosyalistler faşizme karşı omuz omuza beraber bu iktidara karşı sesini yükseltecek” dedi.

Fotoğraf: Andaç Aydın Arıduru/Evrensel

"BASKILARA BİRLİKTE YANIT VERELİM"

EHP Merkez Komite Üyesi Nehir Sevim şunları söyledi: “Temel hedefimiz en düşük asgari ücretin 50 bin lira olması. Asgari ücret görüşmelerine yaklaşıyoruz. Bu taleple yürüyeceğiz biz de. Ayrıca emeklilik ücreti de böyle olmalı. Kayyımlara, iktidarın hukuksuzluk düzenini devam ettirmesi ve muhalefete baskı sopasını göstermesi, halkın seçme seçilme hakkının gasbına karşı da alanda olacağız. Öte yandan Ortadoğu’da savaş politikalarına, emperyalizmin kendi çıkarları için kana buladığı, Suriye’de cihatçı çeteler eliyle saldırıya tekrar başladığı bu dönemde Ortadoğu’da barış için halkların birlikte mücadelesi için sesleneceğiz. Bütün işçi ve emekçileri, iktidarın antidemokratik uygulamalarından rahatsız olan herkesi, bu baskılara karşı birlikte yanıt vermek için bu mitinge bekliyoruz.”

"KARANLIKTAN ÇIKIŞ BİRLİKTE MÜCADELEYLE MÜMKÜN"

SOL Parti İstanbul İl Sözcüsü Kemal Koç da “Bugün Saray rejiminin baskı ve zordan başka yönetme biçimi kalmamış durumda. Halk yoksulluk ve baskılarla yıldırılmaya çalışılıyor. Emekçiler hak ettikleri ücretlere ulaşamıyor. Vergi soygunu alt gelir düzeyine Şimşek programıyla dayatılmaya çalışılıyor. Tüm bu klikle içerisinde iktidar çıkış arıyor, bunu da baskı ve zor üzerinden; toplumsal muhalefetin tüm kesimlerine baskılarla, kayyımlarla sürdürmeye çalışıyor. Bu karanlık atmosferden çıkışın rejime karşı birleşik bir mücadele olduğuna inanıyoruz. Bu sebeple de insanca yaşam talebini savunan tüm İstanbulluları mitinge bekliyoruz” dedi.

Evrensel'i Takip Et